Muhalefet panik istiyor iktidar vermiyor
Türkiye gibi zor ülkelerde panik havası her zaman işe yarar ama galiba bu sefer “panikçi menfaatçiler” sert kayaya çarptılar gibi. Muhalefet ve muhalefetten beslenen bir kısım medya, var gücüyle toplumu paniklemeye sürüklese de başarılı olamıyorlar.
Muhalefet partileri ve destekçisi bir kısım medya, inanmadıkları şeyleri söyleyerek, memlekette kargaşa çıkarma gayreti içerisinde. Muhalefeti destekleyen veya hükümetten istediğini koparamayan belli çevreler de panik havasını davulla zurnayla sürdürmekte.
Peki, bu “suni paniklemenin” faturasını kim öder. Elbette ülkemizin ve milletimizin menfaatini düşünen ve o doğrultuda mesai harcayan halkımız öder. Geçmişte olduğu gibi yine aynı çevrelerin çıkardığı paniklemenin faturasını biz öderiz.
Diyelim ki, ülke çok kötü yönetiliyor. İyi güzel de ülke yönetimini kime devredeceğiz. CHP’ye mi? Allah göstermesin. Bir daha kıyamete kadar bu güruha iktidarın nasip olmayacağını ve bir daha millete zulmedemeyeceklerini her aklıselim insan söylüyor.
Toplumun büyük çoğunluğunun Ak Parti dışında güvendiği başka hangi parti var. Belki beşi onu bir araya gelirse bir Ak Parti edebilir ama birbirine yabancı parçalardan bütün olmaz ki. Olsa da adı üstünde parça işte, birinden biri arızalanır ve bütün bozulur.
Böyle yazınca Ak Parti'yi desteklediğim gibi bir anlam çıkıyor ortaya. Evet, ülkemizi parçaların veya millete yabancı zihniyetlerin yönetmesindense, çoğunluğun desteklediği bir partinin yönetmesinden yanayım. Birlik ve beraberlik isteyen biri olarak buna hakkım vardır.
Gelelim panik havası estiren “suni panikçilere”... Malum çevrelerin hükümete ve Başbakana hakaret etmekten, kişisel kin ve öfkelerini kusmaktan başka herhangi bir çözüm ürettikleri var mı? Hükümetin hangi icraatına karşılık, “Memleket şöyle yönetilmelidir” diye bir proje ortaya koydukları görülmekte ve bilinmektedir.
Eften püften meselelerle gazete sayfalarını meşgul etmek, ekranları öfke selleriyle doldurmak, muhalefet etmek değildir. Muhalefet etmek, iktidarın icraatlarının yanlışlığını ortaya koymak ve yerine geçebilecek makul şeyler söyleyebilmektir. Bu millete doğrular anlatıldı da millet anlamadı mı? Ak Parti doğruları anlattığı için iktidarda değil mi?
Geçen hafta sonu Mimarlar ve Mühendisler Grubunun ayda bir gerçekleştirdiği toplantılarının konuğu Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan’dı. Grubun başkanlığını yürüten Murat Kalsın’ın açış konuşmasından sonra Sayın Zafer Çağlayan, bakanlığının çalışmaları ve hükümetin icraatlarıyla ilgili bilgiler verdi.
Türkiye’de bir kısım medya dürüst olsa, muhalefet adam gibi dinlemeyi bilse, kendi menfaatlerinden önce milletin ve devletin menfaatlerini düşünecek olsalar, karanlığa küfretmek yerine bir mum yakarak, memlekette ne olup bittiğiyle ilgilenir ve varsa yanlışlarını söyler, yoksa doğrularını desteklerler.
Mimarlar ve Mühendisler Grubunun toplantısında Zafer Çağlayan’ın söylediği güzel bir şey vardı. “Kriz tellallığı yapanlar ya ellerindeki problemli varlıklarını satıyorlar ya da yeni varlıklar elde ediyorlar, sonra da çıkıp kriz çığırtkanlığı yapıyorlar. İstediklerine kavuşunca da kriz ortamı birden normale dönüyor” demişti.
Sayın Bakanın söyledikleri bu kadar değildi elbet. Başka konulara da işaret ederek şunları söyledi;
“Geçmişte banka kurtaran iktidarlar gibi bizim de banka kurtarmamızı istiyor ve yükü de halkın üzerine yıkmak istiyorlar. Hükümet olarak saadet zincirlerinin oyunlarına gelmeyeceğiz. Dünyanın 15. büyük ekonomisi, Avrupa’nın 6. büyük ekonomisi olarak dünyada olup biten krizlerden etkilenmeyeceğiz diye bir şey yok. Elbet etkileneceğiz ama kriz tellallarının kendi yönetim biçimlerinden kaynaklanan zararlarını kriz ekonomisi altında ödemek gibi ne hükümetin ne de milletin bir görevi yoktur.
Kaos meydana getirerek geçmiş iktidarlarda olduğu gibi mevcut hükümeti de açığa düşürmek istiyorlar. Hükümet mutfağa hâkimdir. İşadamları ve halkımız mutfaktakilere inanmalı ve güvenmelidir. Borcumuzun ve alacağımızın farkındayız ve dükkânımız iyi durumdadır. Türkiye otobüsü yoluna devam edecektir."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.