Harikulade güzel okunan ezan-ı Muhammedî’nin hangi makamdan okunduğunu yanımdaki musikiden anlayan zata sordum. Dilkeşhaveran makamından dedi. Tarihî camie girdik. Vakit yatsı idi, imamın kıraati çok güzeldi. Tesbihat da güzel oldu. Namazdan sonra imam odasında altı kişi sohbet ettik. İmam efendi Heidelberg üniversitesinde yüksek lisans yapmış. Engin bir genel kültüre sahipti. Hindistan’daki meşhur bir medreseden alınmış icazeti vardı. Bir şeyh efendinin de halifesiymiş. Zülcenaheyndi, iki kanatla uçuyordu, Şeriat ve Tarikat. Üç lisanı iyi biliyor, ayrıca daha iki lisanda kitap okuyabiliyordu. İslam güzel sanatlarından biri ile meşgul olup eser veriyordu. Bunların geliri ile geçiniyor, maaşını tasadduk ediyormuş. Böyle bir imam bulunmasından dolayı sevinç duydum, memnun, mes’ud ve mesrur oldum.

***

Artık cami helâlarında musluk var ama bizimki hâlâ cami helâsı ibriği zihniyetinden kurtulamamış.

***

İslam içinden yıkılıyor. Dinin ve tasavvufun içi boşaltılıyor. Birtakım sözde dindar Müslümanlar seyrine bakıyor.

***

Sadece dinin ve tasavvufun değil, her şeyin içi boşaltılıyor.

***

Sahibi nereli bilmiyorum. Fırının önündeki ustalar Mardinli idi. Bendeniz bir adet, yanımdaki iki küçük peynirli pide yedik, birer de çay içtik, üç pide, iki çay 10 lira elli kuruş tuttu. Elli kuruşu almadılar, iki kişi on liraya doyduk. Kanaat tükenmez bir hazine imiş.

***

Kanada’yı bir yengeç türü istila ve ekolojik dengeyi alt üst etmiş. Hak Teala bazen bir kavmi yengeçle cezalandırır, terbiye eder. (Kanada başbakanı Trudeau’nun Müslüman olduğu söyleniyor.)

***

Genel, açık azgınlığın (fuhşiyatın) sonu iyi olmaz. Su baskınları, toprak kaymaları, zelzele,  otomobil camlarını kıran dehşetli dolu, bereketsizlik, bin türlü kaza bela tokatları iner.

***

Aynen olmuştur: İmam Hatip okulu mezunu Müslüman gence, Allah’ın on dört sıfatını sayar mısınız dedim, bilemedi. Osmanlı İslam devleti, bu gibi temel bilgileri ilk okulda öğretiyordu.

***

Dindar geçinen bir cemaat, konferans salonuna erkeklerle kadınları karmakarışık oturtmuş.  Onların dindarlıklarını sevsinler.

***

Merhum Necmeddin Erbakan beyefendi namazları takke ile kılardı.

***

Kadınlarla erkekler mutlak olarak eşitse, ordunun yarısı erkek, yarısı kadın olmalı değil mi?

***

İslamî bir barınma tesisi yapacaklarmış, mutfağında yemekler lazerli nükleer enerji ile pişecekmiş... Bunu büyük bir hizmet sanıyorlar. Zehi gaflet!.

***

Nurcuların elli fraksiyona ayrılmış olmasına çok üzülmeyen, bundan dolayı kahr olmayan bir kimse gerçek Nurcu değildir.

***

Bir yere bir Müslüman esnaf lokantası açılsa, yemekleri çok lezzetli ve nefis, fiyatları makul olsa. Çorba şehrin en iyi çorbası, kuru fasulyesi dillere destan, tereyağlı pilavı enfes, döner on üzerinden dokuz not alıyor, tahinli cevizli kabak tatlısı... Ayranın yoğurdu yayladan gelmiş... Patron ve garsonlar güler yüzlü. Kapıda kuyruk... Sahi Müslümanlar her yerde niçin böyle lokantalar açmıyor?

***

İki cahil, kaba, yüzeysel Müslüman tartışıyordu. Konu, hangisinin şeyhinin daha yüksekte uçtuğuydu. Oradan hızlı adımlarla uzaklaştım. Maazallah şeyhlerden biri bomba gibi yere düşse...

***

Hiçbir mürşid-i kâmil, hiçbir gerçek şeyh kendisini seven Müslümanlardan para toplayıp zimmetine geçirmez, zenginleşmez.

***

Gerçek tekke odur ki, beş vakit namaza, zikrullahtan fazla önem verilir. Namaz da bir zikirdir ve tarikat zikrinden önce gelir.

***

Müslümanların ahval-i perişanına ağlamak ne büyük fazilettir.

***

Kubbeleri altın yaldızlamak, minareleri şerefelendirmek, hoparlörleri bağırtmak, camilerde WC hizmeti vermek derneği...

***

O muhterem şeyh efendiye yapılan eziyetin ve cefanın hesabı sorulmaz mı sanıyorlar?

***

Akl-ı selim sahibi ve adam olmak isteyen bir gence: Benimle sakın tartışmaya kalkışma ve hemen islamî ve millî bir sanat öğrenmeye başla. Bu, bin gençten birine nasip olur. Sen bu bir olmaya bak.

***

On sekiz yaşındaki bir gence: Milletvekili olmak için yanıp tutuşuyorsun ama ağabeylerin sana imkân ve yer vermez.

***

Bir tek kitap hayatını değiştirebilir. Bu kitabı bul ve dikkatle oku.

***

İslamcı bir gence: Seni Atpazarı’nda bir cafede nargile tokurdatırken gördüm ve halini hiç beğenmedim.

***

Riba... Anasıyla zina etmek kadar büyük bir günah... (Bu konuda hadîs var.)

***

Derviş olsun, muhib olsun bir tarikat mensubuna hiç yakışmayan şey ‘ucb, gurur ve kibirdir. 

***

Halife-i müslimîn Sultan Abdülhamid-i Sani efendimizin büyük şeyhi Muhammed Zafir eş-Şazelîed-Darkavî hazretleri sadece hadimü’l-fukara değil, aynı zamanda hadimü’l-Ümmetti.  Barbaros bulvarı civarındaki Ertuğrul camii önündeki türbesinde yatmaktadır. Ruhuna bir Fatiha sevabı hediye ediniz.

***

Deccalı Mehdi sanan kara cahiller ve gafiller...

***

Hazret-i Nuh aleyhisselamın âsi ve azgın kavmi gibi helak olacaklar. Âhir zaman tufanlarında...

***

Bir çokbilmişe: Senin bilgin ne ki... Senden çok bilenler var.

***

Selef-i sâlihîn, eimme-i din, mücedditler, râsih ulema ve fukaha, kâmil mürşidler ne demişlerse bendeniz onlara kulak veririm. Naylon müctehidlerin, reformcu ilahiyatçıların hezeyanlarına kulak asmam.

***

Bazı icmalar vardır ki, onların münkirleri (onları red ve inkâr edenler) küfre düşer.

***

Beş vakit namaz farzı tarihseldir, günümüzde geçerli değildir diyen küfre düşer. Namaz Kıyamet’e dek, Resulullah (Salât ve selam olsun ona) nasıl kılmışsa öyle kılınacaktır.