Sünnet düşmanlığı küfre köprüdür
Nefs-i emmaresine zor gelen, keyfinin istemediği sahih hadisleri müteammiden inkar red ve tekzib etmek kişiyi dinden çıkartır.
**
Sünneti bütünüyle inkar etmek, küfre götürür.
**
Allahın kesin emirleri, yasakları, helalleri, haramları hakkında, onlar tarihseldir, eskiden geçerliydi, zamanımızda geçerli değildir demek küfre köprüdür.
**
Dinde reform dini tahrif etmektir, o da küfre götüren bir köprüdür.
**
Dinde ana cadde Fırka-i Nâciye Ehl-i Sünnet ve Cemaat yoludur.
**
Ehl-i Sünnet, her bid’at ehline kafir demez.
**
Mü’mini tekfir edenin kendisi kafir olur.
**
Ümmet-i Muhammed’in (Salat ve selam olsun ona) başında râşid, ehliyetli, liyakatli, muttaqi, müdebbir bir Halifenin bulunması ve her mü’minin böyle bir Halifeye biat ve itaat etmesi gereklidir.
**
Halife vakit namazlarını ve Cuma namazını bizzat kıldırır.
**
İslamda imandan, sahih bir itikaddan sonra ikinci temel emir, beş vakit namazı dosdoğru kılmaktır.
**
Hür ve mukim erkekler farz namazları cemaat halinde kılar.
**
Hiçbir şer’î özrü olmadığı halde farz namazları münferiden (tek başına kılan) Müslüman bir erkek; kendi arzu ve iradesiyle kölelik statüsünü kabul etmiş olur.
**
Cemaate katılmamak konusunda Hanefî mezhebinde yirmi küsur şer’î ve geçerli mazeret vardır. Bunların dışındaki mazeretler şer’î değildir, şeytanîdir.
**
Fıkha göre, kadınlar camilere gelip ibadet edebilir ama efdal olan, namazı evlerinde kılmalarıdır.
**
Cahil Müslümanların dini meseleleri tartışmaları büyük bir fitne ve fesaddır, büyük beyinsizliktir.
**
Cahil olduğu, tefsir konusunda icazeti bulunmadığı halde Allahın kitabını re’y ve heva ile tefsir eden küfre düşebilir.
**
Allahın koyduğu bütün kesin hükümler, emirler, yasaklar, verdiği öğütler insanlar ve toplum için hayırlıdır. Onların hepsi bir hikmete mebnidir.
**
Kur’andaki ve Sünnetteki müteşabihat, olduğu gibi kabul edilir, te’vil edilmez. Bu konularda tartışılmaz.
**
Allahü Teala kemal sıfatlarla sıfatlıdır ve noksan sıfatlardan münezzehtir.
**
Kur’an metluv vahiydir, Sünnet gayr-i metluv vahiydir.
**
Sünnet düşmanlığı küfre müncer olur.
**
Ehl-i Sünnetin iki inanç imamı (önderi) vardır. İmam Maturidî ve İmam Eş’arî. Her Müslümanın bunlardan birine tabi olmasında çok büyük hayır vardır.
**
Maturidilikle Eş’arilik arasında usule, esasa, temele ait hiçbir ihtilaf yoktur. Kırk kadar ayrıntı ve lafızla ilgili küçük çeşitlilik bulunmaktadır. İkisi de birdir.
**
Fıkıhta dört hak mezheb vardır. Beşincisi yoktur.
**
Fıkh-ı Ekber kitabını yazan Ebu Hanife hazretleri Ehl-i Sünnetin ilk akaid imamı sayılabilir.
**
Mutlak hürriyet yoktur. Hürriyetin sınırları vardır. Kişinin kendisine ve topluma zarar verecek kötü zararlı şeyler, hürriyet var yaparım bahanesi ile yapılamaz.
**
Allahın inzal ettiği kesin hükümleri kabul etmeyenler, reddedenler kafir olur.
**
Bu hükümleri infaz etmeyenler, zalim ve fasık olur.
**
Zekat, İslamın beş temel şartından, farzından biridir. Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha uygun şekilde dosdoğru ödenmelidir.
**
Kur’ana, Sünnete, Şeriata, fıkha aykırı şekilde, dosdoğru ödenmeyen zekat ödenmiş olmaz, tekrar (dosdoğru şekilde) ödenmesi gerekir.
**
Ehl-i Sünnet ve cemaat ile ehl-i bid’at bir değildir.
**
Sünnetsiz Kur’an Müslümanlığı olmaz, çünkü Kur’an Resulullaha biat ve itaat etmeyi emr buyurmaktadır.
**
Kur’an Müslümanı olabilmek için Kitabullahı doğru şekilde tefsir etmek ve uygulamak ve Sünnete tâbi olmak gerekir.
**
Bütün mü’minler tek bir Ümmettir, Ümmet-i Muhammed’tir.
**
Bütün mü’minler kardeştir. Kardeşçe yaşamaları, birbirlerine düşmanlık etmemeleri, Allahın ipine sımsıkı sarılmaları, birbirlerini sevmeleri, çekişmemeleri gerekir.
**
Kıyamet’e kadar otuz küsur Kezzab ve Deccal çıkacağı bildirilmiştir. Bunların hepsine karşı olmak gerekir.
**
Ehl-i Sünnet Müslümanları Selef-i Sâlihînin (ilk üç kuşak) yolundan giderler, İslamı onlardan öğrenirler.
**
Ehl-i Beyt’i sevmek farzdır.
**
İslamın temel şartlarından biri âhirete iman etmektir. Ölüm haktır, kabir ve berzah hakkındaki sahih bilgiler haktır, ölünün sorguya çekilmesi, kabirde salihler mü’minler için saadet, kafirler için azab olması, Kıyamet, insanların tekrar diriltilip Mahşerde toplanması, Mahkeme-i Kübra, Sırat Köprüsü, Cennet, Cehennem, ebedî saadet, azap hep haktır.
**
Müslüman, dünya için dünyada kalacağı kadar, ahiret için ahirette kalacağı kadar çalışmalıdır.
**
Ahireti unutan, dünya vazifelerini yapar olduğu halde âhirete dönük olmayan, âhiret için azık toplamayan Müslüman gafil ve cahil bir Müslümandır.
**
Avamm ve mukallid Müslümanların vebali ulemanın ve idarecilerin üzerinedir.
**
Ulemanın vazifesi halkı müjdelemek, uyarmak korkutmak, aydınlatmak, bilgilendirmek, nasihat etmek, lisanla ve kalemle emr-i mâruf ve nehy-i münker yapmak, idarecilere gerçekleri söylemektir.
**
Bildikleri ile âmil olmayan alimlerin, Cehennemde azap çekeceği bildirilmiştir.
**
İmanın altı temel şartından biri kadere imandır. Kader konusunda tartışmak, derine dalmak yasaklanmıştır.
**
Allahın ilmi, iradesi, kaderi, kudreti, hikmeti her şeyi kuşatmıştır,
**
İlimde en yüksek derece mutlak müctehidliktir. Bu kapı zamanımızda kapalıdır.
**
İnsanın en büyük düşmanı kendi nefs-i emmaresidir. O, kötülükle çok emr eder. Müslüman nefs-i emmaresi ile büyük cihad yapmalıdır.
**
Nefs-i emmaresini aklamak tebrie etmek büyük günah ve sapıklıktır.
**
Ümmet-i Muhammed’e en büyük zararı; kötü alimler, bozuk ilahiyatçılar, sahte şeyhler, din sömürücüsü eşkıya, İslam temsilciliğine soyunan geri zekalılar, bedevî zihniyetliler, şifahî kültürlüler, yarı mühtediler vermektedir.