Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

İnsanın Yalnızlığı

İnsanın Yalnızlığı

Yer Almanya, Yetmiş yaşın üzerinde yalnız yaşayan iki eş bir gün bir not bırakıyor ve birlikte ölümü seçiyorlar. Notta atmış dört yıldır kapıcıdan başka kapımızı çalan olmadı artık yaşamak istemiyoruz cümlesi yer alıyor... Ülke Türkiye, yer İstanbul, yine on yedi yaşında bir genç yalnızlıktan ve sevgisizlikten bunaldığını ifade eden bir yazı bırakarak hayatına son veriyor. Prof. Dr. Nevzat Tarhan. Yalnızlık adlı yazısından. İki örnekte de görüldüğü gibi, bireyselleşme yalnızlığı doğuruyor ve bu konuda mağdur olan kişiler ise ya ölümü seçiyorlar ya da hayatlarının sonuna kadar depresyon hali yaşıyorlar.

Evren içinde barındırdığı zenginliklerle bir bütündür ve bu bütünü parçaladığınızda ortaya çıkacak boşluk insanı ve bütün canlıları etkileyecektir. O nedenle dinimiz, insanın ve bütün canlıların haklarını koruma altına almış ve bunu kuvvetle tavsiye buyurmuştur. İnsanlara zarar vermek nasıl doğru bir eylem değilse, akarsuları kirletmek, ağaçları kesmek, toprağı zehirlemek de dinen doğru değildir. İnsanların birbirlerinden kopuk bir yaşam sürmeleri ise ruhsal sorunlara kapı aralayacak bir durumdur. Bugün insanlar, çağı yakalamak adına, teknolojinin ve sermayenin imkânlarını yedeğine alarak hayatımıza anlam katan değerleri yerle bir ediyorlar. İnsanlar kendi türleriyle kurdukları iletişimi şimdilerde teknoloji sayesinde sanal ortamda kuruyorlar. Artık bir araya gelip sohbet eden insanların yerine ellerindeki cep telefonları ile sanal dünyaya açılan fertler görüyoruz. Bu insanlar kişilerarası ilişkilerden elde edecekleri kazanımları buradan elde etmeye çalışıyorlar. Fakat bu mümkün olmuyor. Birey ve toplumların yaşamlarını alt üst eden yalnızlaşma sorunu ortaya çıkıyor.

İnsanın bazen kendisiyle baş başa kalma ve iç muhasebe yapma, tefekkür etme ihtiyacı olabilir. Ancak günümüz insanın şikâyet ettiği yalnızlaşma onun fıtratıyla uyumlu olmayan patolojik bir yalnızlaşmadır. Bugün yaşanan yalnızlaşma sorunu, fertlerin kendilerine yabancılaşmalarının sonucudur. O yüzden yalnızlaşan fertler kendilerini anlam boşluğu içinde buluyorlar. Bu kişiler gündelik hayatlarında sürekli şu ifadeleri dillendiriyorlar:

Kendimi boşlukta hissediyorum Hiçbir şeyden keyif alamıyorum Etrafımda insanlar olduğu halde kendimi yalnız hissediyorum Düşsem kaldıran olmayacak, kendimi korunaksız hissediyorum İnsanoğlu kendi türüyle kurduğu iletişim vasıtasıyla kendini değerli hisseder. Ötekiyle ilişkilerinde kendine has özelliklerin farkına varıyor, övgü alıyor, olumlu özelliklerini keşfediyor, sevmeyi, katlanmayı, sabrı ve şefkati öğreniyor. İnsan yalnızlığa çekildiğinde ise bütün bu kazanımlardan mahrum kalıyor ve kendini bir boşlukta hissediyor. Yalnızlaşma bir süre sonra varoluşsal bir korkuya dönüşüyor ve kişi için hayat yaşanılmaz hale geliyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi