Osmanlı Devleti Niçin Battı?
Soru: Osmanlı İslam devleti ve hilafeti niçin geriledi ve battı?.. Bu sorunun tam cevabı şimdiye kadar verilememiştir. Batışın dinî, siyasî, kültürel sebepleri vardır.
Devleti, Hilafeti, mülkü ayakta tutacak; Sokullu ve Barbaros ve emsali gibi vasıflı elemanlar yetiştirilemedi.
Sonraki Sultanlar Fatih, Yavuz, Kanunî ayarında olamadı.
Emanetler ehliyetli ve liyakatli kimselere verilemedi.
Yeniçeriler ve ordu bozuldu. Ordu siyasete bulaştı ve karıştı.
Tanzimat’tan sonra Avrupa’nın ve Batı medeniyetinin zararlı ve yıkıcı tarafları da benimsendi.
Bilhassa 19’uncu asırda bir kısım idareciler, zenginler ve seçkinler lüks ve israflı bir hayat sürmeye başladı.
Fransız ihtilalinden sonra gayr-i Müslim tebaa arasında ayrılık ve istiklal rüzgârları esmeye başladı.
Gizli Yahudiler, Müslüman postuna bürünüp devlet teşkilatına sızdı.
Hürriyet kavramı putlaştırıldı.
Osmanlı devletinin yıkılması ve en kötü şekilde tasfiyesi, Hâtemü’l-Hulefa Sultan Abdülhamid’in tahttan indirilmesi olmuştur. O, ölüm yılı olan 1918’e kadar devletin başında kalmış olsaydı, yıkılış ve tasfiye daha az kayıpla olabilirdi.
Japonlar 1945’te iki atom bombası yediler ve kayıtsız şartsız teslim oldular ama Osmanlı devleti gibi yıkılmadılar. İmparator başta kaldı ve kısa zamanda toparlandılar. Osmanlı devletinin batışından sonra Türkiye, Hahambaşı HaimNahum Doktrini ve Lozan’ın gizli protokolleri uyarınca bir sömürge haline geldi.
Osmanlı devletinin ve Hilafetinin yıkılışında (niyetleri kötü olmasa da) büyük sorumluluk payı Sünnîlerindir. Aldatıldılar, aldandılar, kandırıldılar. Aldanmak da bazen bir suçtur.
**
Şeriat, iki ana ve temel kaynaktan, Kur’an ve Sünnetten çıkartılmış dinî hükümlerin tamamına verilen isimdir. Şeriat kutsaldır. Şeriatı inkâr ve tahkir eden dinden çıkar.
**
Bir meyhane… Orada bazı günahkâr Müslümanlar demleniyor. Onların vebali, vazifelerini hakkıyla yapmayan sözde sofu Müslümanlar üzerinedir.
**
Sanatsız, güzelliksiz, estetiksiz Müslümanlık eksiktir. Müslümanların çirkin cami binası yapmaya hakkı yoktur. Büyük, orta, küçük, kubbeli, kubbesiz BÜTÜN yeni camilerin mimarî ve sanat değerinin yüksek olması gerekir. Bütün camilerde altın oran olmalıdır. İslam toplumu (mecazî mânada) altın oran toplumudur… Son elli yılda ülkemizde elli bin yeni cami yaptırıldı. Ellisi dışında bunlar sanatsızdır. Bu elli bin camiden biri bile, UNESCO tarafından tescil edilip koruma altına alınmadı. Elli bin yeni camiin 49 bin 950’sinin sanatsız olması feci ve utanç verici bir rekordur.
**
Müslümanlar!.. Lisan, edebiyat, tarih, sanat, mimarlık ve şehircilik, felsefe, mantık, din, tasavvuf kültürü zayıf ve güdük teknokratlar yetiştirmeyiniz. Saydığım on konuda güdük kültürlü olanlar Türkiye’yi yüceltemez, İslam’a gereği gibi hizmet edemez.
**
Beyit:
Dehri arasan binde bir âdem bulamazsın / Âdem görünen harları âdem mi sanırsın? (Ziya Paşa)
**
Şu seksen milyonluk Türkiye’den, ipe sapa gelir, efradını câmi ağyarını mâni, çağ seviyesinde, uygulanabilir; bir kurtuluş ve yücelme plan ve programı yapacak sekiz kişi bile çıkmaz. Yani on milyonda bir kişi. Bu sekiz kişi neredeler, şu anda ne yapıyorlar acaba?
**
Türkiye’nin toprakları adam gibi ekilse, bu ülke 250 milyon insanı doyurabilir. Ne yazık ki, şu anda ekmeklik buğdayımızın bir kısmını dışarıdan ithal ediyoruz.
**
Faziletsiz, ciğeri beş para etmez kötü insanları örnekleştirenler; toplumun dejenere olmasına, yıkılmasına, çökmesine sebep olur.
**
Fâhişelik, seks köleliği yapmak bir hak ve hürriyet değildir. Evrensel bilgelik kriterlerine göre suçtur, ahlaksızlıktır.
**
Kadınların erkeklerden, erkeklerin kadınlardan üstün tarafları vardır. İnsan olarak kadınlar ve erkekler eşittir ama aralarında MUTLAK eşitlik yoktur.
**
Diyanet İşleri Başkanına ve müftülere kadın yardımcı tâyin edilmesi, 1400 yıllık İslam tarihinde görülmemiş bir bid’attir.
**
Bir mezhepsize: Mezhep ve fıkıh olmasaydı, iki rekât namaz bile kılamazdın.
**
Din sömürücülerine kızıp, dine cephe almak, papaza kızıp oruç bozmaya benzer.
**
Dinin ve tasavvufun içi boşaltılınca Ümmet yıkılır. Ümmet yıkılınca devlete ülkeye halka halel gelir.
**
Rivayetlere göre, çok önemli belgeleri, dosyaları, bilgileri Hazret’ten gizliyorlarmış, masasına koymuyorlarmış.
**
Doğru, gerekli, lüzumlu, zarurî tenkit ve uyarıları düşmanlık olarak görmek, çok büyük bir yanlışlıktır.
**
Hz. Peygamber (Selam ve salât olsun ona) zamanında mezhep yokmuş, binaenaleyh dört fıkıh mezhebi bid’atmiş… Cevap: Resulullahın sağlığında Mushaf da yoktu. O da mı bid’attir? Lütfen mantık fukaralığını bırakalım. Fıkıh kurallarının bir araya getirilmesi, İslam yapılan büyük hizmetlerden biridir.
**
Mezhep kalkar, mezhepsizlik yaygın hale gelirse, dört hak mezhep yerine milyonlarca bâtıl mezhep gelir, korkunç bir kaos ve anarşi olur.
**
İslam düşmanları fıkıhsız, Şeriatsız bir İslam istiyor.
**
Ehl-i Sünnet ile bâtıl fırkaları bir eşit tutmak büyük bir iz’ansızlıktır. Terazinin bir kefesine Ehl-i Sünneti, öbür kefesine, şubeleriyle birlikte binlerce ehl-i bid’at ve dalalet fırkasını koysanız, Ehl-i Sünnet ağır basar.
**
Ecdadımızın isimlerini camilere yazdığı Hz. Ebubekir’in, Hz. Ömer’in, Hz. Osman’ın aleyhinde bulunanlar, onlara doğrudan doğruya veya dolaylı saldıranlar, onları tahkir edenler Ehl-i Sünnetten değildir, müfteri ehl-i bid’at ve dalalettir.
**
Hem Sünnî geçinip, hem de hayâ sahibi Hz. Osman’a düşmanlık edip saldıranlar hayâsızdır.
**
Feminizm ideolojisi ile İslam dini uyuşmaz ve bağdaşmaz. İslam Feminizmi yaman bir çelişkidir. İslam Feminizminin arkasında kimler var, hangi derin güçler var?
**
Ehl-i Sünneti Deccal bile yıkamadı, sen mi yıkacaksın?