Bir zamanlar dershaneler bir sektör haline gelmişti. Bu ise ister istemez eğitimi oldukça pahalı bir alan haline getiriyordu. Buna rağmen zorunlu eğitim önce 8 daha sonra da 12 yıla çıkartıldı. Bir yandan zorunlu eğitim giderek artırılırken buna bağlı olarak dershanelerin de artacağı hiç düşünülmedi, düşünüldü ise de bir çözüm için harekete geçilmedi. Bu arada zorunlu eğitim süresinin uzatılması ve geçişlerin sınava dayalı olması sadece dershanelerin artmasına sebep olmadı, bunun yanında servisçilik işi de iyipara getiren bir sektör haline geldi. Çünkü ilköğretimden ortaöğretime geçiş sınava dayalı olduğu için öğrenciler evlerine en yakın olan okula değil, kazandıkları puanları yeten okullara kayıt yaptırmak zorunda kaldılar. Bu durum ise ister istemez servis ihtiyacını da gündeme getirdi. Artık şehrin bir köşesine gidip gelmek zorunda kaldılar. Bu ise ister istemez servisleri devreye soktu. Hatta Ankaragibi büyükşehirlerde öğrenciler her gün sadece merkez ilçeler arasında değil, taşra ilçelerine de gidip gelmek zorunda kaldılar. Daha önce de belirttiğim gibi liseden itibaren öğrenciler iç turizme katkı sağlamaya mecbur bırakıldı. Hâlbuki hiç olmazsa orta öğretimde gençler bulundukları ilçelerde evlerine yakın okullarda okuma imkânına sahip olsalar, bunun için de imtihana girmek zorunda kalmasalardı servisçilik ve dershanecilik birer sektör haline gelmezdi. Dileriz bu sene uygulamaya girecek olan yeni sınav sistemi öğrencilerin bu iç göçüne son verir.

Bu noktada sınava dayalı eğitim sistemine son gibi kontrolden çıkmış bir sektör haline de gelmez. Son yıllarda servislerle ilgili pek çok olumsuz haber medyaya yansıyor. Buna bakarak tüm servis şoförlerini suçlamak haksızlık olur. Olumsuz davranışlar sergileyenler çok azınlıkta da olsalar ister istemez toplumun dikkati hep bu olumsuzlara çevriliyor ve devlet bu işe el atmak, yeni düzenlemelere gitmek ihtiyacını duyuyor. Sorun giderek İçişleri, Ulaştırma , Milli Eğitim ile Aile ve Sosyal Politikalar bakanlıkları ortaklaşa okul servisleri için yeni düzenleme yapma ihtiyacını duyuyorlar. Servis sahipleri ve şoförlerinden yeni şartlara uymaları istenecek, daha çok kontrol etme yoluna gidilecektir. Ancak, bu konuda alınan yeni kararların kontrolü sanıldığı kadar kolay olmayacaktır. Çünkü sayılarını tam olarak bilmiyorum ama büyükşehirlerde her gün binlerce okul servisi trafikte bulunuyor. Çünkü okullar tatil olduğunda şehir trafiği fark edilir şekilde rahatlıyor.

Sadece eğitim alanında değil elbette ama özellikle eğitim konusunda atılacak adımlar ve alınacak kararların ciddi olarak araştırılarak hayata geçirilmesi gerekiyor. Bir karar alınıyor, eğitimin böylece daha yaygın ve kaliteli hale geleceği ileri sürülüyor ama beraberinde yeni sorunları da getiriyor. Bu defa devlet olarak bu yeni sorunlara çare bulmaya çalışılıyor. Tüm bunlara karşı ve alınacak kararlara rağmen bu ülkede dershaneler ya da özel ders veren hocalar olacaktır. Olması da gerekir. Servis araçları da piyasada iş yapacaktır. Ancak, bunlar binlerle ifade edilir olmayacak, büyük bir sektör haline gelmeyecek, dolayısıyla de kontrolü daha kolay olacaktır. Hayatın her alanında pek çok kural var. Ancak, bu kuralların uygulamada kontrolü yapılmıyor/yapılamıyorsa yerini kuralsızlık alıyor. Çünkü uygulanmayan kuralların varlığı sadece iyi niyetlilerin hayatını zorlaştırıyor. Bunun örneklerini hemen her gün trafikte yaşıyoruz. Yeri geldiğinde bu konuya da temas edeceğim.