Macron’a niye kızıyorsunuz ki!
Kızacaksanız, kendi aydınınıza kızın, muhalefetinize kızın, STK’nıza kızın.
“Beyaz efendi”ler, alışmışlar. Karşısındakileri “Tom amca” zannediyorlar.
Ama onlara gidenler, onların gelip konuştukları, işbirliği yaptıkları, fonladıkları kişiler ortada.
ABD ve Batı dünyası ile ters düşen Türkiye’nin hiçbir geleceği olmayacağını, böyle bir şeyin intihar, macera olacağını söyleyen o kadar çok “kiralık beyin” var ki!
Dünyayı ve tabi batıyı ve Türkiye’yi, batılı ajansların, araştırma merkezlerinin haber, yorum, raporlarından izliyorlar. Gözlerinde at gözlüğü.
Macron ne yapsın. Fransa’dan bakınca, onların baktıkları medyadan yansıyan manzara bu.
Düşünsenize, ABD Özel Operasyonlar ve Kuvvetler (SOCOM) Genel Komutanı General Raymond Thomas’ın Colorado Eyaleti, Aspen kentinde komutanlara yaptığı konuşmanın kayıtları yayınlanınca skandal ortaya çıktı. ABD’nin YPG’li teröristleri nasıl kullanıp attığı ortaya çıktı. The Nation’in yayımladığı bilgilere göre Thomas ‘’Şu anda DEAŞ’ın başkenti olan Rakka’nın içine kadar girdik. Yakında vekil ordumuzla (YPG) Rakka’yı da alacağız. Burada bizim için çalışan, emrimizden çıkmayan ve çıkarlarımıza hizmet eden 50 bin kişilik bir ordudan bahsediyorum. 2,5 yıllık bu savaşta YPG binlerce adamını kaybetti biz ise yalnızca 2 özel harekât askerimizi kaybettik. 2 bile çok fazla ama bu büyük başarı” diyor.
Bu hikâye Selahaddin’in torunlarının nasıl haçlı ordusuna asker yapılmak istendiğinin hikâyesidir. Bu hikâye “Marksist” olduğunu söyleyen bir örgütün bu gençleri nasıl Kapitalist emperyalizmin askeri yaptığının hikâyesidir. Bu hikâye “İnsan hakları, demokrasi, özgürlük” kavramlarının balına, nasıl bir cinayet, tuzak, işgal planlarının zehrinin katıldığının hikâyesidir.
Ey HDP’nin peşinden koşanlar, dindar, Marksist ve Liberal gençler, kandırıldınız.
Aslında Macron da kandırıldı.
Bu arada; ABD Başkanı Donald Trump’ın, Dışişleri Bakanlığı’na, Suriye’de ABD öncülüğündeki DEAŞ karşıtı uluslararası koalisyonun desteğiyle terör örgütü YPG/PKK’nın kontrol ettiği alanların yeniden inşası için ayrılan 200 milyon dolarlık yardımı dondurma talimatı verdiği bildirildi ya, ABD bölgedeki tesislerini Fransızlara devretti. Fransa Suriye’nin garantörü ya. Baktı pabuç pahalı. Geri çekildiği bu mayınlı alana Fransa’yı itiyor. PYD, HDP, PKK neyse onları Macron’u çekiyor, ABD iteliyor.
Macron ne sağcı, ne solcu. Adam felsefeci ama, Rothchilt’in muhasebeciliğini yapıyordu daha önce. Rothchilt Fransa’yı yönetmek için sağ ve sol müttefiklerinden kamuoyu nezdinde yeterli desteği göremeyince, “iş başa düştü” diye muhasebecisini görevlendirmişti.
ABD gerçekten Suriye’den çekilecekse, Fransa’nın Rusya ile ne yapacağını da görmek gerek.
ABD’nin çekileceğim demesine bakmayın. Fırat’ın doğusuna çekilecek o kadar. Suriye’yi Fransızlara bırakacak. Yarın bakarsınız fikir değiştirir. “Esed, Rus sarin gazını sivillere karşı kullandı” deyip, dönüp Şam’a girmeye kalkabilir..
PKK-PYD’lilere gelince, onlar ne yapacaklarını şaşırdılar. “Yakında vekil ordumuzla Rakka’yı da alacağız. Burada bizim için çalışan, emrimizden çıkmayan ve çıkarlarımıza hizmet eden 50 bin kişilik bir ordu”dan sözedenlerin “vekil ordu” dedikleri ordu PYD’nin de içinde olduğu SDG’nin bileşenleri yanında DAEŞ çatısı altında örgütlenen gruplar da var..
PYD artık kendine militan bulamıyor. 30.000 dedikleri militanlarının, çatışmada ölenler yanında yaralanıp sonra da ölenlerle birlikte yaklaşık 5000’ini toprağa gömdüler, bir o kadarı yaralı, sakat, bir o kadarı da ya çatışma sırasında kaçtı ya da kamplardan kaçıp bir daha dönmediler.
Marksist olduğunu söyleyip, karargâhlarına Amerikan bayrağı asanlar, silah verenlerden daha sonra emir aldılar. “bizim için çalışan, emrimizden çıkmayan ve çıkarlarımıza hizmet eden 50 bin kişilik bir ordu” dedikleri “ordu” bu ordu idi. Onlar Kürtler için değil, Amerikan emperyalizmi çalıştılar ve öldüler. “YPG binlerce adamını kaybetti biz ise yalnızca 2 özel harekât askerimizi kaybettik” diyorlar.
Hatırlarsanız, Kore’ye götürülen askerlerimiz için, niye daha yakından asker götürmedikleri eleştirisine karşı kendilerini savunurken ABD’li yetkililer, “en ucuz asker” demişlerdi.
Biliyorsunuz; daha önce de ABD, Irak işgalinde bizim askerimizi kullanmak istemişti. Aynı ABD bugün kendine bedava kullanacağı yeni bir “müttefik” buldu.
Batı bugün göz göre göre intihar ediyor. Artık insan hakları, hukuk devleti ve demokrasiden söz edemiyorlar. Sisi’nin yanında duruyorlar, terör örgütleri ile işbirliği yapıyorlar, darbecileri himaye ediyorlar. Batı intihar ediyor..
Macron, aklınca PYD ile Türkiye arasında arabulucuk yapacaktı.. Tamam anlıyoruz, PYD zor durumda, bir çıkış yolu arıyor.. Fransa PYD’ye silah vermeyecek, ama ABD’nin boşaltmaya hazırlandıkları kamplara şimdiden kendi bayraklarını asmaya başladılar bile..
Macron, bölgede var olmak için nihayet harekete geçiyor ama çok geç. ABD Fransızları da kötü bir şekilde kullanıyor. Fransa biliyorsunuz Mali’de Ruslarla beraber. Fransa Suriye’de Ruslarla karşı karşıya kalacak. ABD Rusya’nın Tartus’taki askeri varlığını sonlandırmak istiyor. Böylece Rusya’nın Akdeniz’deki askeri varlığını tasfiye etmek istiyor. Macron ise güle-oynaya mayınlı tarlada PKK ile dansa hazırlanıyor.
Bu arada bölgeden çelişkili haberler de gelmeye devam ediyor. DEAŞ’la mücadele koalisyonu çerçevesinde ABD, Suriye’nin kuzeyindeki Menbiç’te özel operasyonlar birliğini bu hafta daha da güçlendirdiklerini söyledi.
ABD’nin bir anda PYD’yi bırakacağını açıklaması FETÖ çevrelerinde de tedirginliğe yol açtı. Eğer ABD FETÖ kamburundan kurtulmak isterse, PYD ye karşı tavrı aynı şekilde FETÖ’ye karşı sergilerse ne olacak?
Gelecek günler bakalım ne getirecek!. Selam ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.