Güzel Ahlâk ve Güzel Üslûp
Güzel söz insanların kalplerini birbirine ısındırır, aralarında dostluk ve güven oluşmasına neden olur. Kalbinde Allah aşkı taşıyan insan, etrafına da o aşkla bakar. Sözleriyle Allah'a olan yakınlığını ve sevgisini gösteren kişiye, çevresindekiler de sevgi ve saygı duyarlar. Bu durum müminlerin arasındaki sevgi ve bağlılığı pekiştirir. Rabbimiz, müminlerin bu güzel davranışlarına karşılık olarak, onlara düşmanca bakanları dahi ‘sıcak bir dost’a çevirir.
"Allah'a çağıran, salih amelde bulunan ve: "Gerçekten ben Müslümanlardanım" diyenden daha güzel sözlü kimdir?" (Fussilet Suresi, 33) ayetiyle haber verildiği üzere, güzel söz söyleyen kişi, Allah'ın bildirdiği ahlâkı yaşamaya davet eden insandır.
Müminler dünyevi her şeyi, dünyayı yaratan Allah'ın ‘bakış açısı’na göre değerlendirirler. Bunu da Kur’an'dan öğrenirler. "Ahlâk" kavramını Kuran'a göre değerlendirdiğimizde, ‘güzel ahlâk’ın, Allah'ın emirlerini yerine getirmek, iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak, ibadetlerinde kararlılık, Allah'ı çokça anmak, hayatını Allah'a adamak, dosdoğru olmak, yalan söylememek, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, homoseksüel olmamak, temiz insanlara iftira atmamak gibi fiiller olduğunu görüyoruz.
Sözün en güzelini söylemek Kur’an'a göre farzdır. Ancak buradaki "güzel" kavramı iltifat ya da nezaketli bir sözden öte, İslam'a ve Kur’an'a göre en uygun olanı ifade eder. Örneğin, yolda çantanızı biri alıp kaçsa "hırsız bey rica etsem çantamı geri getirir misiniz" demezsiniz. Konuşurken, mantık örgülerinin Kur’an'a göre kurulması doğru olandır. Kendi mantığını doğru görmek nefsini ilah edinmektir, Allah'a şirk koşmaktır.
Müminlerin karşısında her dönem onlara iftira atan, alın teriyle kazandıkları ve İslam yolunda harcayacakları paraları, malları çalıp kaçan, küfürle birlik olup müminlerin canına karşı faaliyet düzenleyen münafıklar olması adetullahtır. Bugün de bu çirkin ahlâkı yaşayan, devleti yıkmak isteyen İngiliz Derin Devleti'yle ve onun piyonu FETÖ'yle işbirliği yapan insanlar var. Bu insanlara düşmanlık yapmak Kur’an'a göre ‘güzel ahlâk’tır. Münafıklara karşı doğru tutum Kur’an’da şöyle belirtilir:
Onlarla çarpışınız. Allah, onları sizin ellerinizle azaplandırsın, hor ve aşağılık kılsın ve onlara karşı size zafer versin, mü'minler topluluğunun göğsünü şifaya kavuştursun. (Tevbe Suresi, 14)
Düşmanlık duygusu insanın fıtratında vardır ancak veriliş amacı mümine düşmanlık etmek değildir. Mümin nefsine, şeytana, küfre, münafıklara ve zulme düşmandır. Kısacası; Allah’a savaş açmış din düşmanlarına kin duymak ve onları düşman bellemek Kur’an’a göre farzdır:
İbrahim ve onunla birlikte olanlarda size güzel bir örnek vardır. Hani kendi kavimlerine demişlerdi ki: "Biz, sizlerden ve Allah'ın dışında taptıklarınızdan gerçekten uzağız. Sizi (artık) tanımayıp-inkâr ettik. Sizinle aramızda, siz Allah'a bir olarak iman edinceye kadar ebedi bir düşmanlık ve bir kin baş göstermiştir." (Mümtehine Suresi, 4)
“Allah’ın en çok buğz ettiği varlık imandan sonra küfre giren kimsedir. Allah’ın en çok gazab ettiği kimse düşmanlıkta aşırıya gidendir..." buyuruyor Peygamberimiz(asm)
Bu yüzden müminlerle mücadele eden, şeytanın kabuk gibi bağladığı münafıklara karşı aşağılayıcı ve hor kılıcı ifadeler kullanmak farzdır. Bir müminin, Allah’ın buğz ettiği münafıklara olan şiddetli kin ve öfkesi onun imanının, hamiyet-i İslamiyesinin ne denli güçlü olduğunu gösterir. Onlara sevgi beslemek haram, buğz etmek helaldir:
Sizler, işte böylesiniz; onları seversiniz, oysa onlar sizi sevmezler. Siz Kitabın tümüne inanırsınız, onlar sizinle karşılaştıklarında "inandık" derler, kendi başlarına kaldıklarında ise, size olan kin ve öfkelerinden dolayı parmak uçlarını ısırırlar. De ki: "Kin ve öfkenizle ölün." (Âli İmran Suresi, 119)
Müminler kendi aralarında merhametli, kâfir ve münafıklara karşı zorludurlar. Güzel sözü Allah’ın emri gereği kardeşlerine söylerler. Allah’ın gazaplandığı, lanetlediği, onlar için cehennemi hazırladığı ve acıklı azapla müjdelediği münafıklara ise asla… Sonuç olarak davranışlar ve uygulamalar yerine göre değişir. Ancak müminin sözleri ve davranışlarındaki tercihi her durumda Kur'an'a uygun olandır.
Onlarla çarpışınız. Allah, onları sizin ellerinizle azaplandırsın, hor ve aşağılık kılsın ve onlara karşı size zafer versin, mü'minler topluluğunun göğsünü şifaya kavuştursun. (Tevbe Suresi, 14)
Münafıkları aşağılamak müminlere şifadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.