Özet Olarak
Allah, bütün insanlara Hz. Muhammed aleyhisselamı peygamber, haberci, resul, önder olarak göndermiştir.
Onunla insanlığa Kur’an-ı Kerimi, hidayet rehberi ve hayat düsturu (anayasası) olarak göndermiştir.
Onunla, dünya işlerinin ilahî Rızasına uygun şekilde düzenlenmesi için İslamı din olarak göndermiştir.
Onunla Şeriat göndermiştir.
İman edenlerin hepsinin tek bir Ümmet olduğunu beyan ve ilan etmiştir.
İman etmemiş olanların da Ümmet-i dâvet olduğu ve İslam’a en uygun şekilde çağrılmaları gerektiği bize bildirilmiştir.
Kur’an insanlara, ölümün bir bitiş, hiç oluş olmadığını, fani âlemden ebedî âleme intikal olduğunu bildirmiştir.
Dünya fani geçici bir imtihan yeridir. İnsan, burada yaptığının hesabını ahirette verecektir.
Allaha ortak koşanlar, küfr edenler, inkâr edenler Cehennemde azap çekecektir.
Mü’minler Cennete girecektir.
İlahî adalet gereği Cehennemde bir müddet ve bir miktar ceza çekecek olanlar, orada ebedî olarak kalmayacak, cezalarını çektikten sonra Cennete konulacaktır.
Ölümden sonra kabir ve berzah âlemi başlayacaktır.
Kıyamet kopacak, bütün insanlar ölecek, sonra Allah onları tekrar diriltecektir.
Hz. Adem’i babasız yaratan, bunca canlıya hayat veren güç kudret kuvvet sahibi Allahın ölüleri diriltmesi O’nun için zor değildir.
Tekrar diriltilen insanlar Mahşer meydanında toplanacak, İlahî Mahkeme kurulacak ve âdilane muhakeme edileceklerdir.
Sahih bir imanla mü’min olanlar ve dünyada salih ameller işleyenler, Allahın fazl ve keremi ile kurtulacaktır.
Müşrikler, kâfirler, münafıklar Cehenneme atılacak ve orada muhalled kalacaklardır.
Mahkeme-i Kübrada zalimlerin işi zordur.
Resulullah nasihat ediyor: Büyük yolculuk için azık toplayıp, ahirete gönderiniz.
Allah Kur’anda ve Resulünün diliyle nasihat ediyor. Bu öğütlere kulak veriniz, onları tutunuz.
Kurtulmak isteyen Allahın Kitabına ve Resulün Sünnetine, İslam Şeriatına ve ahlakına sarılsın.
Allah’ın emirlerini yerine getirsin, yasaklarından uzak dursun.
Allah Kur’anda eski kavimlerin kıssalarını bildiriyor. Bunlardan ibret alınsın.
Allah bütün mü’minleri kardeş kılmıştır. Sakın bu kardeşlik bozulmasın.
İslamda ırkçılık yoktur, bütün Müslümanlar kardeştir.
Allah katında üstünlük taqva iledir. Kimin taqvası fazla ise üstün olan odur.
Her Müslüman öğrenilmesi farz olan ilmihal bilgilerini, İslam talimatını doğru olarak öğrenmeli, bellemeli, hayata uygulamalıdır.
Beş vakit namaz dinin direğidir. Kılan dinini ayakta tutmuş, terk eden yıkan dinini yıkmış olur.
Allah ribayı kesinlikle yasak kılmış, Resulullah ribanın anasıyla zina etmek kadar çirkin olduğunu bildirmiştir.
Kur’an, ribacıların Allaha ve Resulüne savaş ilan etmiş olduklarını bildiriyor.
İslam yalanı, gıybeti, iftirayı, diğer lisan afetlerini haram ve yasak kılmıştır. Gıybetçiler, ölü kardeşlerinin etini yemek kadar çirkin ve iğrenç bir günah işlediklerini bilsinler.
Allah gurur ve kibir sahiplerini sevmez, onların burnu er veya geç yere sürtülür.
Allah israfı yasak kılmıştır. Kur’an israf edenler için onlar şeytanın kardeşleridir buyurmaktadır.
İslam fuhşiyatı, azgınlığın her türlüsünü kötülüyor, yasak kılıyor.
İslam dinen zengin olanların zekât vermesini emr ediyor.
Allaha iman edenler, zekâtı Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha uygun şekilde, hak eden gerçek kimselere temlik etmek suretiyle vermelidir.
İslamda cihad fi sebilillah vardır ama terör yoktur.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Müslümanların ebedî reisidir, önderidir, imamıdır, kumandanıdır.
Râsih ve muhlis âlimler, fakihler, şeyhler, kamil mürşidler; Resulullahın varisleri, vekilleri ve halifeleridir.
Mü’min olan kişi, zamanındaki Halifeye biat ve itaat etmekle mükelleftir. Bu biata sahip olmayanlar, ölürlerse, sanki cahiliyet ölümüyle ölmüş olurlar.
Meşru bir İmam Halife varken, ikincisi zuhur ederse onun katl edilmesi gerekir.
Fitne katilden eşeddir.
Müslümanların yeterli kısmı kuvvetli olmalıdır. Kuvvetli Müslüman zayıf Müslümandan üstündür.
Hür ve mukim erkekler farz namazları cemaatle kılmak zorundadır. Cemaat ihtiyarî, seçimlik bir iş değildir.
Cemaate katılmamak için yirmi küsur şer’î mazeret vardır. Bunların dışındaki özürler şeytanîdir.
İslam Müslüman kadınların tesettüre girmesini emr etmektedir.
Erkeklerin şehevî bakışlarını ve dikkatlerini açıklardan daha fazla çeken şeytanî tesettürden uzak durmak gerekir.
Müslümanlar büyüklerine hürmet eder, küçüklerine şefkat ve merhametle yaklaşır.
Onlar mü’minlere yumuşak, harbî ve saldırgan kafirlere karşı serttir.
Başkalarının analarına, bacılarına, kızlarına, eşlerine şehevî bakışla bakmak göz zinasıdır ve İslam bunu yasaklamıştır.
Adalet farzdır. Zulüm haramdır.
Müslüman her türlü beyinsizlikten uzak durmalıdır.
Bütün bilgili, uyanık, şuurlu, salih ve sadık Müslümanlar; İslam, Kur’an, Peygamber ahlakı ile ahlaklı faziletli olmalıdır.
Müslümanlar, İslamı Selef-i Salihînden öğrenir.
İslam sadece dar manada bir din değil, bir hayat nizamı, bir medeniyet, bir kültürdür.
Müslüman, Müslüman evinde oturur.
Müslümanın kutsal günü cumadır.
Müslümanın senede iki büyük bayramı vardır: Ramazan ve Kurban bayramları.
Müslümanın takvimi hicrî kamerî takvimdir.
Anadili Arapça olmasa da Müslümanın alfabesi Kur’an İslam alfabesidir, lisanını bu yazı ile okur yazar.
İslamda emr-i mâruf ve nehy-i münker farzı vardır. Bunu kalben yapmak farz-ı ayndır, fiilen ve lisanen yapmak farz-ı kifayedir. Bu farz büsbütün terk ve ihmal edilirse toplumun üzerine azab ineceği haber verilmiştir.
İslamda niyet çok önemlidir, bütün ibadetler, hayırlı işler, ilim çalışmaları ihlâsla yapılmalıdır.
Allahın rızasını kazanmak için yapılan din hizmetlerinin ücreti yaratıklardan istenmez, Yaratandan istenir. (Hademe-i hayratın geçinmeleri için maaş ve ücret almasına fetva verilmiştir.)
Kur’ana, Şeriata aykırı ve zıt olan her şey hederdir.
Allah katında tek makbul din İslamdır. İslamın dışında necat (kurtuluş) yoktur.
İyi Müslüman aynı zamanda iyi insandır.
İslamda dünya ikiye ayrılır: Darülislam ve Darülharb.
Rab olarak Allahü Tealadan razı olalım.
Kitab olarak Kur’andan razı olalım.
Din olarak İslamdan razı olalım.
Nebi ve Resulullah, önder, örnek ve model olarak Muhammed Mustafa’dan razı olalım.
Şeriat olarak Şeriat-ı Garra-i Ahmediyyeden razı olalım.
Ümmet olarak Ümmet-i Muhammed’den razı olalım.
Cenab-ı Hak yardımcımız olsun.
Onun ilahî yardım ve zaferine nail olabilmek için sabırla, namazla, zekatla, sadaka ile, salih amellerle, güzel ahlakla, dilimizi tutmakla, nefsimizle büyük cihad yapmakla, faydalı ilim öğrenmekle kendimize yardım edelim.