Mealciler sünneti kabul ederler
Sevgili Peygamberimizin hadislerini kabul etmeyen kimse yoktur.
Sünnet-i seniyyeyi reddeden de yoktur.
“Biz, kabul etmiyoruz” diyen kardeşlerimiz de söyledikleri ve yaptıkları şeyin ne anlama geleceğinin farkına varamayan kardeşlerimizdir.
Kur’an-ı Kerim’i ellerinden hiç düşürmedikleri için tebrik ve takdir etmemiz gereken bu kardeşlerimiz, Kur’an-ı Kerim’i gönül, dil ve ellerinde taşırken farkına varmadan yüzlerce hadis-i şerifi, sahabe rivayetlerini de taşıdıklarının farkında değiller.
Elli yıldır, otuz yıldır, on yıldır tanıdığım çok değerli arkadaşlarımı ikna edemedim ama iyi niyetlerle okudukları Kur’an-ı Kerim, onları Sünnet’e ikna etti ve yanlışlarından döndüler.
Dönmeyenlerden biri, ikna olmamaya karar vermiş ve boş boş direnirken, çantasında taşıdığı Kur’an mealini istedim.
Meali elime alınca sağdan kapağını açtım ve ilk sûre Fatiha Sûresi. İkinci sûre Bakara Sûresi. En son sayfayı açtım Nas Sûresi’yle bitiyor.
Arkadaşa sordum, “Kur’an böylece toplu halde mi indi? Dedim “Hayır, ‘Biz onu parça parça indirdik” diyor Allah” diye cevap verdi.
Doğru söyledin,
“İnsanlara dura dura okuyasın diye biz Kur’ân-ı (âyet, âyet) ayırdık ve onu parça parça indir¬dik.” diyor Rabbimiz. (İsra Sûresi ayet 17/106)
Bu ayette ve daha başka ayetlerde de parça parça indiği haber verilir. Yani 23 yılda indi.
Peki, yeni inen bir ayetin nereye yazılacağını kim belirliyordu?
Hık mık.
Sevgili Peygamberimiz, inen her ayeti, hemen arkadaşlarına tebliğ ediyordu ve vahiy katiplerine de filan sûrenin filan ayetinin hemen ardına yazınız diyordu.
Elimizde taşıdığımız, kalbimizle, yürekten, gönül rızasıyla iman ve itaat ettiğimiz bu Kur’an-ı Kerim’in ayet ve sûre sıralamasını da Sevgili Peygamberimiz yapmıştır.
O’nun vahiy kâtiplerine söylediklerini bize nakleden de Sevgili Peygamberimizin eğitiminden geçen arkadaşlarıdır.
Ayetlerin ve sûrelerin tertibini Sevgili Peygamberimizin yaptığını nerden biliyoruz?
Ashabın “Ben Allah Rasulü’nün arkasında namaz kılarken, bir rekatta şu, şu, şu sûreleri okudu” gibisinden birçok rivayeti vardır. Bunlardan anlıyoruz ki, sûrelerin tertibi de ayetlerin tertibi de Sevgili Peygamberimize aittir.
Her sene Ramazan ayında inen sûreleri Cebrail Aleyhisselam’a okuyan Sevgili Peygamberimiz, son senesinde iki defa okuyarak tertib ve tanzime son şekli vermiş ve Cebrail Aleyhisselam’ın onayından da geçmiştir.
Hazreti Osman, Hazreti Ebubekir’in (Allah ikisinden de razı olsun) toplattığı Mushaf’ı çoğaltıp eyaletlere gönderirken Hazreti Abdullah bin Zübeyr, Hazreti Osman (Allah ikisinden de razı olsun)’a giderek “Bakara Sûresi’nin 240’ıncı ayetini okur ve “Bu ayet, daha sonra gelen ayetle nesh edildi/yürürlükten kaldırıldı. Neden bu ayeti Mushaf’a aldın?” dediğinde Hazreti Osman:
“Kur’an’dan hiçbir şeyi yerinden değiştiremem” (Buhari, Sahih, K. Tefasir, bab 43) diye cevap vermiş ve böylece müsteşrik/oryantalistlerin zayıf senetlere dayanarak Hazreti Osman’a attıkları iftiraların aslı ve esasının olmadığını ortaya koymuştur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.