Anadolu Ajansı duyurmuş:

“Rusya'da Türk rüzgârı 'Troya' ile esecek”

Nasıl olacakmış bu?

Habervaktim’in spotu bile içimizi burkmaya yetiyor:

"Devlet Opera ve Balesinin 2018'deki en önemli prodüksiyonlarından olan "Troya", dünyaya açılarak Moskova'nın ünlü tiyatrosu Bolşoy'da, ardından da Berlin'de sanatseverlerle buluşacak."

Bir de resim koymuşlar. Yunanlı kıyafetler içinde yarı çıplak kadınlar ve savaşçı kıyafetinde erkekler.  Truva atının önünde bale gösterisi… 

Bizim sitemiz bile övüyor: “Devlet Opera ve Balesinin (DOB) 2018'deki en önemli prodüksiyonlarından olan ve yoğun ilgi gören "Troya", dünyaya açılarak Moskova'nın ünlü tiyatrosu Bolşoy'da, ardından da Berlin'de sanatseverlerin beğenisine sunulacak.”(https://www.habervaktim.com/haber/557718/aa-rusyada-turk-ruzgari-troya-ile-esecek.html )
Hakında bazı bilgiler de veriyor: “Cumhuriyet tarihinde eşi benzeri olmayan, yaklaşık 300 kişinin sahne aldığı dev prodüksiyonu gerçekleştirmekten büyük memnuniyet duyduklarını ifade eden Karahan, "Temsillerimiz muazzam şekilde devam ediyor. İlk 3 temsilde 3 bin kişilik salon kapalı gişeydi. 6 Şubat'taki temsilimizin biletleri yine tükendi." diye konuştu.

*  *  *

Arkadaş, ben bir Müslüman olarak olaylara önce İslam zaviyesinden bakarım. Benim dinimin ölçülerine uyup uymadığına bakarım. Eğer uyuyorsa, bir de milletime faydasına bakarım. 

Bazen bir şey mübah olur, yani din onu yasaklamaz, serbest bırakır, ister yap ister yapma der. Biz de bakarız, milletimize faydalı olacaksa yaparız. Belki o fayda onu mübahlıktan çıkarıp müstehaplığa dahi yükseltir ve iyi niyetle yapılırsa sevap bile kazandırır. Eğer bunlar yoksa “zaman ve emek kaybı” diye terk ederiz. Olay bu kadar basit!

*  *  *

Şimdi size sorarım:  "Troya" oyunu ile İslam’ın ve Türklüğün ne alakası var?

Hiçbir alakası yok!

Hikâye ecnebi. Kültür ecnebi. Değer yargıları ecnebi. Kılık kıyafet ecnebi. Özellikle de kadınların yarı çıplak sahnede dans etmeleri hem İslam hem de Türklük açısından tam bir skandal! Yani rezalet!

Bizim dedelerimiz böyle mi giyindiler? Karılarını yarı çıplak soyarak meydanda raks mı ettirdiler? Değilse, bu neyin nesidir?

“Yaklaşık 300 kişinin sahne aldığı dev prodüksiyonu gerçekleştirmek” için kaç saat çalışıldı? Kimlere kaç ay ne kadar para verildi? Bunun parası kimden çıktı?

*  *  *

Bakar mısınız, bizim paralarımızla Yunan kültürü dünyaya reklam ediliyor, sonra da yapılan rezalet bizim milletimizin kültürüne mal ediliyor.

Hangisine yanalım?

Muhafazakar, dindar, hatta kimilerine göre İslamcı iktidarda olanlara bizim aklımız ermiyor. Hani Demirel veya Ecevit’in iktidarı olsa hadi neyse, ama böyle olan bir iktidarda bu işler içimize sinmiyor ve soruyoruz: “Mankurtluğu neden besliyoruz?”

Kimse bize “günaydın” diyerek daha fazla canımızı yakmasın! Tamam, sistem bu, ama değiştirmek için bir mücadelemiz olmayacak mı?