NASIL bir başlık mı? Açalım o zaman... Beşiktaş, Partizan’ı 3-0 yenerek gruplara kaldı. Bundan sonrası biraz daha ağır olacak. Yani en azından altı grup maçı var ufukta... Hele bir de gruptan çıkılırsa, en azından iki maçla devam... Bir yani daha... Geçen sezon Beşiktaş’ı şampiyonluk yarışında biraz da olsa geri bıraktıran maç trafiği. Bakınız bu defaki maç sayısı açısından daha da ağır gibi...

Şimdi gelelim bu maça... Bu maçta benim en çok dikkat çeken bir oluş var. 26. dakikada sakatlanan Necip’in yerine giren Oğuzhan, bana mı öyle geldi acaba, sanki değişmiş bir görevle sahadaydı. Nasıl mı? Medel ve Tolgay’ın önündeki Oğuzhan bu defa sahanın rakiple dolu olan bölümünde ağırlıklı olarak da Larin’e yakın oynadı... Yani ön liberolara yardım et, hatta dörtlünün önünde bulun gibi savunma ağırlıklı bir görev içinde değildi. Bunu Şenol hoca mı öğütledi, yoksa yeni gelen yabancı orta saha, yani forvet arkası oyuncu mu sebep oldu. Yakında görürüz. Attığı goldeki Larin duvarından yararlanmak, devamla daha buna benzer birkaç  pozisyon bana bunları yazdırdı.

Maçın başkaca bana göre dikkat çeken yönleri mi? Şenol hoca bu Gökhan Töre’den mutlaka, bugün olmasa bile, yakında yararlanmayı kafayı koymuş. Arka dörtlü tamam... Atiba gelirse ne olur bu bir bilinmez... Quaresma yeni bir bahar yaşıyor. Larin, rakibin savunmasının göbeğindeki arızalardan iyi yararlandı. Yoksa bir talimat alarak, “Arkadaş yapışık kalıyorsun. Kaç, top al oyna, oynat, rakip savunmanın yerleşimini boz” görevini mi gerçekleştirdi? Göreceğiz başka oyunlarda... Caner mi? Yahu şu anda bu ülkenin en iyi yerlisi değil mi?