Ezan Türkçe okunsun diyen milletvekili CHP’den kovulacakmış. CHP’nin asıl yapması gereken şudur: Halka hitaben bir bildiri hazırlamaları ve şunları demeleri gerekir: “1930’lu yıllarda Ezan-ı Muhammedî’nin yasaklanması, Türkçe Ezanın mecburi kılınması, asıl Ezanı okuyanlara zulm edilmesi, bu konudaki devlet terörü, yapılan baskılar, işkenceler, antidemokratik icraat, Bursa Ulucami’deki Arapça Ezana gösterilen rejim tepkisi çok yanlış olmuştur. Bu, demokrasiye, insan haklarına, din hürriyetine, millî kimlik ve kültüre aykırıdır. Hatamızı yanlışımızı kabul ediyor ve Müslüman çoğunluktan özür diliyoruz.” Rusya, Stalin zamanındaki zulümleri kabul ve itiraf etti, mağdurları akladı. CHP de öyle yapmalıdır. Ezan-ı Muhammedî karşıtı milletvekilinin partide kalması Müslümanlar için iyi olur.

***

BİR SORU: Cemal Kaşıkçı vahşi cinayeti Türkiye’de işlendi. Bu cinayetle ilgili en güçlü makaleler, yorumlar, analizler, haberler nerede yayınlandı? Türkiye’de mi? Hayır ABD’de, İngiltere’de, Almanya’da, başka ülkelerde. Türkiye medyasında büyük bir yetersizlik var.

***

SORU: Türkiye’nin mevcut eğitim sistemi ve okulları, ülkemizi ve devletimizi  ayakta tutabilir, yükseltebilir mi?.. Kesinlikle tutamaz.

***

SORU: Lisede ve üniversitede okuyan herkes ileride devlet memuru olmak istiyor; kimse kendi işinde çalışmak, iş kurmak, girişimci olmak, ayakları üzerinde durmak, birkaç kişi istihdam etmek  istemiyor, bunun sonu ne olur?.. Büyük bir felaket ve yıkım olur.

***

Peygamberimizin Sünnetini devre dışı bırakmak isteyen, sahih hadisleri inkar eden ilahiyatçılar hakkında ne diyorsun?.. Onlar dinin içini boşaltmak, içten çürütüp yıkmak isteyen hainlerdir.

***

TURİZM KONUSUNDA: Ülkemize genellikle dünyanın en ucuzcu, en kalitesiz, en züğürt turistleri gelmektedir. Turizmdeki başarı sadece kelle sayısı ile ölçülmez, madalyonun öteki tarafında kalite vardır. 5 milyon kaliteli turist, 25 milyon kalitesiz turistten üstündür.

***

Üç yüz kelimelik sokak, çarşı pazar, günlük iletişim Türkçesiyle yazan, düşünen lise veya üniversite mezunu adama ne dersin?.. O, üç yüz kelimelik hafif bir adamdır.

***

Müslüman anne baba Osmanlıca bilmiyor, üniversiteye giden namaz kılan oğulları da bilmiyor. Bu, nasıl bir ailedir?.. Okuma yazma bilmez cahil bir ailedir.

***

Devamlı olarak, aşırı miktarda çok ve sık yiyen biri için ne dersin?.. Sahibine söyleyin, ona bir yemlik yapsın.

***

Doğru dürüst bir şey bilmeyen, vır vır konuşan, durmadan dinlenmeden gevezelik ve zevzeklik eden o ukala için ne dersin?.. Tahammül edilmez biridir derim.

***

Ben her şeyi bilirim havalarında uçan o zat kimdir? İçi boş bir balondur.

***

1922’den sonra, Müslümanlarla İslam ve Ümmet düşmanı Kriptolar arasındaki savaşı kimler kazandı?.. Kriptolar kazandı ama en sonunda Müslümanlar galip gelecektir.

***

İslama ve Ümmete en büyük zararı kimler veriyor?.. Vazifelerini yapmayan, din sömürüsü yapan, ehliyetsiz oldukları halde işlere ve hizmetlere talip olan, öncelikle kendi menfaatlerini düşünen hain Müslümanlar veriyor.

***

Müslümanların iyileri var mıdır?.. Elbette vardır. Onlar sahih itikada sahiptir, başta beş vakit namaz olmak üzere ibadetlerini dosdoğru eda ederler, zekâtı dosdoğru verirler, ihlâs sahibidirler, salih ameller işlerler, dünya işlerini ve vazifelerini dosdoğru yapar oldukları halde ahirete dönüktürler, onlar Resulullah Efendimize  (Salât ve selam olsun ona)biat ve itaat ederler, onlar yeryüzünde Allahın şahitleridir, ittihad-i İslam’a ve iman kardeşliğine dikkat ederler, onlar fasık-ı mütecahir değildir. Onlar ellerinden öpülesi kimselerdir.

***

İsmail Hami Danişment,  Mavi Defterine “Ne gebertilecek ölüler vardır” cümlesini yazmıştır.

***

İngiltere’de Cromwell’e, Portekiz’de Salazar’a, Fransa’da Napolyon’a, İspanya’da Franco’ya, Polonya’da Pilsudski’ye, İtalyadaMussolini’ye, Mısır’da Abdünnasır’a saygı göstermek mecburiyeti ve zorunluluğu yok, onlar resmen putlaştırılmıyor, onlara tapılmıyor.

***

Malta çarşısından geçerken bir genç selam verdi, ayak üstü biraz konuştuk. Bir sanat dalında tahsil görüyormuş, Müslüman bir kurumda çalışıyormuş, beş vakit namaz kılıyormuş.  Kendisinden izin aldıktan sonra onu imtihan ettim. Allah’ın on dört sıfatını bilemedi. Öğrenmesi için ona 24 saat mühlet verdim. Müslüman olduğu halde Osmanlıca bilmiyordu.  Bir hafta içinde başlamasını tembih ettim.

***

Müslümanlar kelle sayısı itibarıyla ülkenin büyük çoğunluğunu oluşturacaklar ama büyük şehirlerin baro başkanlıklarını onlar kazanmayacak. Olacak şey midir bu? Yazıklar olsun bu Müslümanlara!

***

Cuma namazını Yıldız Hamidiye Camii'nde kıldım. Çok güzel restore edilmiş, yaldızlanmış. Yakın zamana kadar bu cami bir hat müzesi gibiydi. Şu anda hiçbir levha yok. Bunlar nereye gitti? Restorasyondan sonra niçin yerlerine asılmadı?

***

Azılı, saldırgan, insafsız, cahil, medeniyetsiz, barbar, vandal, zalim, acımasız, iş barışı ve sosyal uzlaşıyı yıkan din düşmanlarının Allah belasını versin... Dini imanı para, mal, menfaat olan; ün alkış ikbal menfaat için din sömürüsü yapan yarı mühtedi münafıkların da...

***

O adam, M. Kemal’in ölümünden sonra fabrike edilmiş Kemalizmi din iman gibi benimsemiştir. Yarım ağızla ben de Müslümanım diyor ama Kur’ana Sünnete Ümmete Şeriata karşıdır. Onunla kardeş olmam mümkün ve muhtemel değildir.