En Büyük Hizmet
*EN büyük hizmet İslama, İmana, Kur’ana, Sünnete, Şeriata, Ümmete Allah rızası için ihlasla yapılan, gerçek hizmettir.
*Gerçek hizmetle, sahte hizmet arasındaki farkı her Müslüman bilmelidir.
*Sadece cami binası yapmakla hizmet edilmiş olmaz.
*Camiin mihrabına geçecek, minberine çıkacak, kürsüsünde halka va’z u nasihat edecek, cemaati irşad edecek; ehliyetli, liyakatli, taqvalı, yüksek kültürlü, ilim ve irfan sahibi, ihlaslı, tesirli (etkili), faziletli, meziyetli, gerçekten hizmet edecek din hocası yetiştirmek; bina yapmaktan bin kere üstün ve önemlidir.
*Camilere kalorifer, klima, hoparlör, halı koymak, tuvalet yaptırmak islamî hizmet değildir.
*Din görevlileri için lojman yaptırmak da hizmet değildir.
*Camileri sanatsız şekilde yaldızlamak, sözde süslemek hizmet değildir.
*Cami cemaatine mutlaka, yetecek miktarda doğru ilmihal bilgisi öğretilmelidir. Bu farzdır. Çok büyük bir hizmettir.
*Cami cemaatine mutlaka İslam ahlakı öğretilmelidir.
*Diyanet’in ve imamların temel vazifelerinden biri namaz kılanların sayısını çoğaltmak, camileri cemaatle doldurmaktır.
*İmamlar, ücret ve maaş karşılığında namaz kılma memurları değildir. İmamlık bu duruma düşerse, İslam toplumu yıkılır.
*Bütün cami imamlarının icazetli din alimi ve fakih olması gerekir. Akaidi sahih olmayan, fıkıh bilmeyen, ahlak ve fazilet sahibi bulunmayan, yüksek kültüre sahip olmayan kimseler cami imamlığı yapamaz.
*Bütün cami imamları ve diğer din hizmetkarları, Resulullah efendimize (Salat ve selam olsun ona) biatli, irtibatlı ve itaatli olmalıdır.
*Cami imamlarının ilmî ve mânevî sahih icazetleri bulunmalıdır.
*Cemaat, cami imamının zimmetindedir.
*Cami imamları İmana, İslama, Kur’ana, Sünnete, Şeriata hizmet aşkıyla yanıp tutuşmalıdır.
*Cami imamları karizmatik, çekici olmalı, halkı ve bilhassa gençliği camilere çekebilmelidir.
*Camilerde kesinlikle makbuzlu veya makbuzsuz para toplanmamalıdır.
*Cami imamları, telif ettikleri risale ve kitapları cemaate para mukabilinde satmamalıdır.
*Camiler Fırka-i Nâciye Ehl-i Sünnet ve Cemaat hizmetinde olmalıdır.
*Camilerin kapısından içeriye dinde reform, dinde değişim, dinde yenilik, light ve ılımlı İslam, BOP, Fazlurrahmancılık gibi sapık cereyanlar sokulmamalıdır.
*Camilerde Ümmet birliği, İttıhad-ı İslam, iman kardeşliği, Müslümanların birbirlerini sevmesi ve desteklemesi, râşid ve muktedir bir İmam’a biat ve itaat propagandası yapılmalıdır.
*Lise ve üniversite gençliği camilere çekilmelidir.
*Camilerde cemaat, tarikat, hizip, fırka, grup, sekt propagandası, çığırtkanlığı, holiganlığı yapmak yasak olmalıdır.
*Camilerde, Ümmet teşkilatı tarafından hazırlanan yüz kadar mükemmel risale ve kitapçık, maliyetine yakın çok ucuz fiyatlarla halka dağıtılmalıdır.
*Bilhassa sabah namazlarından camiler hınca hınç dolmalıdır.
*Cami minarelerinde 70 desibel şiddetinden yukarı ezan okutulmamalıdır.
*Bed sesli cahil ve nâdan kişilerin bağıra bağıra, avaz avaz ezan okumasına asla izin ve fırsat verilmemelidir. Böyle okunan ezanlar ezan-ı Muhammediye eza verir.
*Camiler, birer hidayet ve kemal merkezi haline getirilmelidir.
*Camiler birer Mekteb-i Edeb olmalıdır.
*Camilere eksik gelenler, zamanla kemal bulmalıdır.
*Camilerde kesinlikle tarikat, cemaat, sekt militanlığı yapılmamalı, fanatizmi sergilenmemelidir.
*Büyük camilerde kültür, sanat, edeb, görgü kursları verilmelidir.
*Cami cemaatine helal ticaret ve girişimcilik zihniyeti aşılanmalıdır.
*Cami hizmetlileri yazılı edebî zengin Türkçeyi bilmelidir. Üç yüz kelimelik Türkçesiyle din hizmeti olmaz.
*Mimarlık ve sanat bakımından çirkin ve zevksiz cami binası yapımına izin verilmemelidir.
*Ümmetin ve ülkenin en zeki, en akıllı, en sağduyulu, ruhen en asil, en idealist, en ehliyetli, en liyakatli, en vatansever, en faziletli, en vasıflı, en üstün gençleri; öncelikle subay, öğretmen ve din hizmetlisi olarak yetiştirilmelidir.
*Din ve camiler siyasetin üstünde ve dışında tutulmalıdır; asla siyasete alet edilmemelidir.
*Camiye gelen devlet büyükleri, kodaman kimseler alkışlanmamalıdır.