Fatma Tuncer

Fatma Tuncer

Hayatın içinden

Hayatın içinden

Taksim’de kıyıya vurmuş bir genç. Önünde birkaç su şişesi, eski bir roman ve bir de kurumuş simit var. Yolum ne zaman Taksim’e düşse, yol kenarında su satan bu genci elindeki kitaba odaklanmış okuyor vaziyette görüyorum. Çocuklarımız okumuyor, kendilerini geliştirmiyor, sosyal medya üzerinden besleniyor diye şikayet ettiğimiz bir dönemde sokakta su satan bir genci okurken görmek umutlarımı yeşertiyor.

Geçtiğimiz hafta onu yine bütün dikkatini elindeki kitaba vermiş vaziyette gördüm. Yanına yaklaştım ve tanışmak istedim. Fakat nedense şehirde yaşayan insanların kıyıya vurmuş insanlara karşı hep bir korkuları vardır. Bu insanlardan bir zarar gelebileceğini düşünür ve kendimizi geri çekeriz. Bir iş adamı, bir politikacı, bir şarkıcı, bir sporcu onlarca insanı dolandırır, toplumun kabul edemeyeceği olaylara imza atar ve biz bu insanların kusurlarını sümen altı yapıp affederiz. Fakat yoksul ve yoksun insanlara karşı toleransımız her zaman zayıftır. Onların küçük hatalarını dahi büyütür ve yerden yere vurmaya başlarız.

Kıyıya vuran çocukla tanışabilmem için önce kemikleşmiş olan önyargılarımı yıkmam gerekiyordu. Öyle de yaptım ve yanına yaklaşıp onunla tanıştım.

Adı Ömer’di… Beş yıl önce Urfa’dan İstanbul ’a taşınan yoksul bir ailenin çocuğuydu. Baba iki yıl önce vefat etmişti. Ömer ailenin en büyük çocuğuydu ve çalışmak zorundaydı. O nedenle okuyup hayallerindeki öğretmenlik mesleğine ulaşamamıştı. Ama okumaksa okuyordu işte. Kitap alacak parası yoktu. Fakat mahallede birkaç kişi onun okuma aşkını bildiklerinden raflarda kalmış kitapları getirip veriyorlardı. O da verilen kitapları büyük bir heyecanla okuyor ve oluşturduğu kütüphaneye yerleştiriyordu.

Ömer’e bir kitap hediye etmeyi düşündüm ve ne tür kitaplardan hoşlandığını sordum. Ağırlıklı olarak roman ve sağlıkla ilgili kitaplara ilgi duyduğunu belirtti. Kitaplardan söz ederken gözlerinin içi gülüyor uzun süredir göremediği bir yakınına kavuşmuş hissine kapılıyor ve heyecanlanıyordu.

Günümüzde anne babalar çocuklarına kitap sevgisi veremediklerinden şikayet eder ve bu konuda neler yapmaları gerektiğini sorarlar. Bunun için çocuğa sadece zamanı doğru kullanma bilinci vermek yeterli olabilir. Bu doğrultuda hareket eden bir çocukkendisi için hedefler belirleyecek ve zihinsel aktivitesini geliştirebilmek için size ihtiyaç duymadan harekete geçecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Fatma Tuncer Arşivi