Esaretin bedeli
İngiltere’de yapılan bir araştırmada, gençlerin sosyal medyanın etkisi ile botoks ve dermal dolgu gibi yöntemlere meylettikleri saptanmıştır. Konuyla ilgili açıklama yapan uzmanlar, çocukların bu tehlikeden korunması gerektiğini vurguluyor ve aileleri duyarlı olmaya çağırıyor. Zira çocukların meylettiği bu uygulamalar yaşamın kritik bir döneminden geçen gençlerin vücutları hakkındaki kaygılarını tetikliyor.
Ben kimim sorusuna cevap arayan genç için çevrenin kendisi hakkında ne düşündüğünün ne hissettiğinin büyük önemi vardır. O yüzden genç, bu dönem ailenin tasvip etmeyeceği giysiler giyebilir, farklı gruplara dâhil olabilir. Botoks ya da dövme yaptırmanın sosyal medya aracılığıyla sergilenmesi ise gençler için teşvik edici bir unsur haline gelebilir. Gençler vücutlarında yaptıkları değişimleri sosyal medya üzerinden sergileyerek yeni bir imaj oluşturmak ve dikkat çekmek isteyebilirler. Buradan gelen beğenileri dikkate alan genç, vücudu hakkında olumsuz yargıya varabilir ve kendine olan güvenini kaybedebilir.
Çocuklar için hazırlanan kozmetik ameliyatlarla ilgili haberler, reklamlar, facebook, ınstagram gibi sosyal medya kanalları ise çocuklara yön gösterecek olan erişkinleri harekete geçiriyor. Bir artisttin geçirdiği estetik ameliyatı titizlikle izleyen kişiler, bu insanları taklit etmeye ve onlar gibi yaşamaya çalışıyorlar. Medyada sarışın ve ince kadın prototipinin ısrarla öne çıkarılması, hanımların vücutları ile ilgili kaygılarını arttırıyor. Hanımlarımız, ekranlarda boy gösteren bu kadın prototipine uyum sağlamayabilmek için fahiş paralar harcıyor ve yeni imajlarını sosyal medyadan paylaşarak kendilerini iyi hissetmeye çalışıyorlar. Fakat ne kozmetik ürünler ne de estetik ameliyatlar bu kişilere hayallerindeki mutluluğu verebiliyor. Daha iyi görüneyim düşüncesi ile estetik ameliyat olan kadın izleyenlerden gelen eleştiri yağmuru ile kendine daha farklı seçenekler aramaya başlıyor. Küresel kapitalist güç odakları kadınları ve gençleri çarkına alıp öyle bir örgütlüyor ki, bu kimselerin adeta şuurları bulanıyor, soru sorma yetenekleri köreliyor ve artık gerçeği göremez hale geliyorlar. Oysa insan evrende üst bir konuma sahip olarak yaratılan tek varlıktır ve bu konumunu korumak zorundadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.