Başbakan önceki gün Diyarbakır’daydı…

Aynı gün Diyarbakır’da kepenk kapatma eylemi vardı…
Hem Öcalan’a işkence ve kötü muamele iddiası hem de Başbakan’ın gelişini protesto etmek için…

Diyarbakır sanki bir savaş alanıydı…

Cadde ortasında yakılan lastiklerın dumanları,
Çocukların Filistin’i andıran taşlı sopalı görüntüleri…

Televizyonlarda bu görüntüleri görünce kendimden utandım…
Bu görüntüler güzel ülkemin güzel insanlarına yakışmıyordu…

Birlik ve beraberliğin,barış ve kardeşliğin egemen olması gereken bu yerde şimdi kin,nefret ve düşmanlık dumanları yükseliyordu…

Neden ve kime karşı?

Başbakan olduğu günden beri geceli gündüzlü demeden varını yoğunu ortaya koyan ve bunu yaparken de sadece ülkesini ve milletini düşünen bir insana karşı…

Yani bu ülkenin Başbakan’ına karşı…

Sormak lazım şimdi;

Cumhuriyet tarihinin bütün zamanlarında yapılan hizmetler mi yoksa 6 yıllık Ak Parti iktidarında yapılan hizmetler mi daha fazla?

Kürtlerin kültürel,sosyal,siyasal,ekonomik haklarıyla ilgili açılımı bu güne kadar hangi Başbakan yapabildi?

Bu milletin dertleriyle dertlenen yüce şahsiyet yine bir hizmet için Diyarbakır’a geliyor ama maruz kaldığı karşılamaya bakın!

Sebep ne olursa olsun misafirperverliği ile gönüllerde yerini alan Diyarbakır halkına bu yakışmadı…

Diyarbakır halkına yakışan bu ülkenin Başbakan’ını güllerle,karanfillerle karşılamaktı…

Taşlarla,sopalarla değil!

Ama olmadı!

En azından burda siyaset ortadan kaldırılmalı, misafir gelen bir insana gereken karşılama yapılmalıydı…

Ve üstelik bu insan sıradan bir insan değildi…

“Kürtler benim canım ciğerim” diyecek kadar bölge halkına içten sevgisini ortaya koyan…

“Yaratılanı severiz Yaradan’dan ötürü” anlayışıyla büyük bir gönül adamı olduğunu ortaya koyan…

Ve yine bu sevgisini bölge halkına hizmete dönüştürerek söylediklerini realize eden bir insan…

Diyeceksiniz ki bu zaten görevi!
Evet görevi!
Doğru,haklısınız…

Ama bu görev bundan önce gelen bütün başbakanların da görevi değil miydi?
Neden kimse görevini yapmadı?

Şimdi görevini yapmaya çalışan bu gönül insanına bizim bir özür borcumuz var!

Bölgedeki siyasi partiler,sivil toplum kuruluşları,kanaat önderleri sayın Başbakan’dan özür dilemelidir…

Ben bir bölge insanı olarak sayın Başbakan’dan özür diliyorum…

En büyük erdem özür dilemektir…

Herkesi de erdemli olmaya davet ediyorum!

GÜNÜN SÖZÜ

İman etmek görünmeyene inanmaktır.Mükafatı ise görünmeyeni görmektir.

ST.AUGUSTİNE