90 yaşında görme engelli bir âlim Çin zindanlarında mücadeleye devam ediyor. Suçu Doğu Türkistan halkını kültürel ve dini kimliklerini koruma noktasında bilinçlendirmek... Doğru olan iyi olan şeyin bedeli de ağır oluyor. Abdussamed Kari ilerlemiş yaşına ve ağır hastalıklarına rağmen bu bedeli ödeyen bir âlim.

Dava adamlarının kaderi hep karanlık zindanlarla kesişiyor. Onların karanlığın bağrına tuttukları mum, gece körlüğüne yakalanan kişilerde büyük bir rahatsızlık uyandırıyor ve mumu söndürebilmek için hemen harekete geçiyorlar. Fakat karanlık bastırdıkça mumun ışığı daha da artıyor ve bir gün bu ışık bütün insanlığın umudu oluyor.

Abdussamed Kari Hacım, 1990 yıllarının başlarında Uygurlu çocuklara Kur’an-ı Kerim ve Dini bilgiler öğrettiği gerekçe gösterilerek, Çin mahkemesinde yargılandı ve 20 yıl hapse mahkûm edildi. Kari Hacım yaşlı ve hastaydı, üstelik gözleri görmüyordu fakat zorbaların karşısına güçlü bir pehlivan gibi çıkıp hakikatin savunuculuğunu yaptı. Suçu İslam ’ın tebliğini yapmaktı. Suçu elindeki mumu hiç düşürmeden karanlığın bağrında yürümeye devam etmekti.

Doksan yaşında ve sağlık sorunları yaşayan bir âlimden söz ediyoruz… Maddi dünyanın normlarına göre değerlendirdiğinizde onu yaşlı ve zayıf bir kişi olarak görebilirsiniz. Fakat o zalim bir zümreye karşı hakkı savunacak kadar cesaretli ve güçlü bir dava adamı.

Zalim Çin hükümeti Kari Hacının ailesine ziyaret hakkı tanımayarak onu yalnızlaştırmaya çalışıyor. Oysa davası hak olan kişi için yalnızlık hiçbir zaman mevzubahis değildir. Bilinmelidir ki, Yaratıcısına teslim olmuş ve onun rahmetini kuşanmış bir mümin korku ve yalnızlığı muhabbete dönüştüren kişidir…

Kari Hacım yaşlı ve hastadır. Gözleri görmemektedir. Fakat gönül gözü ile hakikati görebilen ve insanlığı aydınlatan bir âlimdir o. Bizler ise onun mağduriyetini yüzeysel tepkilerle geçiştiriyoruz. Ne acı!