AKP çatısı altında “siyaset yapmaya” çalışanlar açısından “Yolun sonu göründü” değerlendirmesinde bulunmak için vakit erken mi?

Bizce hiç erken değil!

AKP’liler arasındaki “fikir ayrılıkları” ve “hasbi/hesabi” tartışmaları o noktaya gelmiş bulunuyor ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da dile getirdiği “çöküş” sanki kaçınmaları mümkün olmayan bir “akıbet” halini almış bulunuyor.

Yakın zamana kadar “ancak kendilerinin” gerçek AKP’li olduklarını iddia eden ve bu yüzden “farklı gazetelerde” birbirlerine savaş açanlar şimdi “aynı şeyi aynı gazetenin” çatısı altında yapmaya başladılar. Aynı gazetenin yazarları “birbirlerine demediklerini” bırakmaz hale geldiler ve her gün birbirlerini “yerin dibine batırmakla” meşguller.

Bu gidişat “yukardan gelecek” bir-iki emirle sona erer mi?

Hiç sanmıyoruz!

Zira yukardan gelecek emirler parti içindeki “birlik ve beraberliği” sağlayamadığı gibi bir de bölünmüşlüğü daha da artırıyor.

“Yorgun metalleri” temizleme adına yapılan il ve ilçe kongrelerinde yaşananlar pek çok kişiyi AKP’de siyasetten “nefret” noktasına doğru götürüyor.

Bu kongrelerin öncesi ve sonrasında yaşananlar yakında hiç istenmeyen boyutlara ulaşırsa yani insanlar birbirlerine silah çekecek hale gelirlerse kimse için sürpriz olmamalıdır.

Evet, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan tarafından da ifade edildiği gibi parti kademelerinde “hasbilikten” eser kalmamış, hasbiler köşelerine çekilmişler, hesabiler ise en üstten en alta kadar her kademede arz-ı endam eder hale gelmiş bulunuyor.

Hesabilik öne çıkınca da, “Yorgun metaller kenara çekilsin” emrinin bir etkisi kalmıyor.

Onlar kendiliklerinden çekilmeyince Genel Merkez işe el atıp tasarruflarda bulunmakta bu da parti içinde yeni bir ayrışmanın fitilini ateşliyor.

Kim itiraz ederse etsin, kim kabul etmezse etmesin ama AKP de siyasette yolun sonu görünmüştür. Artık partisi için can-u gönülden koşturanların yerini ite-kaka çalıştırılmak istenenler var.

Bir de son dönemlerde yaşanan olayların olumsuz etkileri hesaba katılacak olunursa ne demek istediğimiz o zaman çok daha iyi anlaşılacaktır.

Kısa vadede siyasi hayatlarını noktalamak isteyenler için AKP hâlâ cazibesini koruyabilir ama “uzun soluklu siyaset” hevesinde olanlar açısından AKP’nin artık fazlaca bir öneminin kalmadığı söylenebilir.