Güven Park...Ankara’nın merkezinde, Kızılay’da. TYB Vakfı’nın merkezi de tam onun karşısında. Müdafaa caddesinde. Her günkü güzergâhımda bu park.

Güven Park 1930’lardan kalma; halk ona zamanında “Havuzlu bahçe” demişti. Resmen “Emniyet Parkı” idi, sonra “Güven Park” oldu. Nevzat Tandoğan dönemi eseri, hani Melih’in meydandaki adını değiştirdiği tekparti dönemi belediye başkanı. Neden meydana kendi adını vermedi köhne başkan? Halbuki Güven Park’a kendi damgasını vurdu büyük ışıklı tabelalar yaptırdı. (Galiba buna “totem” diyorlar)

İlk gördüğümde dehşete düşmüştüm. Ancak bu kadar müptezel bir reklam hırsı olabilir. Park yapılalı 80 seneyi geçmiş, senin hiç bir ilaven olması mümkün değil, yine de onun sağına soluna devasa ışıklı tabelalar koyduruyorsun. Bu ayıp değil de nedir yahu? Bu hangi ahlâka sığar? Yazıktır, günahtır. Bir de önüne rezil büfeler dikiyorsun, birinin üstünde inek heykeli var! Böyle görüntü kirliliği başkente yakışır mı?

Sende hiç insaftan eser yok mu be adam? Neden milletin parasını kendi reklamın için çarçur ediyorsun?

Sonra gördüm ki, bütün parklar böyle ışıklı tabelalarla donatılmış. Bunun için kaç milyon heba edildi kim bilir? Kim soracak bunun hesabını? Senin benim paramla görevden istifaen ayrılmak zorunda kalan başkan bütün parkları reklam panoları ile donattı. Şimdi onları sökmek bile kaç milyonluk iş. Hadi kendi döneminde yapılan parklara dikse bir ölçüde anlaşılabilir. Adam diyor ki “ben yaptım!” “Elli sene, yetmiş sene, seksen sene fark etmez, bu şehirde herşey benim eserim!”

Güven Parkı kim yaptı? Botanik Parkını kim yaptı? Kuğulu Parkı kim yaptı?

Hiç biri Melih dönemi yapısı değil. Ama o yapmış gibi reklamlar var. Vatandaş ne bilsin, buna ekmediği yerden biçmek derler.

Bu totemleri başkanlık koltuğunu işgal ederken yaptırdı diyelim...Kaç ay oldu bu adam istifa edeli?

Altı ayı geçmedi mi?

Bu reklam panoları neden hâlâ duruyor? Yoksa müzmin başkan dönecek ve kaldığı yerden devam mı edecek? Allah Ankara’ya ikinci bir felaket yaşatmasın.

Yoksa Melih’in yerine Ankara Büyükşehir belediye başkanlığına Mustafa Tuna getirilmedi mi?

Sayın başkan!

Sizce bu apaçık bir rezalet değil mi: Ankara’nın parklarında başkan hâlâ Melih Gökçek!

Doğrusu şudur: Hiç bir belediye başkanının kendi eseri olmayan yerlere kendi yapmış gibi büyük ışıklı tabelalar dikmeye hakkı yoktur. Belediye bütçesinden bunu yapan başkanla ilgili soruşturma açılıp, masraflar şahsından tahsil edilmelidir. (Tabii bu tabelalar ortadan kaldırıldıktan sonra!)

Ankara stad zengini, bir tek kütüphane yok!

Giden, gitmek mecburiyetinde kalan başkanla ilgili görevdeyken çok yazdım. Onun Ankara’ya verdiği zararları millete, ilgililere anlatmaya çalıştım. Sonunda haklılığım ortaya çıktı. Başkan istifaya mecbur kaldı. Onu istifaya mecbur eden mücbir sebepler olmasa idi, o koltuktan kimse indiremezdi. O andan itibaren, “düşene vurmak bize yakışmaz”, diyerek susmayı tercih ettim. Fakat bu rezalet karşısında daha fazla susamazdım. Teklifim şudur: Bu ışıkla panolara harcanan paralar, tabii sökme masrafları dahil, köhne başkandan tahsil edilmeli ve döneminde yapmaktan şiddetle kaçındığı şehir kütüphanesine harcanmalı.

Bunun çok büyük bir kütüphane olacağından şüphem yok!