Komik Bir Suçlama
Bir önceki yazımıza devam edelim. Komik bir suçlama daha var. Hadi onu da yazalım.
Neymiş?
Biz hocalar akaitten, fıkıhtan, hadisten, tefsirden, ahlaktan bahsetmeliymişiz. Bizden devlet, siyaset, hükümet, yerel yönetimler ve belediyeleri eleştirmek yerine bunlar beklenirmiş...
Farkında olmadan bizim mücahitler de laikçi kafaya teslim olmuşlar, haberleri yok. Yani devlet, siyaset, hükümet, yerel yönetimler ve belediyeler ile İslam’ın, dolayısıyla siz hocaların ne işi var. Bırakın onu ehli yapsın, öyle mi?
Kim onlar?
İslamsız devlet, siyaset, hükümet, yerel yönetimler ve belediyeleri işletecek olan laikler öyle mi?
Sizin millete “kutsal dava” veya “mukaddes yolculuk” dediğiniz yol gide gide Anıtkabire mi çıkıyor yoksa?
Biz Kabe’ye gittiğimizi sanıyorduk…
Oturun bir karar verin, bizim kıblemiz Kabe’dir ve yolumuz, davamız oraya gitmek, O’nun sahibinin rızasını kazanmaktır.
Biz Reis’in böyle düşündüğünü sanıyoruz. Böyle kabul ediyoruz. Bunun için seviyor ve şimdilik bunun için destekliyoruz.
Siz böyle değilseniz, sizinle beraber yürümeyeceğiz. Kendi safınızı, yolunuzu, liderinizi iyi seçin.
Birinci mesele bu!
* * *
Gelelim ikinci meseleye…
Derler ki, “insaf dinin yarısıdır”. Sizde hiç kalmadı mı?
Yahu hayatımız İslam’ı, onun iman, ibadet, hukuk ve ahlakını, kaynaklarını, metodunu, tarihini anlatmakla geçti, geçiyor hamdolsun. Hala bunu yapmakla meşgulüz hamdolsun. Burada, özel sitemizde, sosyal medya sayfalarımızda sadece siyaset, hükümet ve belediyeler mi anlatılıyor ey insafsızlar?
İnsan bir söz söylerken azıcık düşünmez mi? Hâlbuki şu sayfaların şöyle bir altını üstünü okusalar veya bir gözden geçirseler bu gerçeği görürler.
Kaldı ki biz hep yaşadıkça hep dinimizi anlattık, elimize geçen her imkân ve fırsatta İslam'ı tebliğ ettik, insanları hayra davet ettik. 46 kitabımız basıldı. Bir o kadarı da bilgisayarda sırasını bekliyor. Habervaktim’de 2007 yılından beri yazıyoruz. Herkes kolayca okusun ve dinlesin diyerek isteyenlere okunacak (http://www.cemalnar.com/index.php?Git=islamiyat) ve dinlenecek, izlenecek (http://www.ilimistan.com/), siteler kurduk. Bunları hep duyurduk (https://www.youtube.com/user/cemalnar).
Öyleyse bu tür ithamlar iftiradır. İtibar cellatlığıdır. Müslüman ciddiyet ve haysiyetinden uzaktır. Acaba bu ahlaksızlıklar, eksen kaymasından, kıble bozukluğundan, Batıcıları taklitten mi kaynaklanmaktadır? Öyleyse doğrudan imana dokunur.
Ben milletimin ciddi insanlarına sesleniyorum:
Ey yiğitler! Hakka sahip çıkınız, doğruyu destekleyiniz!
Ey yiğitler! Yanlışa karşı çıkınız! Çıkamıyorsanız bari susunuz. İçinizden Allah Teâlâ’ya sığınarak dua ediniz. Güçsüz diye hakkı haykırana karşı haksızlık yapma cinayetinden kendinizi koruyunuz!
Şahsiyetsizliğin ve karaktersizliğin bir alameti olan yağcılık ve dalkavuklukla bir yere gidilmez. Bunlar kısa vadede menfaat getirseler bile uzun vadede zarardan başka bir şey getirmez.
Hele de bunu âlim ve aydın geçinenler hiç yapmamalı. Tarih göstermiştir ki, bu millet âlimlerin, hocaların, aydınların yağcılık ve dalkavukluğundan çok çekmiştir. O yüzden Keçecizade İzzet Molla'nın şu mısraları çok beğenilmiştir:
Meşhûrdur ki fısk ile olmaz cihân harâb,
Eyler anı müdâhane-i âlimân harâb.
Ey milletim, ümmetim! Sizler hakka saygılı olunuz lütfen, onun hatırını âlî tutunuz, onu yüce tutan insanları destekleyiniz. Yağcılık ve dalkavukluk yapmayacağınız gibi yapanlara da iltifat etmeyiniz, hatta çirkinliklerini yüzlerine vurunuz.
Asıl cesareti, kahramanlığı arsızlar, yüzsüzler değil, dürüst Müslümanlar hak ediyor. Ufacık bir dünya menfaati için o şerefsizliğe katlananlara bakınız da, hak ve halk katında izzet ve şeref kazandıracak sıdka sarılınız, hakkı tavsiye ediniz ve bu uğursa bir sıkıntı yaşayacak bile olsanız sabrı tavsiyeleşiniz.
“Asr Suresi”nin bu kadar değerli oluşu boşuna değil ki…