Abdurrahim Karakoç

Abdurrahim Karakoç

Hep böyle mi gitsin beyler?

Hep böyle mi gitsin beyler?

İki gün Ankara dışındaydım ve yazılarımı yazamadım... Gazeteme bilgi verdim, fakat size duyurulmadı...
Gelelim konumuza:
İç meselelerimiz dış meselelerimizi solladı geçti..
Terör örgütü, DTP'yi resmen yanına/önüne alarak çatışma çıkarma peşine düşmüş bulunuyor...
Kadınlar, çocuklar ve şimdi de milletvekilleri devrede...
Allah polislerimize yardımcı olsun...
Adamlar neredeyse yakaladıkları polisi linç edecekler... Gazeteler, bakınız gazetelerimiz bile diyemiyorum, Cumhuriyet kurulduğundan bu yana hangi polis şiddete karışmış, kim ne yapmış, iz sürerek cevaplandırmanın mücadelesini veriyorlar...
Medya bana göre yanlış yapıyor...
Ve yapılan yanlışlar yüzünden terör mensupları, taraftarları iyice çığırdan çıktılar...
Peki polis can taşımıyor mu?
Kimi silahla, kimi bombayla, kimi taşla vuracak, polis sadece kendini koruyacak... Cevap dahi vermeyecek öyle mi?
Söyler misiniz kaç kişi polis yaralamaktan mahkûm olmuş?
Bunun sonu nereye varır acaba?
Halkımız artık açık açık /kana kan, dişe diş/ demeye başladı...
Gidişat, haddinden fazla tehlikeli...
DTP hiç kendini gizlemiyor, APO'nun davulunu çalıyor... Amma öteki devletini, polisini savunamıyor... Ne çirkin bir durum...
Ergenekon örgütü ile PKK'nın aynı zamanda isyan havaları çalmaya başlamaları tesadüf olabilir mi?
Bu biçim tesadüfe medyamız kılavuzluk yapmıyor mu?
Aman AKP gitsin de ne olursa olsun mu?
AKP gitsin... Ben de gitsin diyorum artık...
Çünkü radikal tedbirler almaktan çekiniyorlar...
Terör örgütünün ve sempatizanlarının şımarmaları durup dururken olmadı... Laf ile kimse korkuya kapılmıyor beyler...
Bir başka husus daha dikkatimi çekiyor...
Anayasa Mahkemesi hiç yeri ve zamanı değilken radikal kararlar alarak millet düşmanlarının ekmeğine yağ sürmüyor mu?
Bu saydıklarımı üst üste koyarak bir fikir cimnastiği yapmanızı istiyorum...
Zenginlerimizin tek derdi daha çok kazanmak...
Ülke elden gitmiş, hiç umurlarında değil...
Genelkurmay Başkanı General İlker Başbuğ, Bakanlar Kurulu'na brifing verecekmiş...
Versin versin, iyi olur belki...
Bazı gazeteler "ilk defa" diyorlar...
Ne ilki kardeşim?
Biz brifinglerin âlâsını görmüş bir nesiliz...
Ancak, şimdi eskiye göre biraz daha ciddiye alınmışa benziyor...
Eskiden albaylar, bazen de tuğgeneraller verirdi brifingi...
Bilhassa yargı mensupları şarj edilirlerdi...
Şimdiyse Bakanlar Kurulu ve orgeneral tarafından.
Lütfen Kürd ile teröristleri ayırt edelim... Teröristler sadece Türk'ü vurmuyorlar... Kürd'ü de vurduklarını biliyorsunuz...
Namuslu insan bir başkasını niye vursun, niye silahını alarak dağa çıksın?
Sistemde arıza varsa -ki vardır-, kanuni yollardan beraberce giderme çaresine bakalım...
Adalet mekanizmasındaki zaafiyeti de halletmek birlik ve beraberlik ile mümkündür...
Dağlara çıkmış yöneticilerin durumları maşallah iyidir...
Ne çatışmaya girip ölüyorlar, ne de yokluk çekiyorlar...
Ölen, geberen hep aldatılmış ahmak çocuklar...
Öte tarafta ise sütün kaymağını yiyenlerden hiç kimsenin çocuğu ölmedi daha... Çünkü Güneydoğu’ya, Doğu’ya gönderilmez o toramanlar...
Benim sabrım kalmadı arkadaşlar...
Konuştuğum Türk/Kürt, kim varsa aynen benim gibi diken üstündeler...
Muhtemel bir depremden önce herkesin aklını başına toplamasını salık veriyorum...

Biri var sabırları ihlale çalışıyor
Biri var ki huzuru iptale çalışıyor
Biri var ki hepsinin onursal avukatı
Biri var ki boşvere, ihmale çalışıyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Abdurrahim Karakoç Arşivi