Önemli telgraflar
İrandaki kalkışmalar başarılı olursa o ülke, BOP planları gereği parçalanacaktır.
İrandaki kalkışma başarılı olursa sıra Türkiyeye gelecek, ülkemiz parçalanacaktır.
İranda olup bitenler bizdeki Taksim GEZİ’si kalkışmasının yüz mislidir.
Bizde, ilk fırsatta eski Gezi’nin bin misli kalkışma yapmak için hazırlanmışlardır, bekliyorlar.
Bu işin öncülüğünü ve taşeronluğunu, yaşları on sekizden küçük, cezaî sorumluluk ve yükümlülükleri kısıtlı lisegençlerine yaptıracaklardır.
Binlerce lisede, kurumda yurt çapında sinsice teşkilatlanmışlardır.
Bütün sorumlu idareciler, 1968’de Paris’te neler olduğunu, o zamanın devlet başkanı General De Gaulle’ün kalkışmayı nasıl bastırdığını ciddî şekilde öğrenmeli ve bilmelidir. Bu konuda, laf salataları değil, çok ciddî açıklayıcı metinler hazırlanmalıdır.
ABD, AB, İsrail Türkiye’nin parçalanmasını çoktan planlamıştır; haritaları bile yapılmıştır, internetten bakabilirsiniz.
Türkiye, İran halkına zarar vermemek, bozuk düzeni desteklememek şartıyla kalkışmanın bastırılması için yardımcı olmalı, elinden geleni yapmalıdır.
Kalkışma, İranlı gizli Yahudilerin Meşhed’inden başlamıştır.
Türkiyede Che Guevera canavarını kahraman gibi gösteren zihniyet sıkı takip edilmelidir.
Dış güçler, derin güçler, yerli kolonyalistler bir Sünnî ve Alevî çatışması çıkartmak istiyor. Onlara karşı tedbirler alınmalıdır. (İstanbul Pendik’te bir cemevinin başındaki zat, mekana bir de mescid yaptırtmış, gelen Sünnî kardeşlerimiz namazlarını burada kılsınlar demiş. İşte Sünnilerle Alevilerin münasebetleri böyle dostane olmalıdır. Dede efendiyi tebrik ediyorum.)
Seçimle gelen iktidarlar ancak seçimle gitmelidir.
Askerî ve sivil darbe teşebbüslerine asla imkan ve fırsat verilmemelidir.
Askerî veya sivil, yeni bir darbe Türkiye bütünlüğünün sonu olur.
Yıkıcılar, iktidarı devirmek, ülkeyi bölmek, halkı sokaklara dökmek için iktisadî kriz çıkartmak istiyor. Onlara karşı tedbirler alınmalıdır.
Ne yapılması gerekiyorsa yapılıp, Türkiye’nin uluslararası şeffaflık ve temizlik notu, 100 üzerinde yetmişe çıkartılmalıdır. (Şu anda 41’dir)
Fesatçılar iç barışı ve sosyal uzlaşıyı dinamitliyor. Barış ve uzlaşı güçlendirilmelidir.
Şifahî kültürün gülünç çare, çözüm ve tedbirleri bırakılıp; medenî kültürün ışığında ciddî çareler, çözümler aranmalıdır.
Egemen azınlıkların vesayet rejimi, bir daha hortlamamak üzere tarihe gömülmelidir.
Maddî menfaat için yapılan yağcılıklara, yalakalıklara son verilmelidir.
Gemiyi batırıcı aşırı ve olumsuz muhalefet, yasal sınırlar içinde kösteklenmelidir.
Bütün işler ehliyetli, liyakatli, vasıflı, vatansever, doğru ve dürüst kimselere verilmelidir.
Nereden buldun kanunu çıkartılmalıdır.
İsrafa, şatafata, saçıp savurmaya, lükse son verilmelidir.
Her türlü din sömürüsü, mukaddesat bezirganlığı önlenmelidir.
Kutsal din süflî işlerin, emellerin, hırsların dışında ve üzerinde tutulmalıdır.
Din hizmetlerine kalite getirilmelidir.
Cami imamlıkları, parayla namaz kıldırma memurluğu olmaktan kurtarılmalıdır.
Bütün dinî hizmet ve faaliyetlerde, hayır işlerinde; ihlaslı vasıflı ehliyetli üstün elemanlar istihdam edilmelidir.
Din hizmetlerine geri zekalılar, holiganlar, fanatik ve agresif militanlar, yarı mühtediler, soyguncular, şarlatanlar, soytarılar, eblehler karıştırılmamalıdır.
Devletin ve belediyelerin bütçeleri israf edilmemelidir.
Resmî araba ve lojman saltanatına son verilmelidir.
İnşaat, mesken, bina, betonlaşma durdurulup; Güney Kore gibi üretime ve ihracata yönelik sisteme geçilmelidir.
Avrupa Birliği konusunda, birliğe üye olmayan İsviçre ve Norveç’ten ibret ve dersalınmalıdır.
Haddinden fazla eleman alınarak Türkiye muazzam bir Darülacezeye çevrilmemelidir.
Bütün işler, faaliyetler, hizmetler, icraat; bilgeliğin, akl-ı selimin, yüksek kültürün, ahlak ve faziletin, vatanseverliğin ışığında istikametle (doğrulukla dürüstlükle) yapılmalıdır.
Uruguay’ın eski başkanı Mujica’dan ibret alınmalıdır.
Cenab-ı Hak vatanımıza, milletimize, devletimize zeval vermesin.
Bir toplum, içindeki beyinsizler engellenmezse, onların yüzünden toptan batar.
Ellerinde imkan olduğu halde kötüleri ve kötülükleri engellemeyen iyiler, kötülerden daha kötüdür.