“Cihad” Hala Yasaklı Kelime mi?
Batılılar yeryüzü insanlarını İslam’dan soğutmak, ona karşı bir nefret uyandırmak için, bu dini, barbarların kılıçla kan dökerek zorla yaydıklarını söyler ve bu kara propagandalarını yapmak için “cihad” kavramını gerçeğinden saptırarak kullanırlar.
Güya “Cihatçı Müslümanlar” yeryüzünde terör estiren, masum insanları umulmadık yerde bombalayan, olmadı “canlı bomba” ile katleden insanlardır. Bu insanlık suçlularını nerede görülseler, sorgusuz sualsiz öldürmelidir. Zaten reforme edilmeyen İslam dini, orta çağın karanlıklarına insanı götüren barbar bir dindir.
Ne yazık ki İslam coğrafyasında kafir batılıların etkisindeki laik yönetimlerin okullarından geçen Müslüman gençlere aynen bu düşünceler empoze edilmektedir. Oralarda gerçek İslam okullarda ciddi bir eğitimle öğretilmiyor. Dışarıda öğretilmesi de yasaklanıyor. Kaçak göçek kimi yetkisiz insanların eğitiminden geçenlerin bilgisi de bu düşmanların etkisini kırmaya, yalan yanlışlarını suratlarına çarparak susturmaya yetmiyor.
Çünkü bu işler aynı zamanda yazılı, sözlü ve görsel güçlü bir basın yayın istiyor. Ülke Müslümanların bunu kuracak iktisadi güçten mahrum edilmesi, yasak ve korkutulmanın ötesinde aşılması gereken bir engeldir.
Mesela Türkiye’de yapılan harf inkılabı bir gecede bütün kitapları yok etmiş, okur yazarları okuyamaz ve yazamaz hale getirmiştir. Eski kitapları bulundurmak suç sayılmış, meydanlarda toplanıp yakılmıştır. Muhtaç olunan yeni kitap basmak için batıdan matbaa satın alarak getirilmesi gerekmektedir. Oysa sistem bu ithalat iznini herkese vermemekte, verdiklerini de dini kitap basmamaları için şiddetle uyarmaktadır. Korku dağları sarmıştır.
Bu ortamda nasıl bir sağlıklı İslam bilgisi edinilebilecektir?
Sırf bunun için binlerce gencimiz mayınlı sınırları aşarak komşu Arap ülkelerine gitmiş, pasaportsuz olduklarından çoğunlukla da gayr-ı resmî okumak zorunda kalmışlardır. Bin bir zorlukla aldıkları diploma da geçersizdir.
İşte sistemin bilinçli çabalarıyla yeni nesiller İslam’dan uzaklaştırılınca, artık ABD ve Holivud’un kara propaganda için çevirdikleri filmler ülkede izlettirilirken, Müslümanlar kendi vatanlarında terörist ve “cihatçı” adıyla yaftalamaktadır. Yanında “gerici, çağdışı, fundamantalist / köktendinci, radikal” kavramları da yeri geldikçe kullanılan yardımcı kavramlardır. Hatta medyada bu dili kullanan cahiller az değildir.
Aydın olmayı Allah Teâlâ’ya başkaldırmak, din ile savaşmak zanneden zavallılar da bu zehirli dili kullanmaktadır. İş oraya varmıştı ki, bir ara devlet ve Milli Eğitim bu “cihad” ve benzeri kelimeleri kullanmayı yasaklamıştı. Belki de yasak hala sürüyor da çok şükür dinleyen kalmadı.
Halbuki “cihad”, kelime anlamıyla çalışmak, uğraşmak, çabalamak, gayret sarfetmek demektir. Buna göre cihat, İslâm'ın yükselmesi, korunması ve yayılması için her türlü çalışmada bulunmak, uğraşmak, gayret sarfetmektir. Bu yolda canla, başla, malla uğraşmak, eğer gerekiyorsa bu yolda sıcak ve soğuk savaşa girmektir.
Şimdi devlet vatan ve milletini kurtarmak için düşmanlarla savaşmaya karar verdiğinde, dün yasakladığı cihad kelimesini kullanacak mıdır?
Kullanırsa, cihad’a nasıl bir anlam verecektir?
Bizce anlamı malum. Yazmaya gelecek yazıyla devam ederiz inşallah.