Uyum böyle mi sağlanacak?
Önce AKP Genel Başkan Yardımcısı Özhaseki konuştu.
Ve “Uyum sağlayamayan gider” dedi.
Özhaseki, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yerel seçimler öncesinde bir manifesto yayınlayacağını ve belediye başkanlarının bu manifestoda yer alan ilkelere uygun davranmamaları halinde görevlerinden ayrılmak zorunda kalacaklarını duyurdu.
Bu ilkelerden söz edilirken ilçede eskortla gezmek, telefonlara çıkmamak gibi bir takım maddeler sıralanıyor!
Biz böyle sudan bahaneler ile belediye başkanlarının görevden alınmayacağının farkındayız!
Bu nedenle Özhaseki’nin açıklamasını, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a uyum sağlayamayan gidecek” olarak anladık!
Doğru mu anladık yanlış mı yorumladık derken Adalet Bakanı Abdülhamit Gül imdadımıza yetişti!
MHP’nin af talebi ile ilgili bir soruyu cevaplarken, “Cumhurbaşkanımızın söyledikleri belli. Onun üzerine söyleyecek bir şeyimiz yok” demek suretiyle Özhaseki tarafından verilen mesajın anlaşıldığını ortaya koymuş oldu.
Sanırız arzulanan uyum şimdiden sağlanmış oldu!
Yerel seçimlerde seçilecek olanlar böyle uyumlu davranırlarsa ortada bir mesele yok demektir.
Yani iş uyumun sağlanıp sağlanamamasına kalıyor.
Seçim kazanan belediye başkanları Cumhurbaşkanı Erdoğan ile aynı frekanstan konuşacak olurlarsa hiçbir sorun çıkmayacak ama farklı sesler çıkacak olursa o zaman, “Uyum sağlayamayan gidecek” kuralı işleme konulacak demektir.
Hep beraber yaşadığımız bu gelişmeler karşısında, “Nereye gidiyoruz?” diye meraklanacak olanlar bundan böyle “tek sesli bir hayatın” doğru olup olmadığını tartışmaya başlasalar iyi olur.
Tek seslilik güzel bir uyumun habercisi olabileceği gibi monoton bir yaşam tarzının işareti de olabilir.
Aslında gönlümüz tek seslilik yerine çok seslilikten yana!
Çünkü tek sesliliğin hataların ortaya çıkmasına mani olacağını düşünüyoruz.
Çok seslilik halinde ise yapılan hatalar tartışmaya açılma şansı bulacak ve tartışma sonunda doğru olan öne çıkacaktır.
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün yaptığı gibi yapılır ve “Cumhurbaşkanının söyledikleri belli iken onun üzerine söylenecek bir şey yok” denilecek olursa “ülke güllük gülistanlık olur mu?” diye sorulacak olursa cevabımız “evet” olmaz.
Böyle bir gidişatı ülke hayrına bir gelişme olarak görmeyiz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da böyle davranışlara “yeşil ışık” yakmayacağını düşünüyoruz.
Bu yolun açılmasına göz yummayacağını ümit ediyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.