Eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu son konuşmalarında “iletişim teröristlerinden” şikâyet ediyor.

Onların “ahlakı yerle bir ettiğini” ifade ediyor.

Dahası iletişim teröristlerini “para ile tutulmuş insanların şahsiyetini, haysiyetini, izzetini yok yere bitiren kişiler” olarak tarif ediyor.

Artık “fikirlerin çarpışmadığını” kimin ne kadar trolü var ve karşı tarafa ne kadar zarar verebiliyor tartışmasının yapıldığını ileri sürüyor.

Anlayacağınız Davutoğlu bir hayli dertli. Tam tamına “Bir vur bin ah dinle” kıvamına gelmiş durumda.

Başbakanlıktan ayrıldığı günlerde ortaya “Pelikan dosyası” diye bir şey çıkarıldığını ifade ediyor.

Pelikan dosyalarında yer alan haberlerin “iftira” olduğunu dile getirdikten sonra bunu kimlerin ortaya çıkardığının belli olmadığını ileri sürüyor.

Daha doğrusu kendisinin bunların kim olduğunu bildiğini ama toplumun bilmediğini iddia ediyor.

Bunların kim olduğunu bilmediği sanılan toplumun sıradan bir ferdi olarak Ahmet Davutoğlu’na sormak istiyoruz:

Kim bunlar?

Muhalefet partileri mi böyle bir rezilliği kotardılar?

Yoksa iktidar partisi AKP içindeki çekişmeler sonucu mu böyle bir çatışma ortaya çıktı?

Aslında bunların kim olduğunu Ahmet Davutoğlu kadar toplumda biliyor yani bizler de biliyoruz.

Ve diyoruz ki:

Bunlar öteki AKP’liler!

Evet, Ahmet Davutoğlu’nun başbakanlıktan ayrıldığı günlerde ortaya çıkan “pelikancılar” kendilerini gerçek AKP’li olarak takdim eden kişiler.

AKP içinde böylesine kıyasıya bir itibarsızlaştırma savaşı yaşanırken dikkatler hep başka noktalara çekilmek isteniyor.

Hayali iç ve dış düşmanlardan söz edilerek iktidar partisi içindeki çekişme gözlerden uzak tutulmaya çalışılıyor. Bakın bu durumu Ahmet Davutoğlu nasıl açıklıyor:

Böyle yapılırsa hiç kimse birbirinden emin olamaz. Emin olma vasfını yitiririz.

Sanırız Davutoğlu’nun en doğru ve en haklı tespiti de bu!

Birbirlerine düşen, birbirlerini bir kaşık suda boğmaya çalışan AKP’liler birbirlerinin şerrinden emin değiller.

Yani emin olma vasfını çoktan yitirdiler. Şimdi yaptıkları akıntıya kürek çekmekten başka bir şey değil.