Siz bu satırları okuduğunuzda Başakşehirspor ilk maçtaki 3-3’ü koruyup bir sonraki elemeye geçmiş olmuştur sanırım. Yok, tersi ise bizim futbolda 14 yabancı kuralının yeni bir fiyaskosu sayılmalıdır. Neyse, bu maça sonra değineceğiz.
 
Bugünkü yazımız Milli Takım’la ilgili olacak. Fatih Terim’in azledilmesinden sonra, resmen budur, Türkiye Futbol Federasyonu Milli Takım’a teknik adam arayışına çıkmıştır. İlk adres olarak Beşiktaş’ın, Şenol Güneş’in kapısı çalınmış ancak ne var ki olumsuz cevap alınmıştır. Öyle de olması gerekirdi. Zaten Şenol Güneş bundan önceki aynı görevinden azledilirken büyük bir haksızlığa da uğramıştı. Tamam o zaman federasyonda başkaları vardı ama makam aynı makamdı. Bu haksızlık ilgili Şenol hoca ile bu ülkede sadece bendeniz, onun ricası üzerine bir çaylı uzun sohbet yapmış ve birlikte en doğru kararın ne olduğunda birleşmiştik. Ne mi? Söz verdik, açıklayamam ama bu kararda Şenol’un ne adam olduğu açık ve net durmaktadır. O kadarını söyleyeyim. 
 
Şimdi ne mi oluyor? Benim spor medyam, Başakşehirspor›unBrugge maçının beklendiğini, bu maçtan sonra Abdullah Avcı›ya teklif yapılacağını duyurdu. Şayet bundan sonuç alınamaz ise adres Lucescu olacakmış. Haberler bu merkezde. Doğru mu, onu bilemem... Ama bildiğim bir şey var ki, çok önemlidir.
 
Açalım o zaman... Bu ülkede özellikle ismi büyüğe çıkmış hocalar hiç bir gün diplerinde ot bitmesine izin vermemişlerdir. Hep benden sonra tufan ortamı sunmuşlardır. Gerçek budur. Düşünebiliyor musunuz, sayısız lig platformu olan Türkiye’de Milli Takım için çalınan kapıların hepsinin arkasında kulüplerinde çalışanlar var. Bir tek Mustafa Denizli boşta. O da ardında kimseyi bizlere sunmamıştır. Ve şu günlerde adı hiç geçmemektedir. Acaba kariyer zedelenmesine mi uğramıştır Denizli? Öyle gibi... O halde, Yılmaz Vural ki, bu  ülkede en yüksek seviyedeki uluslar arası diplomaya sahiptir, neden adı hiç konuşulmaz? Konuşulmaz, çünkü o da o diplomanın hakkını bazı açık ve net yanlışları ile zedelemiştir. Başka mı? Aykut Kocaman... Fenerbahçe’nin, tartışmalı da olsa bir şampiyonluğunda imzası vardır. Son olarak da Konyaspor’a tarihindeki ilk Türkiye Kupası’nı kazandırmıştır. Acaba Şenol Güneş için Beşiktaş’a gidildiği gibi Aykut hoca için de Fenerbahçe’ye neden gidilmez? Yoksa korku dağları mı bekliyor? 
 
Evet, değerli okurlar; lig havuzu 650 milyon dolar naklen yayın değerinde ise bu ülkede Milli takım için hoca bulmak bu kadar zor nasıl oluyor? 14 yabancı futbolcunun bir kulüple sözleşme yapma imkânının tanındığı bu ülkede Milli Takım›a hoca mı yok? Diyeceğim şudur; ne yapılıp yapılmalı, bu ülkede önce federasyon genel kurulunun yapısı değişmeli, oraya devletle işi olmayanların alınması gerekmektedir. Daha sonra yüreği olan, düşünürken, yaparken sağına soluna bakıp değil, düz, net kişiler iş başında olmalıdır. Yoksa siz, ben, bütün futbolseverler aldatılmaya devam edileceğiz.