Kemal Belgin

Kemal Belgin

Futbolun adaleti yoktur!

Futbolun adaleti yoktur!

Yazının başlığı çocukluğumdan beri aklımın bir köşesinde yer etmiştir. Rahmetli babam ve arkadaşları futbol sahasının içinden gelmişlerdi. Hem de Üç Büyükler dediğimiz takımların içinden... Bu amcalarımın hepsi yukarıdaki başlığı sık sık gündeme getirirlerdi. Ağırlıklı olarak ne zaman mı? Topun peşinde koştuklarında veya tribünden izlediklerinde şayet A takımı tek kale oynayıp, kalesine gelen bir topla maçı kaybettiği zamanlar...

Bu paragrafla başladım, çünkü Beşiktaş, Antalyaspor karşısında sanki anılarımı tazeledi... Kaleye gelen üç top gol olurken, Beşiktaş rakip kaleye tonla şut atmış, bunların sekiz tanesini kaleci inanılmaz reflekslerle çıkarmış, kıl payı dışarı gidenler de yürek hoplatmış. Rakamlar bunları gösteriyor da zaten izlerken de bu futbolun adaleti yoktur kuralına tanık olduk.

Bu maçın teknik anlatımı pek fazla olamaz. Ama ev sahibi rolündeki Beşiktaş’ın üzerinde şöyle bir dolaşmakta yarar vardır. Ben Şenol hocama şu soruyu sormak isterim; Quaresma’yı 88. dakikada oyundan aldınız. Ek sürelerle birlikte daha 10 dakika vardı bitime... Aylardır oynamamış Gökhan’dan mı medet umdunuz? Rakip ikinci yarıda artık tamamen kendi ceza alanı çevresine yığılmıştı. 56. dakikada Larin denen ve böyle kalabalıklarda hiçbir şey yapması mümkün olmayan uç adamını neden oyuna aldınız? Forvet sayısı ne kadar artarsa gol atma işinin zorlaştığı ve bunun yanı sıra da kendi kalenizde daha fazla kontraya yakalanmanız kaçınılmazlığı hâlâ aklına gelmiyor mu? 35. dakikada Tolgay çıktı yerine Gökhan Gönül girdi... Tolgay şu günler için takımınızın ön blokla daha yerinde, daha sık, daha dengeli bütünleyen tek oyuncunuzdur, bunun hâlâ farkında değil misiniz?

Bu üç değişiklik bile Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş’in bu maçın başlıca kabahatlilerinden biri olduğunu gösterir. Kaleci Utku mu? Biz zamanında gençlik cinayetlerinden sonra milli takımın ne değişmez kalecilerini tanıdık bilir misiniz? Utku golleri hatalı mı yedi? Bence hayır. Ama önündeki takımın aklı hep kalede olarak yaşandı bu maç, bu da çok önemlidir. Hele hele büyük takımlar için...  

Pardon unutuyordum... Şenol hocam; Vida çıkmayıp da oyunda kaysaydı, acaba 60 dakikalık hava baskısı içinde Larin’den daha etkili olamaz mıydı? Yani Pepe’nin yanı sıra...  Oyunun nereye doğru gittiğinin farkına varamadınız maalesef.

Benim bu maçla ilgili analizim bu kadar...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Belgin Arşivi