M. Şevket Eygi

M. Şevket Eygi

Lütfen

Lütfen

Lütfen ezberleyiniz: Hizmet konusunda temel ana değerler altıdır: İMANA İSLAM’A KUR’AN’A SÜNNETE ŞERİATA ÜMMETE hizmet.

Bu altı değer, mü’minlerin ortak değerleridir.

Tarikata, cemaate, hocaefendiye, şeyhe hizmet edilmez mi? Edilir ama onlar ana temel değer değildir, asıl has hizmet değildir.

Bir din büyüğüne hizmet etmek için, o zatın yukarıda sayılan altı ana ve ortak değere gerçekten hizmet ediyor olması gerekir.

Sahte şeyhe hizmet edilmez.

Din sömürüsü yapana hizmet etmek, dini yıkmak demektir.

 ***

Temel kural: İhlâssız ibadetler, hayır hasenat, cihad, ilmî faaliyetler kabul edilmez. Mutlaka Allah rızası için ihlâsla yapılmış olmaları gerekir.

 ***

Kural: Müslüman o kimsedir ki, dini kendisine ve zamana uydurmaya çalışmaz, kendisini ve zamanı dine uygun hale getirmek için çalışır. Din güncelleştirilemez.

 ***

Müslümanların kültürlü, okumuş, üst tabakasının kültürü; din düşmanlarının kültüründen yüksek olmalıdır.

 ***

Zarurî, faydalı, kurtarıcı ilimleri, yeterli miktarda öğrenmek farzdır.

 ***

Dinimizin temel kurallarından biri şudur: Beşikten mezara kadar (faydalı, kurtarıcı) ilim öğrenmek.

 ***

Her Müslüman günde en az yarım saat faydalı ilim öğrenmeli, kültürünü artırmalıdır.

 ***

Öğrenilen faydalı bilgiler hayata uygulanmalıdır.

 ***

Her Müslüman, İmam Gazalî’nin dört ciltlik İHYA kitabını dikkatle okumalıdır. Okuması birkaç sene sürebilir. Hocasız okunabilir. İhya’yı anlayarak dikkatle okuyan ve içindeki bilgileri hayata tatbik eden inşaallah kurtulur. İhya’yı satın alıp turşusunu kuran, okumayan kimseler bu mübarek kitaptan yararlanamaz.

 ***

Temel kural: Cahiller, mukallitler, avam tabakası dinî tartışmalardan mıncıklamalardan uzak durmalıdır.

 ***

Özet olarak da olsa, ilmihalini bilmeyen Müslüman, üniversite mezunu da olsa, doktorası da olsa, namaz da kılsa pek cahil bir Müslüman’dır.


 
 ***

Uyarı: Ulemadan olmayan, müfessirlik icazeti bulunmayan, Ehl-i sünnet itikadına sahip olmayan kimselerin; re’y ve heva ile yazdıkları Kur’an tercümelerini, meallerini, tefsirlerini almayınız, okumayınız.

 ***

İmanın altı temel şartından biri âhirete inanmaktır. Dünya vazife ve hizmetlerini yapar olduğu halde ahirete dönük olmayan Müslüman’ın Müslümanlığı lafta kalır.

 ***

Nefs-i emmaresini yenemeyen, dizginleyemeyen Müslüman’ın vay haline!

 ***

Kendini zorla, Müslümanların haline ağla. O Müslümanların içinde sen de varsın, kendin için de gözyaşları dök.

 ***

Mütevekkil ol, tevekkülün gemisi batmaz.

 ***

En büyük rütbe: Faydalı, kurtarıcı, ıslah edici, iflah edici ilimlerin ve bilgilerin âlimi olmaktır.

 ***

İhlâsla öğrenilen hayırlı ilimler sahibini ârif eder.

 ***

Layık olmayanlara ilim öğretmek, bir domuzun boynuna kıymetli bir gerdanlık takmak gibidir. (Hadis meali)

 ***

Din sömürücüsü münafık ve mürâî âlim taslağı sadece şerir değildir, çok şerir ve çok şaki bir kimsedir.

 ***

Resulullah Efendimizin (Salât ve selam olsun ona) vekili, varisi, halifesi olan icazetli hakikî şeyh, kendisine intisap edenleri hidayet ve ebedî saadet yoluna sokar. Sahte şeyh Cehenneme götürür.

 ***

Âlimlik ile ahlaksızlık, cehrîfısk ve fücur aynı kişide beraber olmaz.

 ***

Efendimizin büyük sünnetlerinden biri açlık, kanaat, perhiz, az yemektir.

 ***

Lüks ve ihtişam israfa yol açar. İsraf haramdır. Harama helal diyen kâfir olur.

 ***

Riba Kitab, Sünnet ve icma ile kesin haramdır.

 ***

Riba anasıyla zina etmek gibi çok çirkin bir günahtır.

 ***

Ribaya helaldir diyen kâfir olur.

 ***

Şeriata zıt ve aykırı her şey hederdir. Nitekim görülüyor...

 ***

Sabah namazı vaktinde leşler gibi uyuyan Müslüman bir toplum iflah olmaz.

 ***

Trafiğin en sıkışık zamanında çöp kamyonu yolun ortasında durmuş, çöp topluyor. Geride otomobil kuyruğu uzadıkça uzuyor. Bu ne biçim belediyeciliktir?

 ***

Tank, helikopter, tüfek üretiyormuşuz. Güzel de, Güney Kore gibi yüzde yüz yerli ve millî otomobil üretmeye ve dünyanın en az yüz ülkesine bunları satmaya ne zaman başlayacağız?


 
 ***

İspanya parlamentosu General Franco’nun nâşının gösterişli anıtmezarından çıkartılıp sade bir mezara taşınmasına karar vermiş. Hımmm...

 ***

Kıble tarafından bir orman var, ormanda yabanî domuzlar var. Müslümanlar ormana doğru namaz kılıyor... Eşek herifin biri, Müslümanların kıblesi domuzlar demiş. Ne büyük şeddeli eşşekmiş!..

 ***

Le Monde gazetesi yazdı, Fransa’da doğan on çocuktan altısı nikâhsız yaşayan çiftlerin çocukları imiş. Bu gidişle Fransa batar.

 ***

Adapazarı’nda bir lokantada çorba çeşitleri 1,5 liraymış. Yemekleri kaliteli, sağlıklı, leziz imiş. Bu örnek lokantaya “Kanaat Lokantası” ismini vermek doğru olur.

 ***

Sonradan görmüş, türedi, görgüsüz birini zorla bu lokantaya götürüp çorba içirseniz, adam utancından geberir, ucuz çorba onu zehirler.

 ***

Kumkapı’daki Tacik Ruhengiz hanım lokantasını devr etmiş. Geçenlerde tanıtımını yapmıştım, gitmek isteyenlere duyurulur.

 ***

Dostlarımdan bir pastacı eleman arıyormuş. Gençten biri gelmiş, ilk söylediği söz ne ücret vereceksiniz olmuş. Pastacı onu kovmuş... (İnsan önce iş hakkında bilgi edinir, ücret ondan sonra konuşulur.)

 ***

Usta kılıklı adam, en fazla 600 liraya yapılacak iş için altı bin lira istedi. Düşüneyim dedim, savdım, bir daha da aramadım.

 ***

İstanbul’un en güzel günleri sonbaharda yaşanır. Güz yağmurları kırsal kesimi yeşillendirir.  Eylülün güneşli, yağmursuz latif bir gününde Beykoz ormanlarına gitmek istiyorum. Alabilirsem Çengelköy’ün meşhur ve leziz ıspanaklı böreğinden alırım. Biraz üzüm. Yanımızda tüpgaz ve çay takımı mutlaka olmalı, karnımızı doyurduktan sonra nefis bir çay içmeliyiz. Piknik esnasında şeytanî konular dile getirilmeyecek, gıybet edilmeyecek... Edebiyat, tarih, sanat, mimarlık, şehircilik, kültür, ahlak, edeb, büyüklerin menkabeleri, hikemî sözler… Biz çay içip sohbet ederken ağaçtaki kuşun ötmesi zevkimize zevk katar. Acaba orada kuş kaldı mı?

 ***

Küçük tarihî camideki en çirkin iki şey, mihrabın iki yanındaki azazilî dev klima cihazlarıydı. Bunların mutlaka kafeslerle örtülüp gizlenmeleri gerekir.

 ***

Mü’min olanlara, mü’min kalanlara, mü’min olarak ölenlere ne mutlu!..

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
M. Şevket Eygi Arşivi