Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, ekonominin koordinasyonunda sanki “görüş ayrılıkları varmış” gibi yapılan açıklamaların gerçeği yansıtmadığını söylüyor.

Yani ekonominin koordinasyonunda görüş ayrılığı yokmuş!

Gelin de bu açıklamaya inanabiliyorsanız inanın!

Ekonomi koordinasyonunda görüş ayrılığı yoksa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Yokluğumdan istifade ile arkamdan bir şeyler çeviriyorlar” diye yakındığı Merkez Bankası yönetimini ne yapacağız?

Ya da Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in istifasıyla ilgili söylentilere saatler sonra cevap vermesini nasıl değerlendireceğiz?

Böyle şeyler olmamış mıdır?

Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in istifası ile ilgili olarak kendilerine herhangi bir bilginin gelmediğini söylüyor. Medyanın diline düşen ve ta bize kadar gelen bilgiler onlara nasıl ulaşamaz?

Ekonomi koordinasyonunda çok önemli görüş ayrılıkları olduğu herkesçe bilinen bir gerçek iken nasıl böyle bir şey söz konusu değil diye açıklama yapılıyor anlayabilmiş değiliz.

İktidarın en önemli açmazlarından birini bu görüş ayrılığı oluştururken, “Ekonomi koordinasyonunda görüş ayrılığı yoktur” diye açıklama yapmak, milletin aklı ile alay etmekten farksız bir şey olmuyor mu?

İktidarın bir kesimi dış dünya ile ekonomik ilişkilerimiz nedeniyle faizlerin düşürülmesine karşı çıkarken bir kesimi de faizlerin bir an evvel düşürülmesi gerektiğini ileri sürüyor.

Ve bu konuda aralarında derin bir anlaşmazlık bulunuyor.

Kaba bir ayrım yapılacak olursa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başını çektiği ekip sürekli faizlerin düşürülmesi gerektiğini öne sürerken Başbakan Yardımcısı Şimşek’in temsil ettiği ekolde mevcut bağlantılar nedeniyle faizin düşürülmesinin mümkün olmadığını savunuyor.

Yine iktidarın bir kesimi dövizdeki yükselişi önemsemezken diğer kesim dolarla borçlanmadan uzak durulmasını tavsiye ediyor.

Yani iktidarda sanki tek parti değil de bir koalisyon varmış gibi çok farklı sesler yükseliyor.

Bu da kamuoyunda ekonominin koordinasyonunda önemli görüş ayrılıkları bulunduğu kanaatini pekiştiriyor.

Hâl böyleyken “aramızda bir görüş ayrılığı yok” diye açıklama yapmanın anlamı olmuyor ki!

Var olan bir şeyi yok sayarak hangi sorun aşılabilmiş ki bu sorunda var olanı yok ilan ederek aşılabilsin!

Aynı konuda iki farklı görüş varsa, bunlardan birinin dediği olmadıkça huzurlu bir ortamın sağlanması elbette mümkün değil.