Uluslararası küresel mali kriz bütün dünya ekonomilerini alt üst ederken bir çok ülke batma noktasına geldi…

Başta ABD olmak üzere Avrupa ülkeleri ciddi sarsıntılar yaşadı…
Asya ülkeleri bu sarsıntıları yaşamaya devam ediyor…

Yani alınan tedbirlere rağmen küresel mali kriz devam ediyor…

Ülkemizde de kriz yaşandı,yaşanıyor ama gelip geçici…

Herşey normale dönmeye başladı,başlıyor…

Bu durumlarda ülke ekonomilerini düzeltme iddiasıyla ortaya çıkan IMF yine sahnede…

Bir kredi bankası olarak düşündüğümüzde zor durumdaki ülkelere kısa süreli ve yüksek faizle para vererek, değil onların ekonomisini düzeltmek daha da ağırlaştırmak için kurulduğu bu güne kadar ortaya koyduğu anlaşmalarla tescilli olan IMF ile Türkiye de çok uzun zamandır haşır neşir…

Hatırlayın geçmiş dönemleri…

IMF kapılarında kredi beklediğimiz hatta dilendiğimiz ve aldığımızda havalara uçtuğumuz…

Ve ülkenin geleceğini ipotek altına alan ve var olan krizleri daha da derinleştiren anlaşmalara imza attığımız…

Yaşayanlarımızın değil doğacak çocuklarımızın dahi borçlanarak dünyaya gözlerini açtığı o günleri…

Hatırlayın…

Türk siyasi tarihininin bu güne kadar gelmiş politik anlayışına baktığımızda genelde muhalefette olan partiler IMF KARŞITI,iktidarda olan partiler IMF YANLISI söylem ve politikalarla halkın karşısına çıkarlardı…

Ve IMF karşıtı söylemlerle yola çıkan siyasi partiler halkın teveccühüne mazhar olurlardı…

Ancak ne hikmetse muhalefette iken IMF karşıtı söylemlerle iktidara gelen partiler birden IMF yanlısı politikaların savunucusu haline gelirdi…

Ve IMF yetkilileriyle pazarlıklar,anlaşmalar…

Derken yine hayal kırıklıkları…

Sadece bu konuda bile sözünü tutmayıp iktidara gelen siyasi partiler büyük bir güven erozyonuna uğrarlardı…

Tabi bir daha ki seçimde halkın gazabına uğrayarak barajın altında kalmaları kaçınılmazdı…

Ve öyle de oldu…

Sayısız örnekleri var…

Oysa Ak Parti iktidarında bir çok ilk yaşandı…

İşte bunlardan biri IMF İle ilgili ortaya çıkan politikalardı…

Birden Başbakan’ın “bizim istediğimiz zemin ve şartlarda olursa IMF ile görüşebiliriz” ifadesi…
Ardından aynı minvalde Merkez Bankası Başkanı’nın konuşması…

Yani “bizim IMF’ye ihtiyacımız yok illa oturup bir anlaşma yapacaksak da kuralları biz koyarız” özgüveni…

Nerden nereye!!!

IMF’nin kapısında dilenci gibi bekleyen bir ülkeden IMF’yi kapısında bekleten bir ülkeye…

Rezillikten azizliğe…

Eğilip bükülmeden onurlu dik duruşa…

Güvensiz bir ülkeden saygın bir devlete…

Sadece bu durum bile ülkemizin nerden nereye geldiğini çok güzel anlatıyor…


GÜNÜN SÖZÜ

İnsanın mutluluğunun temeli hak ve adalet konusunda toplanır.Bir insana yapılan haksızlık bütün toplumu yaralar.Hak ve adalet hissi bireylerden başlamalıdır.Ve insan,bireyin mutluluğunun kendi mutluluğu için şart olduğuna inanmalıdır.

PASCAL