Adalet tanrıçası alkol kullanır mı?
Türkiye bir türlü muhalefetini bulamadı! Adalet/adaletsizlik üzerinden bir muhalefet zemini üretmek akıllıca görünen kolaycı bir yaklaşım. Adalet elle tutulur, gözle görünür olmak zorunda değil; adaletsizliğin ise görünürleşme gibi bir özelliği var.
Adaleti sistemin merkezine oturtmak; devleti, ülkeyi adalet üzere yönetmek en çok sözü edilen şeydir. Osmanlı aleyhdarlığı üzerinden oluşturulan cumhuriyetçi zihin, Osmanlı adaletinin, bütün rütbeleri fermanla alınan Mustafa Kemal’e yapılan haksızlık görülerek iadesini sağladığını görmezden gelir.
9 Ağustos 1919’da böyle bir ferman yayınlanmış; 28 Aralık’ta Harbiye Nezareti, mahkeme kararına dayanmadığından düzeltilmesini istemiş; 29 Aralıkta Bakanlar Kurulu kararıyla Mustafa Kemal’in rütbe ve nişanlarının iadesi kararlaştırılmış; 3 Şubat 1921’de bu hususla ilgili padişah buyruğu yayınlanmıştır...
“Cumhuriyet adaleti” çok öne çıkarılan bir kavram değildir. Adalet alanında ideoloji ağır basmış, mahkemelerin tarafsızlığı bu sebeple sağlanamamıştır.
Cumhuriyet “adalet”inin bu anlamda zirve yapması Yassıada Mahkemeleri’ndedir. Bu “sizi buraya tıkan kuvvet”in adaletidir! Tabii bu doz ne kadar düşse de kritik dönemlerde adalet ideolojiye kurban edilmiştir. Adalet kurumu, Ergenekon davalarıyla yeni bir savruluşun içine düşmüştür. Bu sefer başka bir ideolojik merkez adaleti esir almıştır. Adalet alanının normalleşmesi, 15 Temmuz kalkışması ile ağır hasara maruz kalmıştır. Bugün adalet alanının bir an evvel normalleşmesini temenni ediyoruz.
Bu zemin üzerinde eleştiriler ortaya koymak, herkes için adalet talebini yükseltmek sadece siyasetin değil, bütün vatandaşların işidir. Adalet talebini ülkenin zemininden kaynaklanan bir vicdan hareketine dönüştürmek, CHP’nin defoları dolayasıyla neredeyse imkânsızdır. “Kurultay” unvanlı gösterilerle, sloganik laflarla bir sonuca ulaşmak mümkün değildir. Yunan adalet tanrıçasının heykelini yaparak adalet talebinin, bu ülke zemininde ciddi bir yansıması olmaz.
Gözleri bağlı adalet tanrıçası heykelinin heykeltraşı CHP’nin alaylı heykeltraşı Yılmaz Büyükerşen’miş! Daha önce inek, öküz, boğa heykelleri yaparak kariyerini üniversitesi sınırlarında geliştiren bu amatör, şimdi de siyasetin heykelini dikiyor. Belki buradan 2019’da cumhurbaşkanlığı adaylığına bir yol açılabilir.
Vücut hatlarını ortaya koyan bir kadın heykeli ve 10 bin tuğlaya yazılmış katılımcı isimleri! Bir CHP Genel Başkan Yardımcısı, “Anıt, Türkiye Cumhuriyeti devleti var oldukça orada kalacak.” demiş. Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına konuşmak, CHP’nin çok köhne bir yaklaşımıdır. Birkaç yıl sonra o tuğlaların yağmur, kar ve güneş altında alacağı şekil, üzerlerine çakılmış isimliklerin küfü pası, nasıl kalıcı bir eser olacağını ortaya koyacaktır.
Bir taraftan adalet kurultayı yapılırken, milletimizin zihninde varoluş mücadelemizin destanî bir safhası olarak varlığını koruyan Çanakkale Muharebesi’nin cereyan ettiği alanında, şehid kemiklerinin üzerinde içki içmek nasıl açıklanabilir?
Beyler siz idealist değil, hedonistsiniz!
Yapılan, adalet tanrıçasının elinden teraziyi alıp alkol şişesi tutuşturmak!
Bunlar adaleti sarhoş etmek istiyorlar!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.