Sizin faziletleriniz ve meziyetleriniz havanızdan anlaşılıyor. Bendeniz gibi bir zavallının fazilet konusund a sizinle aşık atması imkansızdır. Zat-ı fazılaneleri yükseklerde uçan bir Hümasınız. Fakirin sizinle birlikte kanat çırpması düşünülemez. Müsterih olunuz, kuruntuya kapılmayınız. Siz uçmaya devam buyurunuz, bendeniz iki ayağımı sıkıca yere basarak yürümeyi sürdüreceğim…

***

Hiç olmak çok yüksek bir makamdır. Herkes ölmeden önce ölemez. Müslümana yakışan, olamayacağını bildiği halde hiç olmaya çalışmaktır.

***

Bütün Müslüman cemaatler, tarikatlar, hizipler, fırkalar, gruplar, parçalar, dernekler, vakıflar; bağlılarına, öğrenilmesi kadın erkek her Müslümana farz olan ilmihal bilgilerini güzelce öğretmekle yükümlüdür. Bu vazifeyi ihmal ve terk ederlerse günahkar ve suçlu olurlar. Bir örnek vereyim: Çok temiz bir genç üç yıldır Falan cemaatin yurdunda barınıyor ve özetin özeti ilmihal bilgisine sahip değil. Mesela Allahın on dört sıfatını ezbere bilmiyor. Falan cemaati için bu bir ayıptır.

***

İslam dini insanı iyi insan yapar. İyi insan doğru inançlara, doğru bilgilere, doğru kültüre sahiptir. O ahlaklı iyi ve güzel bir insandır. Dinî eğitim bunları veremiyor, kazandıramıyorsa, gerçek dinî eğitim değildir.

***

Ellerinde imkan ve hürriyet olduğu halde, ahlaksızlıkla, ahlaksızlarla en uygun ve doğru şekilde mücadele etmeyen, kötülükleri münkerleri engellemeye çalışmayan sözde ahlaklılar, ahlaksızlardan daha ahlaksızdır.

***

Gazeteleri okudum, o günün tek iyi haberi şuydu: Çalışkan ve akıllı bir kadıncağız, elli bin lira kredi alarak, birkaç yüz metre karelik küçük bir mekanda, kilosu bin liranın üzerinde fiyata müşteri bulan nadide bir mantar türü yetiştirmiş. Bu haber dışındaki bütün haberler kötüydü.

***

Bir saygısız ve edepsize: Senin bana selam vermen, beyefendi diye hitap etmen bu fakire fazilet kazandırmaz, sana kazandırır. Bana beyefendi demen beni beyefendi yapmaz ama seni yapar.

***

Siyonistlerin tuzağına düşen Müslüman Kürtler için çok üzülüyorum.

***

Ne yapsam bir türlü zayıflayamıyorum diye sızıldanan bir şişmana: Be adam biraz az yesen, porsiyonu ve lokmaları küçültsen, kepekli ekmeği çoğaltıp katığı azaltsan, acıkmadan sofraya oturmasan pekala zayıflayacaksın ama bu dediklerimi yapamıyorsun. İnsan her şeyi yiyerek de zayıflayabilir. Sadece yeteri kadar yiyeceksin…

***

En büyük, en korkunç, en dehşetli fakirlik inançsızlıktır.

***

Yazımı okuduktan sonra gidip beş yüz liralık güzel bir dolmakalem satın alan zata: Sizi tebrik ediyorum. Cep telefonunuz bin beş yüz liralık ama yine de güzel bir iş yaptınız. Hayırlı olsun! Yazı dersleri de alın ve kalemle güzel yazılar yazın.

***

Allahtan korkuyor musun sorusuna muhatap olan kimse ne yapmalı?.. Korkuyorum dese, hakkıyla korkmadığı için yalan söylemiş olacak. Korkmuyorum dese küfürdür… En iyisi cevap vermeyip ağlamaktır.

***

Nurcu, Nakşî önce Müslümandır, sonra Nurcu veya Nakşîdir. Nurculuğu, Nakşîliği Müslümanlığından önce geliyorsa o kimse bozuk bir Müslümandır.

***

Lüks hayat sürmem ama bendenizin de lüksleri vardır. Birkaçını sayayım: Ekmeği kızartırım… Salata yaparken domatesin kabuğunu soyarım… İkindide Assam veya Yunnan çayı içerim…

***

Heykeller, taştan madenden cansız şeylerdir. Onlar çarpmaz da heykel-perestler çarpabilir. Lat, Uzza ve Hübelcilere karşı dikkatli olmak gerek.

***

Müslümanlar gerçekten Müslüman olsalardı, Türkiye böyle mi olurdu?

***

Bir İslam şehrinde, dalgının biri sabah 10’da içinde para olan çantasını bir yerde unutsa, öğleden sonra 2’de hatırına gelse, oraya döndüğünde çantayı, el sürülmemiş vaziyette bulur.

***

Adamın sesi, müzik kültürü ezan okumaya müsait değil. Aslında okumaması gerekir. İlle de okuyacaksa hoparlörsüz kısaca okuyup bitirmelidir. Bed sesli birinin hoparlörü sonuna kadar açıp avaz avaz haykırarak ezan okuması, kamet getirmesi ne kadar yanlış. Öylesi ezan okumuyor, ezana ve cemaate eza veriyor.

***

Güçlü Müslümanlar yetiştirip, onlardan oluşan kadrolar kurmadıkça, işleri onların uhdesine vermedikçe yükselemeyiz, hür olamayız. Güç kaynakları nelerdir: İlimler, din kültürü, dünya kültürü, irfan, sanat, güzellik, ahlak, fazilet, ihlas, mürüvvet, taqva, yazılı medenî kültür, insanlık, yüksek vicdan, dilini tutmak, iffet…