Nöbette devir teslim
Devir-teslim, yalnız askeriyede, siyasette, fabrikalarda olmaz.
İnsanlarda, hayvanlarda, tabiatta da devir teslim olur.
Hazreti Adem aleyhisselam ile Havva validemizin indirileceği yeryüzü, onlardan önce her şeyiyle hazır hale getirilmişti.
Yeryüzündeki her şeye gülerek ısı ve ışık veren güneş, geceleri nur yüzünü gösteren ay, başında muhabbet yelleri esen dağlar, yemyeşil ovalar, suların çağıldadığı vadiler, üzerlerindeki sayısız nimetlerle Hazreti Adem’i karşılamaya hazır hale gelmişti.
Rabbimiz, Bakara süresinin 29’uncu ayetinde Adem aleyhisselamın yeryüzünde halife olması için yaratıldığını ve bu hilafet görevinin Allah’ın kurallarına iman eden ve ona göre hareket edenlere ait olduğunu haber verirken:
“O Allah ki, yeryüzünde olanların tamamını sizin için yaratan, sonra göğe yönelip yedi kat sema olarak donatan O’dur. O her şeyi bilir.” (Bakara süresi ayet 2/29).
Yeryüzünün insanlar için yaratıldığını, ilk indirilenin de Adem ile eşinin olduğunu haber verir.
Yani biz insanların hesabına göre insan, dünyanın en pahalı, en değerli varlığıdır.
Kur’an-ı Kerim de birçok ayetinde yeryüzünün, gökyüzünün, güneşin, ayın insanlığa hizmet etmesi için yaratıldığını haber verir.
İnsanlığa hizmetini, hemen ısı, ışık, yemek, içmek, giymek, barınmak olarak anlamayalım.
Bu hizmetlerin yanında yerde ve gökte olanların her biri, deniz, yıldız, çiçek, böcek, taş, kuş hepsi insan için birer uyarı levhalarıdır.
“Beni bir yaratan, yaşatan ve yöneten var. Ben onun koyduğu kanunlara uyuyorum, sen de uy” diye bizi uyarır ki en büyük hizmeti de budur.
Çünkü bu hizmetiyle bizim iki dünyamızın iyi ve güzel olmasını sağlamak istemektedirler.
Güneş, akşam üzeri, nöbeti geceye teslim eder.
Sabahleyin gece, nöbeti güneşe teslim eder.
Sabaha kadar dağdan esen rüzgârlar, sabahleyin denizden gelene devir teslim yaparlar, akşamleyin denizden gelen imbat rüzgârı nöbeti dağdan gelen poyraza teslim eder.
İlkbaharda laleler, bize gülmeyi öğretirken, yazda nöbeti güllere teslim ederler.
Güller de hem gözümüzden hem burnumuzdan içeri girip gönlümüze bağdaş kurarlar.
Güller solarken sıklemenlere devir teslim yaparlar ve sonbaharın güzel geçmesi için daha birçok çiçek nöbete durur.
Kış gelip her tarafı karlar kaplar. Kar beyazı kefenlere sarılır çiçek tohumları ve baharda dirilmeyi beklerler ama insanlar yine çiçeksiz kalmazlar.
Kardelen çiçekleri, buz gibi karları delerek içimizi ısıtırlar.
Bütün bu bizi hiç sapıtmayan ve bize hizmet için yaratılan dünya ve içindekilere karşı biz, Rabbimizin koyduğu kurallara göre davranacağız.
Bütün bunları kendisi için yaratılan hiçbir insanın teninin kurşunlanmasına, gönlünün kırılmasına izin vermediğimiz gibi, yolu cehenneme düşenlerin de imdadına yetişip yine yaratanın kurallarıyla yaratılanlara yardıma koşalım ki, kendi paçamızı kurtaralım cehenneme çevrilmeye çalışılan dünyadan ve ahiret cehenneminden.
Herkes nöbetine dikkat etsin.
Nefsine, şeytanına, şeytanlaşmış insanların aldatmasına kanarak İslami sınırları çiğnetmesinler.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.