M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Çok açık yazıyorum

Çok açık yazıyorum

Çok açık ve seçik yazıyorum, lafı eveleyip gevelemiyorum, kesin konuşuyorum:

1. Bugünkü yeni Medenî Kanun sosyolojik ve kültürel yapımıza uygun değildir. Binaenaleyh âdil bir kanun değildir. Bu kanun toplumun temelini oluşturan aileyi sarsmakta ve yıkmaktadır. Aile yıkılırsa Türkiye yıkılır.

2. Bugünkü yeni Ceza Kanunu toplumu yıkmaktadır. Bu kanunun tâdil edilerek, sosyal ve kültürel yapımıza uygun hale getirilmesi gerekir. Kanundaki bazı cezalar çok yetersizdir ve suç işlenmesini önleyememektedir.

3. İdeolojik eğitim sistemimiz çağın çok gerisindedir; millî kimliğe, millî kültüre ve evrensel insan haklarına dayanmamaktadır. Bu eğitim sistemi ile ülkemizin ayakta kalması çok zordur. Bu eğitim sisteminin ıslahı mümkün değildir. En kısa zamanda, millî kimlik ve kültürümüze uygun bir sistem getirilmeli, eğitimimiz Singapur derecesine ve seviyesine çıkartılmalıdır.

4. Dinî hizmetler ve faaliyetler son derece yetersizdir. Devletin resmî bir genel müdürlüğü durumuna düşürülmüş Diyanet, vazife ve hizmetlerini yapamamaktadır. En kısa zamanda bağımsız veya gerçekten özerk bir Diyanet kurulmalı ve din işleri, hizmetleri; ehliyetli, liyakatli, faziletli, yüksek kültürlü, geniş ufuklu, ihlaslı, takvalı, müdebbir Müslüman seçkinlere bırakılmalıdır. Din, politikanın üzerine ve dışına yükseltilmelidir. Hıristiyan patriklerinin, Yahudi Hahambaşısının, Mason Üstad-ı Azam’ının seçimine karışmayan siyasî iktidar, Diyanet reisinin seçilmesine de karışmamalıdır. Müslümanların en değerli, en faziletli, en ahlaklı, en ihlaslı, en muslih (ıslah edici), en dirayetli, en kiyasetli, mânevî derecesi en yüksek hocasının başkan seçilebilmesi için ne gibi tedbirler alınacaksa, onlar alınmalı, gereken kanun ve nizamnameler çıkartılmalıdır.

***

Her gün devamlı olarak yazsam azdır… İstanbulun trafiği içinden çıkılmaz bir hale gelmiştir. Bina ve nüfus sayısı arttıkça otomobil sayısı da artıyor ama yollar genişlemiyor. Ömrümüzün büyük kısmı trafik cinneti içinde geçiyor. Trafik dolayısıyla topyekun maddî kaybımız yılda on milyonlarca dolardır. İstanbulun trafiği çaresiz ve çözümsüzdür. Her geçen gün daha kötüye gitmektedir. Şehir rant eşkıyasının pençesine düşmüştür. Bir trafikzede vatandaş olarak durumu yüksek sesle protesto ediyorum.

***

TEBRİK ve TEŞEKKÜR: Fatih Yavuz Selim cad. Mustakimzade sokak no. 33/B (Tel. 0212 / 521 66 56) adresinde faaliyette bulunan BALTEPE dondurmacı, pastacı ve tatlıcısında dondurma yedim. Dondurma çeşitlerinin hiçbirinde kimyasal boya ve aroma kullanılmıyor, hepsi doğal. Fiyatı da çok ucuz, bir porsiyon karışık dondurma altı lira. Tatlılar da ucuz. Böyle dürüst ve temiz ticaret yaptıkları, halka gerçekten hizmet ettikleri için dükkan sahibini ve çalışanlarını tebrik ediyor, kendilerine can u gönülden teşekkür ediyorum. (Çarşambada İsmail Ağa camiinin karşısında bir şubeleri varmış.)

***

Pazar sabahı Dolapdere bitpazarına ve Feriköy antikacılar çarşısına gittim. Armani gömlek bulamadım ama birer liraya on kadar çok kaliteli gömlek aldım, biri Vakko idi. İki hand painted eski Japon vazosu, beş adet Uzakdoğu işi sırlı boyalı çömlek, yanımdaki gençlerden birine verdiğim harika bir parka vs. On adet de, 50’şer kuruştan ambalajında kaliteli çorap aldım. Bunları gururlu kibirli burnu büyük onurlu monurlu küçük dağları ben yarattım kimseler ne alır, ne giyer.

***

Zindeliğini muhafaza etmekle birlikte artık hayli yaşlanmış olan kedim beni çok seviyor. Kucağıma çıkıyor, beni kokluyor, mırıl mırıl mutluluk sesleri çıkartıyor. Ona bu sevgisinden dolayı minnettar ve müteşekkirim. Bendeniz de onu seviyorum. Dünyanın bin çeşit sıkıntısına karşı bu fakire böyle teselli edici ve gam giderici samimî bir dost veren Cenab-ı Hakk’a şükürler olsun.

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi