Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, “Milletimizin mesajlarına hayran olmamak elde değil” dedikten sonra milletin AKP’yi hedefinin gerisinde bıraktığını ifade ederek bu hassas ayarın doğru değerlendirilmesini istiyor.

Bu yaklaşımı, bu söylemi “AKP ile milletin arasını yeniden bulma” gayreti olarak değerlendirmek istiyoruz.

Ve “Bu yaklaşım, bu söylem seçim öncesinde tercih edilmiş olsa AKP açısından sonuç daha farklı olur muydu?” diye düşünmekten de kendimizi alamıyoruz.

Çünkü seçim öncesi böylesine “uzlaşmacı bir üslup” tercih edileceğine, milletten gelen uyarıları “münafıklık” olarak değerlendiren yani ötekileştiren ve kutuplaştıran bir üsluba başvurulmuştu.

Millet bu ötekileştirici ve kutuplaştırıcı üsluba prim vermeyerek dediğini yaptı kendisine tepeden bakmaya başlayanlara hak ettiği cevabı verdi.

Seçim öncesi milletin dediklerini ciddiye almayanların seçim sonrasında akıllarını başlarına almış olduklarını umuyoruz.

Ve yaptıkları açıklamaları akıllarını başlarına olma olarak değerlendiriyoruz. Millet seçim öncesinde AKP’yi uyarmış ve gidişatlarından memnun olmadığını dile getirmişti.

Şimdi memnuniyetle görüyoruz ki AKP’deki akl-ı selim sahipleri parti tavanını uyararak parti içindeki çıkarcıların hızla temizlenmesini istiyor.

Yine memnuniyetle görüyoruz ki parti tavanı da parti tabanını ısrarla tevazu sahibi olmaları konusunda uyarıyor.

Bu uyarılar işe yarayacak mıdır?

Bilemiyoruz!

Bildiğimiz ve gördüğümüz seçim öncesinde hiçbir uyarıya kulak vermeyenlerin şimdi bu hatalarını dile getirmekte olduklarıdır.

Umarız öteki hatalarını da fark edip ona göre yeni bir söylem geliştirmeye çalışırlar.

Yani “Biz ne dersek o” söyleminin işe yaramadığı ortaya çıkmış bulunuyor. Millete kulak vermek zaruret halini alıyor.

Ancak görebildiğimiz kadarıyla AKP tavanı tabanını, tabanı da tavanı uyarmakla yetiniyor ve kimse üzerine düşeni yapmaya yanaşmıyor.

Bu politika sadece söylem düzeyinde kalırsa değişen fazla bir şey olmayacak demektir.            

O zaman da millet iktidar partisi AKP’yi hep tayin ettiği hedefin gerisinde bırakacaktır.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesiyle “bu hassas denge” doğru değerlendirilmemiş olacaktır.