Din Siyasete Âlet Edilemez
Siyaset dine alet edilebilir ama din siyasete alet edilmemelidir.
Din ulvidir, yücedir. Siyasete, şahsî menfaate, dünyevî ihtiraslara, süflî duygulara asla âlet edilemez, vasıta kılınamaz.
Dini siyasete alet etmek isteyenleri gördük. Bunun acısını hepimiz çekiyoruz.
Dinî hizmetleri, İslam’ı iyi bilen, geniş kültüre, yüksek ahlak ve karaktere sahip bilge insanlar yürütürlerse ulvî dini, süflî politikaya alet etmezler…
Ahlaksız ve düşük karakterli kimseleri dinî hizmetlere bulaştırmamak gerekir.
“Bırakın o veya onlar da hizmet etsinler…” zihniyeti çok yanlıştır, felaket getirir.
İslam yücedir, ona temiz kimseler hizmet edebilir.
İslamî hizmetler nasıl yapılır?
Resulullah nasıl yapmışsa öyle yapılır.
Ashab-ı güzin, Tâbiîn, Tebe-i Tâbiîn, Selef-i Salihîn nasıl yapmışlarsa öyle yapılır.
Din ticaretiyle hizmet üretilmez, hezimet üretilir.
Allah için kurban, küp için kavurma zihniyetiyle hizmet olmaz.
Hemhizmet ederim, hem de hizmeti alet ederek malı götürür, zengin olurum… Bu, münafıkların, beyinsizlerin zihniyetidir.
Ümmet birliği yıkıldıktan ve Hilafet müessesesi çökertildikten sonra, maalesef bin kere maalesef islamî hizmet sahasına birtakım yarı mühtediler, münafıklar, arivistler, ehliyetsizler, liyakatsizler, haşarat, eşkıya girdi ve hizmet ediyoruz diye büyük zarar ve ziyan verdi.
Dinî hizmetler için neler lazımdır?
Birinci: Ümmet birliği ve teşkilatı olması lazımdır.
İkincisi: Ümmetin başında râşid, muktedir, zâhid, âdil, faziletli, bilge bir İmam bulunması ve mü’minlerin ona biat ve itaat etmesi lazımdır.
Üçüncüsü: Öyle rastgele hizmet olmaz. Ümmetin ortak bir hizmet planı, programı, projesi olması lazımdır.
Dördüncüsü: Bu hizmetleri yürütecek ehliyetli, liyakatli, ihlâslı elamanlar lazımdır.
Katolik ve diğer Hıristiyan misyonerleri asırlardan beri kendi dinlerine, mezheplerine, kiliselerine hizmet ediyor. Hepsinin planı, programı, hiyerarşisi vardır.
Bir Yahova Şahidi, kendi sektine hizmet ederken zengin olmaz.
Yeni Gine adasında Katolik Romen kilisesi için çalışan rahip bin türlü çileye gönülden razı olmuştur.
Hizmette paradan önce gelen birtakım değerler vardır: İlim, irfan, ihlâs, taqva, kültür, yüksek ahlak, yüksek karakter, feragat, hizmet eğitimi almış olmak, kâmil bir mürşide bağlı olmak…
Ehliyetsiz ve liyakatsiz kimseler, iyi niyetli olsalar bile hizmetleri mıncıklar.
Müslüman kesimin ortak bir HİZMET, DÂVET, TEBLİĞeğitim sistemi olmalıdır.
Bu devirde, psikoloji bilmeden hizmet edilemez.
Rastgele, paldır küldür hizmet edilemez.
Ülkemizde ateizm hızla yayılıyor. İslamî kesimin bu felakete karşı ne gibi tedbirleri vardır?
Ateiste kızmak, sövüp saymak bir çare ve çözüm değil; çaresizlik ve çözümsüzlüktür.
Cizvit tarikatının nasıl vasıflı papaz yetiştirdiğini incelememiz, öğrenmemiz gerekiyor.
İslam’dan uzaklaşmış, sekülerlik uçurumuna yuvarlanmış kültürlü insanları kurtarabilmek için, onlardan daha fazla ve yüksek kültüre sahip davetçilerimiz olması gereklidir.
Norveç halkını İslama davet etmek için, Norveççeyi ve Norveç kültürünü, Norveçlilerden daha iyi bilen elemanlara ihtiyaç vardır.
Vaktiyle, putlara tapan bir Hinduist rahibin New York’a gittiğine ve orada hayli Amerikalıyı kendi dinine çektiğine dair bir yazı okumuş, bilahare kendim de bu konuda bir makale yazmıştım.
Putperest rahibe bir uçak bileti temin etmişler, elinde çamaşır havlu çantası, cebinde sadece 6 dolar harçlık varmış… Orada kendisi için para toplamamış, bâtıl dinine negatif bir ihlasla hizmet etmiş.
Yabancı ülkelere, bir çanta ile gidip on bavul ile dönen sözde hizmetkârlardan hayır gelmez.
Hizmet, dâvet, tebliğ aşk ile, ihlas ile, ilim ve irfanla, hikmetle (bilgelikle), yüksek ahlak ve karakterle, planla programla, feragatle, zühd ve taqva ile, mürüvvetle yapılır.
Hizmet için, paradan maddî imkândan önce bu saydıklarım gereklidir.