Aynı partinin mensupları birbirlerini “FETÖ’ye hizmetle” suçlamaya ya da birbirlerini, “Bize foyalarınızı ortaya döktürmeyin” diye tehdit etmeye başlamışlarsa orada “yapabilecek” fazlaca bir şey kalmamış demektir. Ve bu insanların “aynı çatı altında” daha uzun süre siyaset yapmalarını kimse beklememelidir. Aynı çatı altında insanlar birbirlerini “yerden yere” vuruyorlarsa yapılacak en iyi iş “yolları ayırmak” ve “ayrı çatılar” altında siyasete devam etmektir.

Yukarda zikrettiğimiz dertler bugün “iktidar” partisinde aynıyla mevcuttur.

İktidar partisine mensup bir kesim, geçmişte FETÖ bünyesinde hizmet verirken bugün FETÖ muhalifi gibi davrananlara ateş püskürüyor ve onların “samimi” olmadıklarını iddia ediyor.

Böyle suçlananlar ise, “Bize foyanızı ortaya döktürmeyin” diye lafa başlayıp, “Açtırmayın kutuyu, söyletmeyin kötüyü” diye devam ediyorlar. Sonra da, “Eski arkadaşlıklarının hürmetine” böyle ikazda bulunduklarını sözlerine ekliyorlar.

Tarafların bu iddialarından ne anlıyoruz?

Öncelikle eski FETÖ yandaşlarının bugün “karşı çıkıyor” olmalarının arkadaşları arasında fazla “prim” yapmadığını ve “inandırıcı bulunmadığını” anlıyoruz.

Onların bu tepkilerine karşı, “Bize foyalarınızı ortaya döktürmeyin” tehdidinden kimi iktidar partisi mensuplarının “ortaya dökülecek” foyaları olduğu sonucunu çıkarıyoruz.

Yani, “Siz bizim üzerimize gelip durmayın, biz de sizin foyalarınızı ortaya dökmeyelim” gibi bir pazarlık kapısının açıldığı sonucuna varıyoruz. “Açtırmayın kutuyu, söyletmeyin kötüyü” uyarısıyla bu pazarlık kapısının sonuna kadar zorlandığını düşünüyoruz. Mensupları bu hale gelmiş bir siyasi parti gelecek için “umut kaynağı” olabilir mi? Bizce bu hale gelmiş bir partinin gelecek için “umut vermek” gibi bir şansı ve lüksü olamaz.

Bu hâl ne “metal yorgunluğu” ile açıklanabilir ne de savuşturulabilir. Bize göre “yolun sonuna” gelinmiş demektir.