Bu din sadece kadınlara gelmedi
Geçtiğimiz günlerde Hayrettin Karaman Hoca’nın “sigara içen başörtülü hanımlara” yönelik ifadeleri farklı yorumlara ve eleştirilere neden olmuştu. Açıkçası yazıyı okuduğumda ben de, bu ifadelerin daha kapsayıcı ve daha onarıcı bir tarzda ifade edilmesi gerektiğini düşündüm. Hoca ifadelerinde şöyle diyordu: “Sigara içmeyi hiç kimseye yakıştırmam ve caiz görmem ama bunların başörtülü Müslüman hanımlar geliyor. Ben başını örten ama göstere göstere sigara içen bir bayan gördüğüme şöyle bir intibaa kapılıyorum. Sanki farklı onlara şunu diyor: Siz benim başımı örttüğüme bakmayın, benden ümidinizi kesmeyin sizinle paylaşacağım daha çok şeyim var” Hoca yazısında sigaranın sağlığa zararlarından ve geleneğimizde kadınların sigara içmediğinden, bu davranışın edebe aykırı olduğundan da söz ediyordu. Şahsen tesettürlü bir hanımın sokak ortasında sigara içip endam göstermesini hiçbir şekilde doğru bulmuyorum. Ama aynı şekilde Müslüman bir erkeğin de çocukların rızkını sigaraya yatırıp gençlere kötü örnek olmasını da doğru bulmuyorum. Bir kadının dişiliğini ön plana çıkarıp dikkatleri üzerine çekmesini doğru bulmuyorum. Ama aynı şekilde bir erkeğin de bu tür tavırlar sergilemesini ya da bir kadını taciz etmesini de doğru bulmuyorum. Bir kadının sokak ortasında sakız çiğnemesini, toplum içinde yüksek sesle konuşmasını, küfür içeren ifadeler kullanmasını, edep ve hayâ düsturlarına aykırı olan tutum ve davranışları sergilemesini hiç doğru bulmuyorum. Ancak bu davranışları bir erkeğin sergilemesini de doğru bulmuyorum. İslami şahsiyete sahip bir erkeğin edep ve hayâdan yoksun olan davranışlarını, parayı bulunca hayır hasenat yapacağı yerde ikinci bir hatunla anlaşıp çocuklarından uzaklaşmasını, cebi dolunca kibir ve gösterişe kapılıp, insanlara tepeden bakmasını da doğru bulmuyorum. Aynı şekilde bir kadının eşini aldatmasını doğru bulmadığım gibi bir erkeğin de bu hataya düşmesini doğru bulmuyorum. Edep hem kadına hem erkeğe lazım olan bir değerdir. Kadında çirkin olan davranışın erkekte güzel duracağını düşünemeyiz.
Ne yazık ki, kadın konusunda öteden beri devam eden ne kadar çarpık anlayışı varsa bizlere örf ve adet adına dayatılmıştır. Bugün bunu fırsat bilen kişi ya da kişiler kadın üzerine yazmanın, kadın üzerine söz söylemenin kolaylığına kaçıyorlar. Oysa asıl mesele ister kadın olsun ister erkek olsun İslam insanının nerede nasıl davranması gerektiği meselesidir. Asıl mesele Müslüman kadının ve Müslüman erkeğin sekülerleşmesi meselesidir. Bu sorunu sadece kadının sigara içmesi ya da iş yaşamı ile ortaya çıkan sorunlarla sınırlayamayız. Sorunu bir bütün olarak görmek ve aileden topluma toplumdan aileye yaşamın tüm safhalarında köklü bir değişime gitmek zorundayız. Aksi takdirde parçalar halinde ele aldığımız sorunlar kirin yüzeyindeki köpüğü süpürmekten öteye gidemeyecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.