Erbakan özlemi!
Toplumda “Erbakan özlemi” giderek artıyor.
Sağlığında seveni sevmeyeni vefatından sonra aynı noktada birleşmiş durumda: Erbakan haklıymış!
Evet, Erbakan Hocamızın haklılığı ne yazık ki vefatından sonra daha iyi anlaşılır oldu.
Sağlığında kendisini köşeye sıkıştırıp boncuk boncuk ter döktürenler bile şimdi O’nu hasretle anıyorlar.
Ve “Erbakan haklıymış” sözcükleri dudaklarından dökülüyor.
Bizim ise O’na olan özlemimiz katlanarak artıyor.
O’nun arkasından gözü kapalı olarak yola devam eden bizler şimdi küçük hesaplar içine girenleri görüp onların adına üzülüyoruz.
Zira O hiç küçük hesaplar içine girmemişti! O hep büyük bir davanın temsilcisi olarak bizlere ışık tutmuş ve gideceğimiz yönü işaret etmişti.
Hamdolsun ki biz gösterilen istikamet üzere yolumuza devam ediyoruz.
Hocamıza olan özlemimizi O’nun gösterdiği yolda yürüyerek ve o yoldan asla taviz vermeyerek gidermeye çalışıyoruz.
Erbakan Hocamız “yeri doldurulamayan” bir lider olarak tarihteki yerini almış bulunuyor.
Şimdi arkasından hasretle yapılan, “Erbakan şöyle yapmıştı, Erbakan böyle yapmıştı” türünden anmalar yerini doldurmanın gerçekten çok zor olduğunu da ortaya koyuyor.
Bir büyük fikir ve ideal adamı olan Erbakan Hocamızın yerini doldurmak elbette kolay bir iş değil.
Erbakan Hocamız bugün hem hasretle anılıyor hem de daha büyük bir hasretle aranıyor.
“Şahsiyetli dış politika” denilince akıllara elbette hemen Erbakan Hocamız geliyor. “Bana ne Amerika’dan” diye haykırışı hâlâ kulaklarımızda çınlıyor.
Ekonomide “havuz sistemi” denilince akıllara yine elbette Erbakan Hocamız geliyor. Yeri bir türlü doldurulamayan Erbakan Hocamıza özlemimizi dindirebilmenin tek şartı var o da O’nun açtığı yoldan yürümek ve küçük hesaplara asla düşmemek!
Biz de bunu yapmaya çalışıyor ve küçük hesaplar içine girmiş olanlara hiç itibar etmiyoruz.
Kocaman bir davanın yanında küçük hesapların elbette bir değeri olamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.