Terör Fitnesinin Sebepleri
Bugünkü fitne ve fesatların büyük sebeplerinden biri 1917 tarihli Balfour Beyannamesidir.
Bu beyanname ile Yahudilerin Filistin halkını kovup orada bir Yahudi devleti kurmalarının önü açılmıştı.
Fitnenin başka bir sebebi de Sykes-Picot Anlaşmasıdır.
Avrupa salonlarında emperyalistlerin ve sömürgecilerin yeşil çuhalı masalar üzerinde cetvelle çizdikleri sınırlar.
Batı dünyası yüz yıla yakın bir zaman içinde Ortadoğu’da kalıcı ve âdil bir barış istemedi.
Müslümanların, birleşmesini devamlı olarak önledi.
Onların, inançlarına kimliklerine kültürlerine uygun şekilde yaşamalarına izin vermedi.
İslam Hilafetini yıktırdı.
Âdil düzenler kurulmasını sabote etti.
Sayısız askerî darbeler yaptırttı.
Ortadoğu için böl parçala hükmet prensibini uyguladı.
En son, Mısırda halkoyuyla başa geçmiş olan sivil iktidarı devirtip askerî bir diktatörlük kurdurttu.
Irak’ı, Suriye’yi, Mısır’ı, Libya’yı, Yemen’i, Nijerya’yı bugünkü hale getiren dolaplar, entrikalar çevirdi.
Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ile mevcut bölünmüşlüğü daha da arttırmak, sürü sepet devletçik, özerk bölge kurulması için çalıştı.
Suriye iç savaşını çözümsüz hale getirdi.
Sonunda ne oldu?
Bugün yaşanan terör yangını Avrupa’nın da çatısını sardı.
Şu anda ABD terörle yatıyor, terörle kalkıyor.
Ortadoğu’daki yanlış siyasetlerinin yangınları bütün dünyaya yayılıyor.
Batı, AB, ABD bundan sonra gerçek kalıcı ve âdil bir barış ister mi?
Müslümanları rahat bırakır mı?
Hiç zannetmiyorum.
Maalesef, üçüncü dünya savaşına doğru dört nala koşuyorlar.
İlk iki büyük savaş beyinsizliğin eseri idi.
Üçüncüsü daha büyük beyinsizlikler yüzünden patlayacaktır.
Batı Nazizm, Faşizm, Marksizm sapıklıklarını icat etmiştir.
Üçüncü dünya savaşı nükleer, biyolojik, kimyasal silahlarla yapılacaktır.
Bir müddet sonra, ortada dünya ve insanlık diye bir şey kalırsa, dördüncü savaşa hazırlanacaklardır.
Dördüncü savaş taşlarla sopalarla yapılacaktır.
Batı medeniyeti Musevilikten ve Hıristiyanlıktan hızla uzaklaşıp paganlaşıyor.
Paganların sonu iyi olmaz.
**
TRAFİK CİNAYETLERİ
Ülkemizde normalin üstünde trafik kazası oluyor mu? Bu soruya olmuyor cevabını verecek bir tek akıllı kimse çıkmaz. Son bayramda yollar mezbahaya döndü, yüzlerce ölü verildi, binlerce yaralı. Maddî zararın haddi hesabı yok.
Bu kadar trafik kazası ve ölüm medenî ülkelerde, mesela Norveçte Filandiyada İsviçrede Singapurda Japonyada niçin olmuyor?
Oralarda trafikle ilgili kanunlara ve kurallara uyuluyor. Uymayanlara ceza veriliyor.
Medenî bir ülkede, başında koruyucu kaskı olmayan biri motosiklet kullanabilir mi? Kullanamaz. Bizde kullanabilir mi? Kullanır.
Medenî bir ülkede, kırmızı ışıkta geçen şoförü doğduğuna pişman ederler. Bizde öyle mi?
Geçenlerde okudum, ABD’de içkiliyken vasıta kullanan ünlü bir kişiyi tutuklamışlar. Bizde böyle bir uygulama var mı?
Bir ara önüne gelene şoförlük ehliyeti vermişlerdi. Ehliyetsizlere ehliyet vermek cinayet ve hainlik değil midir?
Trafikle ilgili kötülüklerin baş sorumlusu ve suçlusu kimdir? Devlettir desem suç işlemiş mi olurum?
Devlet büyüklerimizin güvenliği için binlerce polisi seferber eden sistem, trafiği düzeltmek için ne yapıyor?
Son sağanak yağmurda otomobil ile eve geliyordum. Eminönü meydanında sel yolu kesti, çakılıp kaldık. Suları boşaltan rögar kapakları naylon poşetlerle kapanmış, su akmamış… Ortalıkta bir tek polis, belediyeci ve itfaiyeci yoktu.
Ülkemizin uluslararası şeffaflık ve temizlik notu 100 üzerinden 41’dir. Bu not, en az 70’e yükselmedikçe hiçbir şey düzelmez.
Kırmızı ışıkta geçen, sarhoşken araba kullanan, vahim trafik ihlalleri yapan, fren yerine gaza basan, kasksız motosiklet kullanan, durmadan kornaya basan sorumsuzlar tutuklanmalı ki, sürücülerin gözleri korksun, dikkatli olsunlar, suç işlemesinler.
Siz, bizdeki trafiğin düzeleceğini sananlardan mısınız?