Irz Ve Namusu Koruma
Zina, bir erkeğin kendisine helal olmayan ve helal olma ihtimali veya şüphesi de bulunmayan diri bir kadınla cinsel ilişkiye girmesidir. Kadın da isteyerek yapmış ise, o da aynı ceza ile cezalandırılır. İslam zinâyı haram kılmıştır. Çünkü o hem çok ayıp ve çirkin, hem de emniyet, barış, huzur, ekonomi, sağlık, psikolojik, hukuk, eğitim ve terbiye gibi çok cihetlerden zararlıdır. Üstelik zararı ve kötülüğü sadece zevk alan bir veya iki kişiyi değil, en yakından en uzağa kadar başka kişileri ve toplumu da etkiler. O yüzden dinin maksadı zina suçunun hiç işlenmemesini sağlamaktır. Bunun için de yalnız ceza kâfi değildir; suça iten sebeplere inmek de gerekir. Bu sebeple İslâm bir yandan evlenmeyi kolaylaştırmış, diğer yandan da açıklık, saçıklık, halvet, müstehcen resim, filim ve müzik gibi zinaya tahrik edici huşuları yasaklanmış, haram kılınmıştır.
Kazf, iffete iftira demektir. Yani bir insana zina etti diye iftira etmektir. Bu iddiada bulunanlar dört erkek şahidin olayı açık seçik gördüğünü mahkemede söylemesi ile ancak bunu ispat etmiş olurlar ve cezadan kurtulurlar. İspat edemezlerse seksen sopa ile cezalandırılır.(Nur, 4-5.) Ayrıca ömür boyu şehadeti kabul edilmez.
Zinanın ne kadar büyük günah ve kötülük olduğunu şu rivayette açıkça görürüz: İbnu Abbâs (radıyallahu anhümâ) anlatıyor:
"Allahu Teâlâ Kur'ân-ı Kerim'inde:
"Kadınlarınızdan fuhşu irtikâb edenlere karşı içinizden dört şahid getirin. Eğer şehâdet ederlerse -onları ölüm alıp götürünceye, yahud Allah onlara bir yol açıncaya kadar- kendilerini evlerde alıkoyun (insanlarla ihtilattan menedin)" buyurdu. (Nisa 15).
Cenab-ı Hakk, bu âyette (zinâ meselesinde) önce kadını zikrettikten sonra, erkeği kadınla birlikte ele alarak şöyle demiştir: "Sizlerden fuhşu irtikab edenlerin her ikisini de (kınayarak) eziyete koşun. Eğer tevbe edip (nefislerini) ıslah ederlerse artık onlara (eziyetten) vazgeçin. Çünkü Allah tevbeleri çok kabul eden, en çok esirgeyendir" (Nisa 16).
Cenab-ı Hakk bu âyeti, celde âyetiyle neshederek şöyle buyurdu: "Zinâ eden kadınla zinâ eden erkekten her birine yüzer deynek vurun. Eğer Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsanız bunlara, Allah'ın dinini tatbik hususunda, acıyacağınız tutmasın. Mü'minlerden bir zümre de bunların azabına (bu cezalarına) şahid olsun" (Nur 2).” (Ebu Dâvud, Hudud 23, (4413))
“Din muameledir” diyen bir Müslümanın hem kendisine, hem de başka insanlara ve topluma zarı açıkça belli olan bu çirkin işe teşebbüs etmeyeceği açıktır. O çok kötü bir yoldur ve ona hiç yaklaşmamak, ondan çok çok uzak durup sakınmak gerekir.