M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Nafi Beyin Telefonu

Nafi Beyin Telefonu

İMZA GÜNLERİ

Önümüzdeki 9 Haziran Cumartesi saat 15 ile 18 arasında; Pazar (10 Haz.) saat 16 ile 19 arasında Ayasofya Kitap fuarı BEDİR standında Hüccetülislam İmam Gazali’nin dört ciltlik İHYA kitabını (Dört cilt 100 lira), Ömer Nasuhi Bilmen’in BÜYÜK İSLAM İLMİHALİNİ (20 lira) ve başka önemli ve kıymetli İslam klasiklerini imzalayacağım. Maddî imkânı müsait olan her Müslüman’ın bir İHYA’sı olmalıdır. Okumak, öğrenmek, öğrendiklerini hayata uygulamak şartıyla İHYA kişinin ebedî saadetine yol açar.

MerzukNafi (ismini değiştirdim) bey bendenizden üç yaş büyük olup, kadim dostlarımdandır.  Hayli yaşlıdır ama sağlığı yerindedir. Vücudu eskidikçe aklı zindeleşmektedir. Çay meraklısıdır, onun yanında fakirin çaycılığı çocuk oyuncağı gibi kalır.

O anlattı, ben naklediyorum:

Birgün nefis bir çay demlemiş, en has Türk çayı, Assam, Yunnan karışımı bir harman… Yanında Bebek keki var ki, bir lokması tuğla büyüklüğünde ucuz bir kekin bütününe bedel.

Havalar iyi… Balkondaki koltuğuna kurulmuş, çaydan nefis rayihalar geliyor, bir yudum çay, bir lokma kek… Cep telefonu zırlamış. Açsın mı açmasın mı? Açıp bakayım demiş.  Buyurunuz ben Nafi demiş. Arayan kendini tanıtmamış, Naficiğim bil bakayım ben kimim? Hafızasını yoklamış, ses tanıdık gelmemiş. Bilemedim efendim, kerem buyurunuz, kıymetli zatınızı tanıtınız demiş. Beriki kahkahkehkeh diye gülmüş. Aletin ötesinden kahkaha gürültüleri, bilemedi mi, bilemedi mi sesleri geliyormuş.

Ben kimim?.. Bilemedim… Hafızanı iyi yokla, bilmeye çalış… Yokladım, hafıza kayıtlarımda sizin sesiniz yok… Hah hah hah… Kehkehkeh… Hihhihhih… Hohhohhoh…

Böylece beş altı dakika geçmiş… karşısındaki yine kimliğini belirtmemiş. Nihayet kim olduğu belli olmayan adam (şayet adamsa) kızmış, sen benim kim olduğumu nasıl bilemezsin diye bağırdıktan (böğürdükten) sonra telefonu çat diye kapatmış.

Nafi beyin canı sıkılmış… Biraz kendine gelmek için çayından bir yudum almış ki, o canım Assam Yunnan karışımı nefis çay soğumuş, tadı tuzu kalmamış. Sadece kendisine olan olmamış, çaya da olmuş.

Sonra ne yapmış biliyor musunuz?  Telefonu cebinden çıkartıp bir kenara koymuş, arayan numaranın kime ait olduğu ekranda gözükmedikçe kesinlikle açıp bakmıyormuş.

***

İYİ TOHUM

İyi ürün almak için iyi, vasıflı, cins tohum ekmek lazımdır. Tohumla da iş bitmez. Toprağı iyi (kimyevî olmayan, doğal) gübre ile gübrelemek lazımdır. Bununla da bitmez. Çapalamak, sulamak, haşerelerden korumak gerektir. Bütün bu işleri ziraattan anlayan, becerikli başarılı tecrübeli birikimli bahçıvanlar, tarım uzmanları yapmalıdır.

Eğitim de böyledir. Okumaya ehliyeti, liyakati, istidadı olan; tahtası kumaşı sağlam cins çocukları bulacaksın. Onlara planlı programlı kaliteli bir eğitim ver(dir)eceksin. Bu eğitim ve öğretimi mümtaz öğretmenler yapacak ki, vasıflı adam yetişsin.

***

Herif o kadar cahildi ki, cami binasını camiin, okul binasını okulun kendisi sanıyordu. Ona binanın başka, cami kurumunun başka; lise binası ile lise eğitiminin farklı şeyler olduğunu anlatamadım. Binası çok sağlam, çok temiz, çok süslü, çok sanatlı bir camiin vasıflı hocaları, canlı cemaati yoksa harap bir cami olduğunu; şahane bir lise binasının içinde kaliteli lise eğitimi verilmiyorsa onun da harap olduğunu ona anlatmak mümkün değildi.

***

Koca koca adamlar yaramaz ve haylaz çocuklar gibi bağırıp çağırıyor, itişip kakışıyor, sen ben kavgası yapıyor.

***

Haysiyetli insanlar kemik kavgası yapmaz. Terbiyeli köpekler de yapmaz. Kemik kavgasını müptezel sokak köpekleri yapar.

***

Sadece tarikat tacı, külahı, hırkası kişiyi sûfî yapmaya yeterli değildir. Tarikatta tasavvufta esas olan ilimdir irfandır, hikmettir, ihlâstır, taqvadır; yüksek ahlaktır, fazilettir, karakterdir; mürüvvettir, fütüvvettir, çiledir, âlicenaplıktır. Bunlar yoksa,  külahlı kişi tarikatçı olabilir ama tarikatlı olamaz.

***

İki üç cümle İngilizce konuşan kimse için, “Yahu adam anadili gibi İngilizce biliyor!..” diyen  kişiye güvenilmez.

***

İnsan bu soruları sık sık sormalı: Benim halim ne olacak?.. Bizim halimiz ne olacak?..  Memleketin, halkın, devletin hali ne olacak?.. Dünyanın, insanlığın hali ne olacak?..

***

Faydalı, iyi, doğru, güzel kitaplar okuyanlar, onlardan öğrendiklerini hayata uygulayanlar iyi olur; kötü, zararlı, çirkin, yıkıcı kitaplar okuyanlar, onlardaki kötülükleri hayata taşıyanlar kötü olur. Bu temel bir kuraldır, herkes iyi bilmeli.

***

Başları örtülü Feministlerin verdiği zararı, başı açık İslam düşmanı agresif kadınlar veremez.

***

Lüks restoranın, “Yakut Salon” ismini taşıyan en lüks salonunda altı tuzu kuru zengin Müslüman yemek yemişler. Adam başına 150 lira. Yekûn 900 lira. Yüz lira da garsona valeye bahşiş, masraf bin lira olmuş. Bunlar da Müslüman zengin… 

***

Türediler, sonradan görmüşler, ne oldum delileri, paranın azdırdıkları hakkında bir kitap yazılmalı.

***

Zengin sınıfları: Haysiyetli zengin… Asil zengin… Serveti helal zengin… Ahlaklı ve faziletli zengin… Kendini bilen zengin… Melek zengin… Madalyonun arka yüzünde: Haysiyetsiz zengin… Asaletsiz zengin… Serveti haram zengin… Ahlaksız faziletsiz zengin… Şeytan ve akrep zengin…

***

Havaalanına beraber geldik. O VIP bir kişiydi, VIP kapısından geçerek VIP salonuna girdi. Bendenizin VIP kartı yoktu, halk yolcu salonuna girdim. VIP kapısında onunla yollarımız ayrılmıştı.

***

Cebinden telefon büyüklüğünde bir akrep çıkardı ve kulağına tutup konuşmaya başladı.

***

Her hususta, her konuda tevazu gösterilmelidir. Bir tek istisna vardır: Memleketini, milletini sevmek konusunda tevazu olmaz. Göğsünü gere gere, en çok ben seviyorum diyebilmelidir insan.

***

Cahillerin belli başlı alametleri: (1) Cahil olduğunu kabul etmez, âlim olduğunu sanır… (2) Cesurdur… (3) Cahilliği yüzüne vurulunca kızar köpürür saldırır… (4) Öğrenmez, öğrenmemekte inatla direnir…

***

Ramazan… Sınav ayı…

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi