Muhterem beyefendi!.. Sakın öfkelenmeyiniz… Hasbelkaza bazen öfkelenirseniz, sakın o halde iken konuşmayınız ve karar vermeyiniz… Öfkenizin geçmesini bekleyiniz… Öfkeyle kalkan zararla oturur… Öfke öncelikle size devlete ülkeye halka büyük zarar verir… Bu telgrafımın çok faydalı ve uyarıcı olduğunda hiç şüphe yoktur… Saygılarımla.

----------------------------------------------

Umurlarında Değil

ABD ile Kuzey Kore arasında her an savaş patlayabilir, bu savaş genel bir üçüncü dünya savaşına dönüşebilir ama bizim laik, Kemalist, Dönme, hedonist gazetelerimizde müstehcen yayınlar gırla gidiyor. Şu başlıklara bakınız: Vajina, penis, sperm, orgazm, kamasutra… Şehveti arttıracak besinler… Kadın ve kızlara taciz ve tecavüzleri teşvik eden bir sürü azdırıcı yayınlar… Kendileri fahişe olmayan ama kıyafetleri pek acayip kadınların acayip resimleri… Dünya yıkılsa umurlarında değil. Kıyafetimize karışma diyorlar, peki, başta ulemadan İskilipli Âtıf Efendi olmak üzere nice bigünah ve masum Müslümanın şapka meselesi yüzünden asılmasına ne diyorlar?

***

Belli bir mekanda ne kadar insan yaşayabilir?.. İnsan nüfusu sayısı normal sınırları aşarsa ne olur?.. Bu konuda ilim adamları ciddî araştırmalar yapmışlardır… İstanbulun ve çevresinin nüfusu, kaldırabileceğinin birkaç katı olmuştur. Bu çoğalma, frenleneceğine, hızla ve delice arttırılmaktadır. Gözü doymaz rantçılar her yere büyük binalar, siteler inşa edip duruyor. Nüfus sanki geometrik diziyle artıyor. Bunun sonu biyolojik bir patlamadır. İstanbul ve civarında dehşetli bir şişme, büyüme görülüyor. Bu coğrafya, bu topografya bu kadar nüfusu, bu kadar yapıyı, bu kadar otomobili, bu kadar sıkışıklığı kaldırmaz. İstanbul dev bir karınca yuvasına dönmüştür. İstanbul bir bomba haline getirilmiştir. Büyüme çılgınca ve sorumsuzca sürdürülmektedir. Depremde halkın toplanıp çadır kurabileceği bütün mekanlara binalar yapılmıştır. Meydan aç gözlü, dengesiz, muhteris rantçılara bırakılmıştır. Ciddî ilim adamlarının, ciddî düşünürlerin bu konuda idarecileri ve halkı uyarmaları gerekmektedir. Bunu yapmazlarsa vebal altında kalırlar… Çin hükümeti, Pekin’in nüfusunu azaltmak için şehrin yüz kilometre uzağında yeni bir şehir inşasına karar vermiş. Bu iş için beş yüz küsur milyar Euro harcanacakmış. İstanbul çevresindeki bütün inşaatlar en kısa zamanda durdurulmalı, son otuz yılda yapılmış bütün kaçak inşaatlar yıkılmalı, gerekirse büyük paralar harcanarak yeni yeşil sahalar meydana getirilmeli, İstanbul’dan Anadoluya tersine yoğun göç başlatılmalı, rantçı celalîlerin yıkıcı faaliyetlerine son verilmelidir. Aksi takdirde İstanbul korkunç şekilde patlayacak, havaya uçacaktır. İstanbul’un ve çevresinin bu kadar büyümesi, büyütülmesi bir intihar hareketidir.

***

Bugünkü eğitim, bugünkü resmî ideoloji, bugünkü aile yapısı, bugünkü şeytanî medya, bugünkü toplum yapısı insanları robot, zombi, ayakta uyuyanlar, uyurgezerler, hayrına olan şeylerle zararına olanları ayırt edemeyen kimseler haline getirmiştir. “Ben böyle değilim, ben uyanık, mantıklı, şuurlu, akıllı, iz’anlı, bilge, sağduyulu bir kimseyim” diyenler, gerçekten öyle iseler istisnadır. Lise ve üniversite gençlerimizin bir kısmı (yüzde kaçı) üç yüz kelimeden ibaret basit bir metni bile okuyup anlamaktan aciz duruma düşürülmüştür. 2016 yılında yapılan uluslararası PİSA yarışmasında ülkemiz, yetmiş ülke içinde ancak ellinci olabilmiştir. Birinci Singapur olmuştur. Alarm zilleri çalmaktadır ama duyan var mı? Lise ve üniversitelileri, okuduğunu anlayamıyorsa o ülke yükseliyor mu, geriliyor mu?