Alimin sessizliği ve cahaletin galip gelmesi
İslam dini, ilme ve alimlere özel bir değer biçmiş ve bu kişilerden şartlar ne olursa olsun hakkın tebliğini yapmalarını istemiştir. Doğru yolda olmak ve doğru olanın tebliğini yapmak elbette kolay şey değildir. Nitekim ilmi ile toplumu aydınlatmaya çalışan alimler bunun karşılığında büyük bedeller ödemiş ve bir çoğu karanlık zindanlarda şahadete uçmuştur. Fakat onların gönüllerinde zorbaların erişemediği ve hiçbir şekilde söndüremediği bir meşale vardır ki, işte o meşale onların ölümünden sonra da insanlara yol göstermeye devam etmiştir. Unutmayalım alimleri susturulan bir toplumun geleceğe emin adımlarla ilerlemesi mümkün olamaz!
Peki bugün İslam’ın değerleri ayaklar altına alınırken, kendilerini alim ve mütefekkir olarak gören kişi ya da kişiler neden seslerini yükseltip, hataya hata demekten kaçınır oldular? Ve… Siz kendinizi alim ve öncü kişiler olarak gören zevatlar acaba neleri kaybetmekten korkmaktasınız? Üç kuruşluk çıkar elde edebilmek için muktedirlerin eteklerine yapışıp, yalakalık yapmaya kalkarken neleri kaybettiğinizin farkında mısınız? Allah aşkına söyler misiniz doğruları neden çarpıtma ihtiyacı duymakta ve ilmi çıkarlarınız için kullanmaktasınız? Niçin susmaktasınız?
Bakın… Kızlarınız ve oğullarınız Allah’ın haram kıldığı fiilleri özgürleşmek olarak görüp sokaklarımızı kirletmeye başladılar. Kızlarınız ve oğullarınız, Allah’ın farz kıldığı namazı hiçe sayıp “vakti geldiğinde kılarım” deyip geçiştirmeye başladılar. Kızlarınız ve oğullarınız, kibir, bencilleşme, yalan, gıybet, dünya hırsı ve israf içinde karanlık bir dehlize doğru sürüklenmekle kalmadılar bu çarpık zihniyetin taşıyıcılığını da yapmaya başladılar.
Sizler ise doğruları yüksek sesle dillendirip bu çocukları düştükleri dehlizlerden kurtarmak yerine her şey güllük gülistanlıkmış gibi açıklamalar yapmaya devam ediyorsunuz. Siz kendilerini alim ve mütefekkir olarak gören zevatlar! İslam coğrafyasında devam eden katliamların önlenmesi için hiç kafa yorup uykusuzluk çektiniz mi?
Müslüman çocuklarının maruz kaldığı ahlaki çöküntüye, israfa, vurdumduymazlığa, iffetsizliğe ve kimliksizleşmeye karşı neler yaptınız ya da hangi tavsiyelerde bulundunuz?
Sosyokültürel hafızamız göstermektedir ki, ilmi para ve ranta dönüştürenlerle topluma meşale olan samimi alimler bir arada ve yan yana olsalar da hep çatışmışlardır. Bilgiyi metalaştıran alim bozuntuları geçmişte olduğu gibi bugün de ilmi, para ve mevkie dönüştürebilmek için hakkı söylemekten kaçınıyor, doğruya doğru demekten uzak kalıyorlar. İlmi yaşayan ve kuşanan samimi alimler ise geçmişte olduğu gibi bugün de bedel ödemeye devam ediyorlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.