Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan gün geçmiyor ki partisi içindeki sıkıntıları dile getirmesin ve “hesabi değil hasbi adam” aradığını ilan etmesin!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu yakınmaları da gösteriyor ki iktidar partisi AKP’de çok ciddi sorunlar yaşanıyor.

Ve yine bu açıklamalar gösteriyor ki AKP’de “dava adamı” kalmamış, ortalığı “küçük hesaplar” içindeki adamlar kaplamış. Peki, nasıl oldu da iktidar partisi bu hale geldi?

Herhalde durduk yerde böyle olmadılar. Bize kalırsa ortaya çıkan bu sonucun temelinde kuruluş yıllarında atılan “yanlış adımlar” yatıyor.

Meşhur bir atasözümüzde, “Ne ekerseniz onu biçersiniz” denilir.

Şimdi AKP’liler “dava adamı hasadı” yapmak isterken “küçük hesapların adamlarının” hasadını yapıyorlarsa o zaman ta kuruluş günlerine dönmeliler ve “Biz nerede hata yaptık?” sorusuna cevap aramalılar.

Bilmeliler ki ne ektilerse onu biçiyorlar.

Eğer kuruluş günlerinde “dava adamlığına” öncelik tanımış olsalardı ve ona göre bir program uygulasalardı bugün ortalık “dava adamından” geçilmezdi.

O günlerde sırtlarındaki Milli Görüş gömleğinden kurtulmanın verdiği rahatlıkla Turgut Özal’ın ANAP’ına özenir olmuşlardı.

ANAP’lılar da “köşe dönmeye” verdikleri önem ve öncelikle meşhurdular.

Öncelik “köşe dönme” olunca bugünkünden farklı bir sonuç nasıl beklenebilir?

Hem “köşe dönmeyi” önceleyeceksiniz hem de “dava adamı niye yetişmiyor” diye ağlaşacaksınız.

Bu olmaz işte.

Nitekim olmuyor da!

Bize göre Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan, “Hesabi olmaktan uzaklaşıp hasbi olmazsak çökeriz” derken çok haklı bir gerçeğe işaret ediyor.

İktidar partisinin “adım adım çökmeye” doğru gittiğini bu sözlerden daha güzel ne anlatabilir.

“Küçük hesapların adamları” yerine “dava adamlarını” ikame etmek kolay bir şey değil ki!

Yıllardır ihmal edilen bir şey “yukardan gelecek bir emirle” hemen telafi edilemez ki! AKP’liler yaşadıkları büyük sorunun hâlâ farkında değil gibi görünüyorlar.