Yeni anlayış!
İktidar sözcülerinin hep birlikte yaşadığımız kimi olaylarla ilgili olarak yaptıkları açıklamalar ülke yönetimine “yeni bir anlayışın” hâkim olduğunu ortaya koyuyor.
Mesela bir tren kazası oluyor.
Kazanın sebebi üç aşağı beş yukarı belli gibi!
Sinyalizasyon hatası deniliyor.
İnsanlar bekliyor ki yetkililer böyle bir durumda omuzlarına çöken sorumluluk gereği bir şeyler söylesin.
Ama onlar hiç oralı değiller.
Sorumluluk yükleneceklerine müthiş bir sorumsuzluk örneği gösterip, “Sinyalizasyon olmazsa olmaz bir sistem değil” diyorlar.
Yani bu işin makasçılar vasıtasıyla da yapılabileceğini ima ediyorlar.
Bu şartlar altında gözlerimiz makasçılara çevriliyor.
Onlar da bu işi eğitimini almadan yaptıklarını itiraf ediyorlar.
Ülke yönetimine hâkim olan anlayış işte böyle bir anlayış!
Ya da Antalya’da vatandaşlar kuduz aşısı olmak için başvurdukları hastanelerde, “Kuduz aşısı yok” cevabı ile karşı karşıya kalıyorlar.
Konu bakanlık yetkililerine aktarılıyor. Verilen cevap yine “yeni anlayışa” uygun oluyor.
“Sorun yok gönderdik” deniliyor.
Bakanlık gönderdik, hastane ise yok diyor. Olan arada kuduz aşısı arayan vatandaşa oluyor.
Benzer sıkıntıları ekonomi alanında hep beraber yaşamadık mı?
Yeni anlayış gereği olsa gerek var olan sıkıntılar önce yok denilerek inkâr ediliyor.
Sonra, “Bu sıkıntılar sır değil” denilerek kabulleniliyor.
Enflasyonla mücadele alanında bir seferberlik başlatılmış gibi yapılıyor.
Bütün zincir marketler vitrinlerini ve de raflarını “Enflasyonla topyekûn mücadele” pankartları ile süslüyorlar.
Ve her malın fiyatında indirim yapıldığını duyuruyorlar.
Ancak ne var ki açıklanan fiyatlar bu mücadele başlamadan önceki fiyatlara göre hala çok yukarılarda seyrediyor.
Bu hali de ülke yönetiminde geçerli olan “yeni bir anlayışın” eseri olarak görüyoruz.
Bu tür hatalar, bu tür yanlışlar geçmişte yapılacak olsa iktidar değiştirecekken şimdi hiçbir şey olmamış gibi yola aynen devam ediliyor.
Dış ülkelerde sıradan bir başarısızlık sonunda istifa eden yetkilileri gördükçe inanın burnumuzun direği sızlıyor.
“Bizde niye böyle hassas idareciler yok” diye dertleniyoruz.
Sahi bizimkiler niye bu kadar vurdumduymazlar?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.