Bendeniz Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesinde, az buçuk siyasî tarih okumuşumdur. Hocamız Prof. Ahmet Şükrü Esmer konunun iyi uzmanıydı, fakir ise çok zaman derslere girmeyen tembel bir öğrenci… Yine de siyasî tarih öğrenmişimdir.

Mülkiye Mektebinden 1956’da mezun oldum. Aradan 61 yıl geçmiş…

Bugün, dünya ve insanlık birinci ve ikinci cihan savaşlarına yol açan krizlerin, fitnelerin, gerginliklerin on, hattâ yüz misli şiddetlileriyle karşı karşıyadır.

Ortadoğu’da bir Suudî Arabistan İran savaşı kaçınılmaz gibi görünüyor.

Gariptir, Arabistan, İsrail ve ABD safında

Savaş dolaylı şekilde zaten başlamıştır.

Resmen başlarsa ne olacak?

Suriye ve Irak rejimleri, Yemen muhalifleri İran’dan yana.

Derin güçler bu savaşa Türkiye’yi de sokmak için ellerinden geleni yapacaktır.

Rusya da, çar nâ çar girecektir.

Çin sadece seyrine bakar mı?

İsrail’in elinde büyük miktarda nükleer silah var.

Kudüs’ü İsrail’in ebedî başkenti olarak kabul eden ABD var gücüyle Siyonist devleti destekleyecektir.

Atom silahları… Kimyasal silahlar… Biyolojik silahlar…

On milyonlarca sivil halk perişan olacaktır.

Gel Keyfim Gel beyin, abartma abartma bir şey olmaz bee diyeceğini biliyorum. Gel Keyfim Gel bey siyasî tarih kültürüne sahip değildir; birinci ve ikinci dünya savaşlarında neler olduğunu bilmez.

1945’in 13-14 Şubatında Amerikan ve İngiliz uçakları Almanya’nın Dresden şehrini yoğun şekilde bombalamış ve iki gün içinde, çoğu sivil 300 bin kişiyi öldürmüşlerdi. Hiroşima’ya, Nagazaki’ye atılan iki atom bombası 200 binden fazla can almıştı.

Medeniyet çok ilerledi, şimdiki bombalar eskilerden binlerce misli daha öldürücü ve yıkıcı.

Üçüncü dünya savaşının kazananı olmayacaktır.

Savaştan başka kötü kehanetler de var. Yakın tarihlerde büyük depremler ve tsunamiler bekleniyor.

Dinler öldü, dinler bitti, insanlık ateizm çağına giriyor diyen mankafaların beyinlerine limon sıkmalı… Dehşetli din savaşları çağına yaklaşıyoruz.

Batı medeniyeti ilerleye ilerleye dünyayı ve insanlığı bitirecek güce erişti.

Ülkemizde ABD’nin üsleri var, askerleri var, silah depoları var, nükleer silahları var (…..) Cümlemin sonuna beş nokta koydum. Gerisini siz tamamlayınız.

İstanbul ve Marmara havzasında büyük bir deprem olursa, bir kıdemli dost devletin yardım bahanesiyle ordusunu, donanmasını gönderip bazı toprakları işgal etmesi senaryoları konuşuluyor.

Âhir zamanda Kostantiniyyeyi alacak Beni Asfar kimler acaba?

Bizim bazı Hacı Beyler böyle senaryoları işitmek bile istemez.

Kursun tuvaletlerinin musluklarının contaları değiştirilsin de su damlamasın… Onların gündemlerinde böyle önemli maddeler vardır.

Birinci dünya savaşında İngilizler, Ege adalarındaki üslerinden sivrisineğe benzeyen pır pır uçaklarıyla İstanbul’un üzerine kadar gelmişler: pilotlar, açık uçaktan, el yapımı küçük bombaları elleriyle aşağıya atmışlar.

Medeniyet ilerledi şimdi. Binlerce kilometre uzaktan, bilgisayarlı füzeyi ateşliyorlar, hedefi on ikiden vuruyor.

Dünyada savaş tamtamları çalıyor, bizim Dönme ateist laik Paşacı çağdaş medya, magazinden müstehcen yayından yıkılıyor. Sarımsağın faydaları… Maydanozun harikaları… Ünlü mankenin kalçaları… Zampara oyuncu… Kaçamak yapan sevgililer… Vajinalar penisler orgazmlar… Adam başına 500 liraya yemek yenilen lüks lokantalar… Lüks israf fuhuş eğlence riba beyinsizlik, laiklik tehlikede, Paşa edebiyatı diz boyu, vur patlasın çal oynasın… Savaş geliyormuş, umurlarında değil. Hele bir gelsin, biz ona gösteririz…

Her gün yazsam yeridir. Einstein ne demişti? Üçüncü dünya savaşında atom silahları kullanılacak, daha sonra dördüncü bir savaş olabilirse, o, sopalarla ve taşlarla yapılacaktır.

Batı medeniyeti harikalara imza attı ama o beyinsiz bir medeniyettir.

Nükleer silahlar, insanlığın ve dünyanın sonunu getireceği benziyor.

Dünyanın insanlığın şu haline bakınız.