Umut çiçekleri

Umut çiçekleri

Ümitlerin kesildiği, milleti kuraklığa göre hazırlamanın devam ettiği bu günlerde bir de bakıyorsunuz Rabbimiz gökyüzünden rahmetini bardaktan boşanırcasına yağdırıveriyor.

“Küresel ısınmalar başladı, kuzey kutbunda buzlar erirse halimiz ne olur?” Diye felaket tellallığı yapılırken bir de baktık ki sıcak günlerle yanacağımızı zannettiğimiz, bu sene orucu nasıl tutacağız diye telaşlandığımız Eylül ayında Rabbimiz bir ay boyu havaları mevsim sıcaklıklarının çok altında tutuveriyor hatta bazı günlerde Eylül ayında kaloriferlerimizi yakıveriyoruz.

Derken Kasım ayı geliyor ve pastırma sıcakları başlayıveriyor.

Sevgili peygamberimiz “....Her şeyde hayır vardır. Sen sana faydalı olanı yapmaya çalış. Allah’tan yardım iste. Tembellik ederek acizlik gösterme. Başına bir iş geldiğinde “Keşke şöyle yapsaydım böyle olurdu” deme. “Bu Allah’ın takdiridir. O dilediğini yapar” de. Çünkü “Keşke” kelimesi şeytanın eylemine yol açar” buyurmuş.

(Müslim, Kader, bab 34, hadis 2264 İbni Mace hadis 79, 4168 Ahmet, Müsnet 2/366, 370)

Kısa boylunun “Keşke boyum uzun olsaydı” uzun boylunun da “keşke kısa olsaydı” demesinin üzüntüsünü artırmaktan başka faydası olmaz.

Değiştiremeyeceğiniz işlerde “Keşke” demenin faydası yok.

Biz mevcudu en iyi kullanmaya devam edeceğiz ve hayatta hiçbir zaman ümit kesmeyeceğiz.

Umutların kesildiği anlarda seher yelleri gibi umut rüzgarlarının estiğini hayatımızda çok gördük.

Rahmet yağınca umudunu hiçbir zaman yitirmeyen çekirdek ve çiçekler boy veriyorlar ve hem kendi hayatlarını devam ettiriyorlar hem bize hayat veriyorlar.

Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’inde yağmura “Rahmet” kelimesini kullandığı gibi (A’raf suresi ayet 57) Kur’an ayetleri için “Rahmet” kelimesini kullanmış. (İsra suresi ayet 82)

Gökyüzünden gelen rahmet, ölü toprakları dirilttiği gibi rahmet ayetleri de ölü kalpleri diriltir ve umut çiçekleri açtırır.

Tabiatın yeşermesi için toprakla rahmetin buluşması gerektiği gibi ölü kalplerin dirilmesi, küflenmiş yüreklerin cilalanması için de Kur’an ayetleri ile küflü yüreklerin birleşmesi gerekir.

Bu günlerde Kur’an okumaya, manasını anlamaya ve anlatmaya daha fazla devam edelim.

Bizim gökyüzünden yağan rahmetten daha fazla Rabbimizden gelen ve Rahmet diye isimlendirilen ve gönüllerimizi dirilten Kur’an ayetlerine ihtiyacımız vardır.

Yağan rahmetin yeşerttiği bir mevsim devam ederken rahmet ayetleri sonsuz hayatımızı güzelleştirir.

Peygamberimiz için de Rabbimiz, “Biz, Seni ancak, alemlere rahmet olarak gönderdik.” Buyurmuş. (Kur’an-ı Kerim, Enbiya suresi ayet 107)

Rahmet peygamberinin davetiyle Kur’an ayetleri o güne kadar hiçbir devletin kurulmadığı, ot dahi bitmeyen Mekke toprakları üzerinde öyle bir diriliş meydana getiriyor ki dirilişi hala devam ediyor.

O, rahmet peygamberi olduğuna göre biz de rahmet ümmetiyiz.
Rahmet yağarken akreple bülbül arasında ayırım yapmadığı gibi, dikenle gül arasında ayırım yapmadığı gibi hepsine yağıp hepsine rahmet olduğu gibi biz de rahmet ayetlerini hiç ayırım yapmadan altı milyar insanın gönlüne ulaştırmaya çalışacağız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi