Medyayı, haberleri okuduktan sonra kötü oluyorum. Ülkemizi, dünyayı, insanlığı kötülükler, çirkinlikler kuşatmış. Haberlerin büyük kısmı üzücü, yıkıcı.

İnsanın içini ısıtacak, yüreğine ferahlık verecek haberler bazen hiç yok, bazen çok az.

Merhametsizlik, vahşet kol geziyor.

Bir kısım gazeteler ve TV’ler azgınlık ve şehvet yangınlarının üzerine benzin döküyor. Şöyle haberler okumak istiyorum:

Bu yılın buğday üretimi rekor seviyede, fazlasını ihraç edeceğiz.

Yüzde yüz yerli ve millî otomobillerimiz dünyanın yüz ülkesinde satılıyor, fabrikalar siparişlere cevap veremiyor.

Uluslararası PİSA eğitim yarışmasında Türkiye birinci oldu.

Her yıl yapılan uluslararası şeffaflık, temizlik ve erdem anketinde ülkemiz, yüz üzerinden 99 alarak dünya birincisi oldu.

Son beş sene içinde yüz bin ev atölyesi açıldı.

Yeni yapılan büyük cami, dünya mimarlık ödülünü kazandı ve UNESCO tarafından koruma altına alındı.

Türkiye şehirleri, dünyanın en yeşil, en fazla parkı, havuzu ve bahçesi olan, İskoçya’daki Durham’dan daha güzel ve daha yeşil şehirlerdir.

Dünyada en fazla faydalı kitap okunan ülke Türkiye...

Japonya’daki Nara şehrinde olduğu gibi, bizden Filankent’te binlerce geyik sokaklarda, meydanlarda, parklarda serbest geziyor, halkın elinden yemek yiyor. O sevimli hayvanlara kimse kötülük yapmıyor.

***

Beş vakit namaz kılan dindar bir genç, (....) İlahiyat Fakültesinde öğrenci olduktan sonra namazı ve orucu bırakmış. Anne ve babasına da baskı yapıyor, namaz ve oruç tarihseldir, bugün geçerli değildir, siz de kılmayın demeye başlamış. Fazlurrahmancı biri zavallı çocuğu saptırmış.

***

İstanbul ilçelerinden birinde iki binden fazla öğrencisi olan bir kız İmam-Hatip lisesinin üç beden eğitimi öğretmeni de erkekmiş. Veliler bu durumdan şikâyetçi değilmiş. Ne günlere kaldık!..

***

Birtakım ateist kadınlar, başlarını örterek Müslüman kesime sızdılar, çeşitli provokasyonlar yapıyorlar. Bay ve bayan gafillere duyurulur.

***

Diyanet teşkilatına sızan, sahih hadisleri red ve inkâr eden, birtakım Feminist kadınlara dikkat!

***

Münkerlere, açıkta işlenen büyük günahlara, çirkin işlere, azgınlıklara, fuhşiyata (elinde imkân, fırsat ve hürriyet olduğu halde) tepki göstermeyen, onlara buğz etmeyen bir Müslüman ölü bir Müslüman’dır, bir zombidir.

***

Birtakım kötü niyetliler, cahiller, bedeviler dinin ve tasavvufun içini boşalttılar. Bunun sonu yıkımdır.

***

Namaz kılmayan, Ramazan orucunu tutmayan, zekât vermeyen, İslam ahlakı ile ahlaklı olmayan sosyolojik bir Müslüman, Türkiye’de din ilerliyor edebiyatı yapıyordu...

***

Cemaat, tarikat, sekt, klik holiganı kişi; iyi, salih, olgun Müslüman olamaz. Öncelikle, holiganlığını vestiyere bırakması gerekir.

***

SORU: Osmanlıca öğrenmemekte inatla direnen, ben mühendis veya doktor olacağım, bana Osmanlıca, edebiyat, tarih, sanat, fıkıh, akaid, ahlak bilgisi gerekmez diyen Müslüman bir gence yatırım yapılır mı?.. CEVAP: Böylesine yatırım yapılmaz, burs verilmez.

***

Osmanlıca bilmeyen Müslüman genç, okur-yazar sayılır mı?.. Sayılmaz.

***

İlim Yayma Cemiyeti’nden ne beklenir?.. Faydalı, lüzumlu, zarurî ilimleri yayması gerekir. Onun ilk vazifesi budur.

***

Bir okuyucum, “Filan şeyh gerçek şeyh midir?” diye soruyor. Bendeniz isim vererek konuşamam, hüküm veremem. Gerçek şeyhin özelliklerini sıralıyorum: (1) Geçerli bir icazeti olacak... (2) Şeriata sımsıkı bağlı olacak... (3) Ehl-i Sünnet ve Cemaat dairesi içinde bulunacak... (4) Müritlerinden, bağlılarından, sevenlerinden para toplamayacak... (5) Nebevî ahlakla ahlaklı olacak... (6) İlim irfan sahibi olacak... (7) Fukaraya/dervişlere ve Ümmet-i Muhammed’e hizmet edecek.

***

Müslümanlar, birey ve toplum olarak beş vakit namazı terk ederlerse ne olur?.. Sahih hadis-i şerifte, “Namaz dinin direğidir. Kim onu ayakta tutarsa dinini ayakta tutmuş olur, kim onu yıkarsa dinin yıkmış olur” buyrulmaktadır. Namazı terk eden bir Müslüman fert ve toplum dini yıkmış olur ve enkazın altında kalarak helak olur.

***

Zekât parası ile cami yapılır mı? Yapılmaz, Şeriat ve fıkıh buna izin vermiyor?

***

Tüzel kişiler yani dernekler vakıflar sivil toplum kuruluşları zekat toplayıp bütçelerine, havuzlarına koyabilir mi?.. Koyamazlar.

***

Filan dernek veya vakıf zekât topladı, bütçesine ilave etti. Bunun hükmü nedir?.. Dinsiz biri, abdestsiz namaz kılmış, böyle namaz olur mu diyenlere, ben kıldım pekâlâ oldu demiş...

***

Mutlaka bilmesi gereken ilmihal bilgilerini öğrenmeyen bir Müslüman nasıl bir Müslüman’dır?.. O, hem cahil olan, hem de cahillikte muannidane (inatla) direnen bir Müslüman’dır.

***

Tanıdığım gençlerden biri, yurt depozitosunu geri aldı, 550 lira... Bu parayı harcama, miktarı azdır ama ticaret yap dedim. Kabul etti. Bayramdan sonra, bir çorap fabrikasından tanesi birer liraya çorap alacak, ellişer kuruş kârla satacak. Ben yirmi tane alacağım, dostlara söyleyeceğim. Hepsi satılırsa 225 lira kâr edecek. Resulullah, “Rızkın onda dokuzu ticarettedir” buyuruyor.

***

Adamcağızın sırt adaleleri tutulmuş. Bir hastahaneye gitmiş. Fukarayı atomlu, radyasyonlu bir aletin içine sokmuşlar, iyice ışınlamışlar, tütsülemişler.

***

Bir Kur’an kursunda, İmam-Hatip okulunda, Müslüman talebe yurdunda ekmeklerin ve yemeklerin bir kısmı çöpe atılıyormuş. Bunun hükmü nedir? Cevap: İsraf haramdır. Büyük nimet olan ekmeği ve yemekleri çöpe atmak küfran-ı nimettir. Bunu yapanlar fasık ve facirdir.

***

Bir Müslüman’ın tek başına altmış liralık yemek  yemesi konusunda ne dersin?.. Cevap: O zata selam ve hürmet ederim, kendisine tavsiyem şudur: Yanına temiz bir fakir yahut bir tanıdığını alsın, daha ucuz bir lokantada iki kişi aynı paraya yemek yesinler. Bu, daha hayırlıdır.

***

Ben esnaf lokantasında otuz liraya ucuz yemek yiyecek adam değilim diyen mağrur, mütekebbir, burnu büyük, sonradan görmüş türedi kişiye ne diyorsun?.. O bir (...tir) diyorum. (Noktalı yeri siz doldurunuz.)

25.06.2018